Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

4 yıllık periyotta partilerin oy oranı

> 1 <

FuRKaN216

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 7836 ileti
Yer: lere tükürmeyin tükürülcek o kadar surat varken:D
İş: de bu benim profilim:)
Kayıt: 13-12-2006 18:56

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #178765 27-03-2007 14:04 GMT-1 saat    
AK Partinin seçim anketlerini yapan üç şirkete göre, Köşkün rakipsiz tek adayı Recep Tayyip Erdoğan. Anket sürecini başlatan Erdoğan kariyerinin başından beri siyasi ölçümlere göre karar almış.

Önceki hafta AK Parti, cumhurbaşkanı adaylarıyla ilgili araştırma sonuçlarını açıkladı.

Hâliyle herkes gözlerini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a çevirdi. O da ilk fırsatta anketlerle ilgili yorumlarını kamuoyuyla paylaştı: “Anketler bizim üslubumuz. Adaylarımız 16-26 Nisan arasındaki 10 günlük süre içinde belirlenecek.”

AK Parti'nin oylarının kararsızlar dağıtıldığında yüzde 40'ları bulduğu, Erdoğan'ın da rakipsiz Köşk'e çıkacağına işaret eden araştırmalar aslında parti kurulduğundan beri üç şirketçe yürütülüyor: Denge, ANAR ve PollMark. Erdoğan'ın siyasi kariyerinin vazgeçilmezleri hâline gelen araştırma ve anketlerin hikâyesi ise yaklaşık 20 yıl öncesine dayanıyor.

Refah Partisi'nin (RP) ikinci parti olarak zaferle çıktığı 1989 belediye seçimlerinde İstanbul'un en gözde semtlerinden Beyoğlu'nun başkan adayı kıl payı seçimi kaybetmişti. Yüzde 24'lük oy kazanan ancak o gün seçimdeki hileleri, hurdaları ispatlayamayan Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası değildi. Belediye başkanlığı nasip olmamıştı. Beş senelik hazırlık döneminden sonra Erdoğan, 27 Mart 1994 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Necmettin Erbakan'ın talimatıyla RP'nin yaptırdığı anketler kadar Erdoğan'ın şahsına ve Türk siyasetine yönelik kendi çabalarıyla başlattığı anket ve siyasi eğilim ölçüm geleneği ta o günlere uzanıyordu. Beyoğlu belediye başkan adaylığı sırasında ilk anketini yaptıran Tayyip Bey'in anket merakı, büyükşehir başkan adaylığı sonrasında iyice pekişti. Daha sonra kamuoyu yoklamaları hiçbir siyasinin önemsemediği kadar Erdoğan'ın birincil önceliği hâline geldi.

“Bilgiye ihtiyacımız var. Araştırma ve anketler yapılmasını istiyorum. Gözü kapalı siyaset mi olur?” Bu sözlerle başlayan ilk anketten sonra Erdoğan siyasi kariyerinin bütün aşamalarında kamuoyu yoklamalarını halkın ya da içinde bulunduğu toplulukların fikirlerini öğrenmenin yolu olarak benimsedi. Beyoğlu belediye başkan adaylığı gündeme geldiğinde Erdoğan'ın ilk müracaat ettiği isimlerden biri İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisi Hasan Basri Yıldız idi. Yıldız, bugün AK Parti'nin Köşk ve seçim anketlerini yaptırdığı Denge Araştırma şirketinin sahibi. İstanbul merkezli şirket RP döneminden beri Erdoğan'ın araştırmalardaki sağ kolu. Ağırlıklı olarak belediyeler ve son dönemdeki AK Parti araştırmalarıyla da gündeme geliyor.

Erdoğan'la 19 yıldır birlikte çalıştıklarını hatırlatan Yıldız, “Tayyip Bey'in anket ve araştırmalara özel bir ilgisi var. Çünkü halkın fikrine önem veriyor. Bence Erdoğan Türk siyasi tarihinde araştırmaları en çok kullanan lider.” diyor. Yıldız, partiye yapılan araştırmaları siyasi gündemi özetleyen çalışmalar olarak tanımlıyor. Cumhurbaşkanlığı sorularının yoğunlaştığı anketlere Aralık 2006'da başladıklarını anlatıyor. Her araştırmada ortalama 10 ila 20 ilde yaklaşık 3 bin civarında denekle çalışılıyor. Partinin iktidara geldiği günden beri Türkiye'deki bütün illerin nabzını tutan anketlerle 100 binden fazla kişiye ulaşıldığını, Tayyip Bey'in bir 'demokrasi metodu' olarak anketleri benimsediğini kaydediyor: “Anket ve araştırmalar onun siyasi başarısında önemli birer kılavuz oldu.”

Yıldız'ın verdiği bilgiye göre 'Kim cumhurbaşkanı olsun?' sorusuna son bir yılda en fazla reyi Başbakan Erdoğan almış. “Hiç ikinci olmadı” diyen Yıldız, özellikle son 3 aydaki anketlerde Erdoğan'ın açık ara birinci çıktığını vurguluyor. AK Parti Genel Merkezi ve Erdoğan'ın isteğine göre son dönemde Denge'nin yaptığı araştırmalar yerel sorunlar, genel siyasi meseleler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerine ağırlık kazanmış.

'ERDOĞAN'IN ANKETLERİ DEMOKRASİYİ TABANA YAYIYOR'

Başkent'te 1998'de kurulan Ankara Sosyal Araştırmalar Merkezi (ANAR) 2000 yılından beri düzenli olarak 'gündem araştırmaları' yapıyor. İktidar ve muhalefet partilerinin performansları, en son oy oranlarının ölçülmesinin yanında AK Parti için yapılan cumhurbaşkanı adayları araştırması da ANAR'ın gündemine girdi. Eskiden Devlet Bakanı Beşir Atalay ile anılan ANAR'ın Genel Müdürü Dr. İbrahim Uslu da Erdoğan'ın anket ve araştırmaları 'referandum' hassasiyeti ile ele aldığını, halkın kanaatlerini öğrenerek aldığa kararlarıyla da demokrasiyi hem parti tabanına hem de halka yaydığına inanıyor.

AK Parti kurulduğunda 2-4 aylık periyotlarla başlayan gündem araştırmaları önümüzdeki günlerden itibaren bir aylık periyoda kadar inecek. ANAR'ın gündem araştırmaları oldukça kapsamlı. 250'şer soruluk anketlerle siyasi eğilim ve beklentiler detaylı şekilde masaya yatırılıyor. Lider algısı, hükümet icraatları, ekonomi, istihdam, sosyal politikalar, AB, seçmen anketi ve nihayet cumhurbaşkanı adaylığı da konular arasına girmiş. Uslu, son 1,5 yıldır cumhurbaşkanlığı ile ilgili soruları sorduklarını aktarıyor. Anket ve araştırma sonuçları doğrudan ve ilk olarak bizzat Başbakan Erdoğan'a bildiriliyor. Önceleri 'Kim cumhurbaşkanı olmalı?' şeklinde açık uçlu soruların yanında Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı soruları yöneltilmiş.

Uslu da ilk sordukları günden itibaren Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı fikrine desteğin 'açık ve düzenli bir grafikle' arttığına dikkat çekiyor. Geçen sene Yeni Şafak gazetesi anketine dayandırılarak başlatılan 'halk Erdoğan'ı cumhurbaşkanı istemiyor' söylemi ve yorumuna da kesinlikle karşı çıkıyor: “Son bir buçuk yıldır Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmaması gerektiği yönünde bilinçli ve kapsamlı bir kampanya yürütülmesine rağmen, olsun diyenlerin oranı yüzde 50'lere yakın. Ancak Erdoğan'a bir lider olarak sempatiyle bakan, onu cumhurbaşkanı veya başbakan olarak görmek isteyenlerin toplamı yüzde 60 civarında. AK Parti bir de Erdoğan'ın neden aday olması gerektiği üzerine bir kampanya kursaydı inanıyorum ki bu oran gerçek mecrasını bulurdu.”

Son dönemde parti için yapılan gündem araştırma sayısı 8'i, ulaşılan denek sayısı 20 bini bulmuş; belediye performanslarının ve genel siyasi eğilimlerin ölçüldüğü 70 binlik araştırma, kırsal kesime yönelik yılda iki kere 8 bin denek üstünden yapılan araştırmalar da dâhil edildiğinde ANAR'ın anket sayısı da 100 binleri aşıyor. Uslu'ya göre Erdoğan'ın başbakanlıkta devam etmesini isteyen anket sonuçları ve değerlendirmeler farklı bir noktaya işaret ediyor. Siyasi ve ideolojik tavırla olmasın diyenlerin haricinde 'başbakanlıkta kalmalı' diyenler Erdoğan'ın burada hizmet üretmeye devam edeceğini düşünerek bunu istiyor.

BARAJI ANCAK İKİ BUÇUK PARTİ AŞABİLİYOR

Uslu, bir başka ilginç bilgiyi daha paylaşıyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın lider, hükümetin ve AK Parti'nin icraat, TBMM'nin performans ölçümleri farklı sıralamalarda olmakla birlikte aynı dalgalanmaları ve başarıları sergiliyor. Örneğin lider karizması açısından Erdoğan'ın başarısı en üstte ancak aynı paralellikte hükümetin başarısı, ona paralel AK Parti, parti ile hükümet icraatları arasında ise TBMM performansı yer alıyor. Seçmenler bu performansları diğer partilere göre iki kat daha başarılı buluyor. Yani AK Parti açık ara önde yer alıyor. Uslu bunu partinin kurumsallaştığının göstergesi olarak yorumluyor.

SON OY ORANLARI

28 Mart 2004'teki yerel seçimlerdeki oy oranları (AK Parti yüzde 30,9) ile ilgili istikrar son dönemde de korunuyor. Hatta partinin oy oranı yerel seçimlerin biraz üstünde. Baraji geçen ikinci parti CHP, bir parti de barajı zorluyor. Uslu'nun tabiriyle 'iki buçuk parti' barajı aşıyor. Üçüncü parti MHP ile DYP arasında değişiyor. DTP, BBP, Genç Parti gibi partilerde ise kıpırdanmalar var. Ancak genel anlamda seçmenin kararındaki siyasal denge AK Parti'yi birinci parti, hatta tek başına iktidar yapacak güçte sürüyor.

AK Parti'nin oylarının tavan yaptığı iki kırılma noktası olmuş. Birincisi 17 Aralık'ta yaşanmış. Türkiye'ye AB yolunun açıldığı önemli gelişmenin hemen akabinde oy oranı yüzde 45'leri geçmiş. Son dönemde ise yerel seçimlerdeki oy oranını da aşan sonuçlar alınmış. Yüzde 30'ların üstünde yeni bir oy tabanını yoklayan parti, kararsızların dağıtılması hâlinde yüzde 40'lar bandına yakın bir yere oturuyor. Uslu, kriz olmadığı müddetçe Erdoğan ya da AK Parti'den kim Köşk'e çıkarsa çıksın cumhurbaşkanlığı seçiminin partiyi olumsuz etkilemeyeceğini öngörüyor. Uslu ayrıca aksi senaryolarda halkın lider ya da adayın mağduriyetine değil, topyekûn millet ve seçmenin mağduriyetine bakarak olumsuz davranabileceği görüşünde. Yani Köşk'e kimin çıktığı değil, nasıl çıktığı seçmenin genel seçimlerdeki tavrını etkileyecek. Anket sonuçlarının ortaya çıkardığı bir başka gerçek ise AK Parti'nin kırsalda DYP'den daha da güçlü olduğu. Buna göre nüfusu 2 ila 20 bin arasındaki beldelerde başarı gösteren DYP daha düşük kırsal bölgelerde AK Parti'nin yanına bile yaklaşamıyor. Kırsaldaki halk Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını pozitif mânâda destekliyor.

ANKET SIRASI MİLLETVEKİLLERİNE GELDİ

Başbakan Erdoğan'ın seçim anketleri ve cumhurbaşkanlığı araştırmaları yaptırdığı üçüncü şirket ise Ağustos 2003'te bir grup akademisyenin kurduğu (İbrahim Dalmış, Ertan Aydın, Yusuf Ziya Özcan, İhsan Dağı) Pollmark Piyasa ve Kamuoyu Araştırmaları şirketi. Erdoğan'ın anketlerini 'karar alma mekanizmalarını halka açmak' olarak değerlendiren Pollmark Genel Müdürü Murat Karan, en demokrat ülkelerde bile liderlerin anketlere bu denli önem vermediğini söylüyor. Cumhurbaşkanı kim olmalı sorusunun vatandaşa, teşkilata ve il başkanlarına sorulduğunu, şimdi sıranın MKYK üyeleri ile milletvekillerine geldiğini dile getiren Karan, “Tayyip Bey anket ve araştırma şirketlerini popüler hâle getirdi. Araştırmalardan en detaylı ve bilinçli yararlanan da kendisidir.” diyor. Ona siyasetçiler arasında 'anketlerin babası' denmesinde beis görmüyor.

Cumhurbaşkanlığına dönük anketlerde Pollmark öne çıkıyor. Teşkilata, belediye başkanlarına, MKYK ve milletvekillerine anket uygulayan tek firma Pollmark. Bugüne kadar parti için 1000'in üstünde anket, milyonlarca insanla görüşme yapılmış. Pollmark'ın cumhurbaşkanlığı soruları 'Ahmet Necdet Sezer'in yerine kim çıkmalı?' ile bir yıl önce başlamış. Sonra B, C, D planlarına göre Erdoğan olmazsa kim olmalı; ardından Abdullah Gül, Bülent Arınç olmazsa kim olmalı; her üçü olmazsa kim olmalı şeklinde kişi ve alan daraltma yöntemiyle sürmüş. Yani bugün herkesin Erdoğan, Gül, Arınç, Vecdi Gönül, Beşir Atalay, Mehmet Aydın, Köksal Toptan, son olarak da Mehmet Ali Şahin ve Abdüllatif Şener'in isimlerini öne çıkarttığı anketlerin temel mantığı, Tayyip Bey'e siyasi manevra alanı bırakacak bir anket tekniğinden kaynaklanıyor. İsimlerin seçilmiş olduğu doğru, ancak Erdoğan tarafından yönlendirildiği, şu ismi de koyun dediği vaki değil. Tam tersine akademisyen grubun ağır bastığı şirket, Erdoğan'a araştırmalardan hareketle stratejik politika hamleleri öneriyor.

Pollmark'ın anketleri, DPT ve TÜİK'in belirlediği istatistikî bölgeleme sistemine göre belirlenen alanlarda ortalama 3 bin denek bulunarak gerçekleştiriliyor. Pollmark'ın tespiti de AB sürecinin başlangıç tarihi 17 Aralık'ta AK Parti'nin yüzde 45-50 arasında bir oya oturduğu şeklinde. Partinin bugünkü oyları ise yine 28 Mart Yerel seçimlerinin üstünde.

Peki, anketler seçmenler üstünde ne gibi bir etki yapıyor? Optimal Araştırma Şirketi'nin sahibi Hilmi Aydemir'e göre, seçmenler de anketlerden etkileniyor, özellikle kararsız seçmenler güçlüden yana olabiliyor. İdeolojik belirginlik de anket sonucuna göre değişebiliyor. “Anketler sağlıklı ise taban demokrasisi parti kararlarına yansıyor.” diyen Aydemir, muhtemel cumhurbaşkanı aday sıralamasını 'hiyerarşik' olarak yorumluyor. Aydemir'e göre üç senaryo öne çıkıyor: Erdoğan Cumhurbaşkanı, Gül Başbakan; Tayyip Bey Başbakan, Abdullah Bey Cumhurbaşkanı, Tayyip Bey Başbakan, Abdullah Bey Dışişleri Bakanı, Vecdi Gönül Cumhurbaşkanı. Kapalı uçlu sorularda ortaya çıkan isimler ise Erdoğan'ın elini 'toplumsal itirazları' kırma açısından güçlü kılıyor. Bir başka araştırma uzmanı ise Tayyip Beyin anket merakını müşteri odaklı şirket yönetimine benzetiyor: “Partinin CEO'su gibi hareket ediyor. Kurumsallaşma tamamlandığında AK Parti'nin liderini Köşk'e göndererek yıpranacağını söylemek safdillik olur. Erdoğan'ın Köşk'e çıkması hiçbir sorun teşkil etmez.”

4 YILLIK PERİYOTTA PARTİLERİN OY ORANI (En az / En çok)

AK PARTİ - (% 26 / % 34)
CHP - (% 10.5 / % 14)
MHP - (% 6 - % 7.5)
DYP - (% 4 - % 5)
Diğerleri ve kararsızlar - (% 55 - %40)

KENTLİ OYLARI KEMİKLEŞTİ, KIRSAL DEĞİŞKEN

Tanar Araştırma'nın sahibi İbrahim Kalemci anket sonuçlarını şöyle yorumluyor: “AK Parti yüzde 38-40 bandını oturuyor. Halkın beklentisi doğrultusunda cumhurbaşkanını seçerse bu oy oranının yüzde 45'leri zorlaması muhtemel. Seçmenin genel seçim ve Köşk ile ilgili tavrında gizli ancak açık belirleyici etken 'türban' meselesi olacak. Düşüşü de olabilir.” Kalemci, anketlerde en kolay ulaşılan kitleyi AK Parti ve MHP seçmenleri; en zor ulaşılanları ise DYP ve CHP'li seçmenler olarak tanımlıyor. Kalemci, siyasilerin anket değerlendirmeleriyle ilgili bir yanlışı da düzeltiyor. Bugüne kadar özellikle genel ve yerel seçimlerde bilinenin dışında bir seçmen tavrı var: “Büyükşehir mobil, kırsal statik biliniyor. Halbuki tam tersi Büyük şehirlerdeki oylar mobil, kırsaldaki oylar değişken hale geldi. Partilerdeki değişim ve AK Partinin liderliği sağda ittifakları gündeme getirecek. ANAP-DYP, BBP ve Saadet arasında ittifaklar muhtemel.”

KEŞKE SEZER DE ANKET YAPTIRSAYDI!

Ege Üniversitesi'nden Doç. Dr. Tanju Tosun, Batı'da ABD ile 1950'lerde başlayan seçmen davranışlarını ölçme yöntemlerinin 1970'ler itibariyle Türkiye'ye girdiğini anlatıyor. İlk araştırma Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde Prof.Dr. Neriman Abadan Unat tarafından Ankara'da yapılmış. Hürriyet gazetesinde yayımlanan araştırmadan sonra seçim sonuçlarını kıyaslamaya yönelik ikinci çalışma 1973-1977 seçimleri için yapılmış. İlhan Tekeli ve Selim İlkin'in yaptığı araştırmalar Türk siyasi hayatının ilk amprik çalışmaları olarak da biliniyor. Siyasetçi olarak anket geleneğini ilk başlatan ismin Turgut Özal olduğunu hatırlatan Tosun, AK Parti ve Erdoğan ile bu geleneğin karar alma mekanizmalarına daha fazla girdiğine inanıyor. “Keşke diğer partiler; hatta mevcut cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer yaptırsaydı. Kamuoyunun nabzını siyaset ve hizmet üretenlerin ölçtürmesi demokrasi kültürünü geliştirir.” diyen Tosun AK Parti anket pazarı büyüklüğünün 400 bin ila 1 milyon YTL arasında değiştiğini tahmin ediyor.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


ŞanlıTürk

grup tuttuğum takım
Cezalı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 701 ileti
Yer: ESKİŞEHİR
İş: öğrenci
Kayıt: 17-07-2006 17:55

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#179155 28-03-2007 15:26 GMT-1 saat    
Siyasi Senaryolar Ve Siyaset Terzileri


Siyaset terzileri yeniden işbaşında. Masabaşı anketleri birbiri ardına açıklanmaya başladı. Millete tercihi, kararını soran yok. Ancak sürekli olarak AKP'nin oyunu koruduğu, artırdığı türünden haberler, yorumlar, sonuçlarla yine seçmenlerin iradesi yönlendirilmek isteniyor. Kimse kusura bakmasın ama, dört yıldan beri iktidarda olan bir parti, bu ülkede bırakın taş üstüne taş koymayı, taş üstünde taş bırakmamışken, cumhuriyet tarihinin en başarısız, en yetersiz, en hazırlıksız, en tarafgir, en kavgacı hükümeti olarak tescillenmişken; her gün yüzlerce esnaf kepenk kapatırken, çiftçi borç batağı içinde zavallı anacığını bile alıp gidecek bir yer bulamazken, memur gerçek enflasyonun altında inlerken, emekli, dul ve yetimin artık ses çıkarmaya bile mecali kalmamışken Allah aşkınıza soruyorum sizlere, kim bu AKP'ye oy vereceğini söyleyen kişiler?
Geçiniz anketleri... Anket sizlersiniz. Kendi kendinize sorun suallerinizi: Hükümetten gerçekten memnun musunuz, 2002'de bu iktidara görevi teslim ettiğinizden daha mı iyisiniz, Türkiye'nin ve kendinizin geleceğinden emin misiniz, hakikaten oyunuzu AKP'ye verecek misiniz?

Bütün bu suallere "evet" diyebiliyorsanız, o zaman benim diyeceğim fazla söz yok. Araştırmalar sonuna kadar doğru...

Ama bu sorulara cevabınız "evet" değilse, bilin ki, araştırmalar, anketler, şunlar bunlar hepsi fasarya...

Doğru olan sizsiniz...

Şimdi de birtakım ittifak söylentileri ile, yükselen partilere ilişkin iddialarla zihinler bulandırılmak isteniyor...

Adamın birisi çıkıyor televizyonlarda altyazılı palavralar atıyor. Bu adamın 40 televizyon kanalının olduğu günleri de biliyoruz. Dağıttığı köfte ekmekleri de... Sonrasını da... 2002'de şimdi TMSF tarafından kıyısından köşesinden ulaşılan aile şirketlerinden pompalanan paralarla ancak %7 oy alan bu parti, 2004 yılında hoşafın yağı kesilince %2.6 oy alabildi. Bu partinin yine yükseldiği ve güç topladığı gibi iddialar pompalanıyor...

Öte yandan siyasette artık tekaüdiyesini çoktan almış isimlerden medet uman küçük partiler pompalanarak, bazı partiler birbiriyle irtibatlandırılarak yine iki partili bir meclis oluşması için çaba sarfediliyor.

Bu tür çabaların da sonuç vermeyeceği açıktır. Çünkü, siyaset kırık çizgi ve leke kaldırmaz...

Siyaset bir zamanlar mensup olduklarını iddia ve ifade ettikleri davalarını baltalamak, kendilerine göre intikam almak peşinde koşan insanlarla yapılmaz...

Siyaset bu milletin bütün inanç ve değerlerini bir çırpıda harcamak pahasına düşüncesiz ve aymazca kullanılan bir dil ve üslupla da kimsenin "netice almasına" izin vermez...

Evet, şunu açıkça söylemek istiyorum, AKP son zamanlarda MHP'ye karşı ciddi bir suskunluk sarmalı uygulatmaya çaba gösteriyor. Bunu birtakım siyaset terziliği metodları ile de güçlendirmeye çabalıyor.

Bunlardan birincisi düzmece anketler. Bakınız buradan ifade ediyorum, şu anda anket, kamuoyu yoklaması vs. adı ile piyasaya sürülen şeylerin gerçekle hiçbir alakası yoktur.

Hepsi manipülatif veriler içermektedir.

Bu anketler, kamuoyu yoklamaları sadece iki parti tarafından piyasaya sürülmektedir. Birisi malum AKP. Yemlediği onlarca şirket var ve pek çoğu tabeladan ibaret. Sahaya bile çıkmıyorlar.

AKP'nin anketle yönlendirme modasına uyan partilerden birisi de DYP. Şimdi de aynısını bu parti uyguluyor. At martini Debreli Hasan Dağlar inlesin, misali... Düz ova, Şebnem Shaffer, Kenan Evren'e destek, AKP'yi ve Erdoğan'ı aklama siyaseti ile oy alabileceğini düşünüyorlar; bununla oylarının artacağını aklediyorlarsa yanıldıklarını birkaç ay sonra anlayacaklardır... Ancak, işin doğrusu yaptıkları anketlere kendileri de inanıyorlarsa vay hallerine...

İkinci olarak Genç Parti meselesini abartanlara da bir sualim olacak: Sizler bu milletin sağduyusundan bu kadar mı şüphelisiniz? Artık kundaktaki bebek de biliyor ki, palavra ile peynir gemisinin yürümeyeceği açıktır... Nasılsa ortada iktidar yok, dolayısıyla sırtlarında yumurta küfesi yok, atabildiği kadar atsın; söyleyeceğini söylesin ve milletimiz de inansın, öyle mi?

Üçüncü olarak, birtakım siyaset eskilerinin, küskünlerinin, heveslilerinin bir küçük parti içinde toplanmasından "büyük" bir şey çıkmaz. Kimse aç tavuk misali kendisini darı ambarında görmesin...

Ortada bu ülkenin kader seçimi var.

Herkesin aklını başına devşirmesi gerekir. Bu siyaset mühendisliği faaliyetleri bilinmelidir ki, bu işi zorlayanları çok fazla mahçup edecek neticeler verecektir. Ancak, önemli olan bu gayretlerini, zorlamalarını milletimizi perişan edecek bir noktaya taşımamalarıdır...

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


FuRKaN216

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 7836 ileti
Yer: lere tükürmeyin tükürülcek o kadar surat varken:D
İş: de bu benim profilim:)
Kayıt: 13-12-2006 18:56

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#179275 28-03-2007 20:08 GMT-1 saat    
merak ediyorum iktidara DTP (hadep)ÖDP yada TKP partileri gelse iktidar olsa
senin ve milliyetci denilen mhp partisinin sesi bu kadar cikarmiydi?AKP yi elestirmek icin parami aliyorsun?bu ne kin bu ne nefret...bumu mhp nin milliyetciligi, kardesligi, AKP resmen hadep den beter ettiniz deniz baykal bile mhp kadar iktidari kötülemiyor.en azindan ALLAH TAN KORKAN BIR BASKANIMIZ VAR dinsiz imansiz bir parti iktidara gelseydi daha iyimi olurdu?Türkiyenin 4 yildir ne kadar gelistigini büyüdügünü gecmis dönemlerde millet daha cok aclik sefalet icinde bir yasam sürdügünü en az benim kadar iyi biliyorsun ama bunu bir mhp li olarak bir türlü kabullenemiyorsun neden?AKP bu kadar kötü bir partimi?4 yildir hicmi iyi bir is yapmadi?Merhum Alparslan Türkesinin kurdugu Milliyetci Hareket Partisi bu olamaz

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


ŞanlıTürk

grup tuttuğum takım
Cezalı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 701 ileti
Yer: ESKİŞEHİR
İş: öğrenci
Kayıt: 17-07-2006 17:55

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#185048 06-04-2007 18:53 GMT-1 saat    
Bu kadar çıkardı tabi.Akp adam gibi bu ülkeyi korusun mhpnin sesi hiç çıkmaz yani akpye bir kastı yok.Mhp bu ülkeyi tehdit eden her partiye karşı çıkar.Sadece akp ye değil.geçen Kenan Evren Türkiye eyalet şeklinde yönetilsin dedi Bahçeli çok sert bir dille eleştirdi.
Gerçekten ne kadar saf bir halkımız var.Tayyip namazını kılıyor diye hemen iyi biri olarak görüyorsunuz adamı.Ben kararımı verdim artık başbakan olacam.çok kolay başbakan olmak cuma namazı çıkışında medya başıma toplansın tamam oyun yüzde 30 oldu bile.
Türkiyenin büyüdüğünü gördük canım herkes Türkiye'ye kafa tutmaya başladı verilen tavizler karşısında.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <