Erdoğan AB'ye sert çıktı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği (AB)'nin içine kapalı, bölgesel bir örgüt olarak kalmasının AB'nin geleceği için bir felaket olacağını ifade ederek, AB liderlerini daha geniş perspektifte değerlendirme yapmaya ve sorumlu davranmaya davet etti.

AB'yi 'Kararınızı verin, enerjimizi boşa harcatmayın' diye uyaran Erdoğan, "Bugüne kadar içerde de dışarıda da haklarımızı tırnaklarımızı söke söke aldıysak,bundan sonra da aynı şekilde olacak. Kimseden iane beklemiyoruz. Hakkımız neyse onu istiyoruz. Kimseye bu noktada ihtiyacımız yok. Eğer AB, Türkiye ile ilgili böyle bir olumsuzluk düşünüyorsa verir kararını. Biz de yolumuza devam ederiz" dedi. Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmanın son bölümünü Avrupa Birliği (AB)'ne ayırdı. Erdoğan, Avrupa Birliği çözümünün, Türkiye'nin üyeliğiyle mümkün olduğunu belirterek, "Şu anda 27 tane ülke içerisinde bunu görmeyenler varsa, görmediyseler de inanın bunu er veya geç görecekler. Enerji konusu mu, cevap Türkiye. Genç nüfus mu, cevap Türkiye'nin genç ve dinamik nüfusu. İş gücü mü, cevap yine Türkiye'nin genç, dinamik, tecrübeli, birikimle iş gücü. Güvenlik mi, istikrar mı, güçlü bir ekonomik yapı mı, güçlü bir siyasi yapı mı, çoğulcu bir karaktere kavuşmak mı, cevap yine Türkiye'dir. Bunu niye söylüyorum. Çünkü onlar çıkabildikleri en üst noktaya çıktılar. Şimdi orada nasıl durabileceklerinin cevabını arama gayreti içendeler. Ama biz tırmanıyoruz, güvenle tırmanıyoruz. İstikrarlı bir şekilde tırmanıyoruz. Bizim önümüz açık. Yeter ki biz enerjimizi içerde kaybetmeyelim" çağrısını yaptı.

'AB İÇİN FELAKET OLUR'
"AB'nin bazı üyeleri iç politik mülahazalarla Türkiye'ye engel çıkarıyor olabilirler, Türkiyenin önü kesilmek isteniyor olabilir, Türkiye'ye sürekli zorluk çıkarılıyor olabilir" diyen Başbakan Erdoğan, bunların hepsini doğru okuyabildiklerini ve gördüklerini kaydetti. Kimsenin hiçbir endişesinin olmamasını isteyen Erdoğan, "Herkes rahat olsun. Ya kendine güvenen düşünce özgürlüğünden, inanç özgürlüğünden, uluslararası ilişkilerde yer almaktan korkar mı? Kendimize güvenelim. Bizim hedefimiz Türkiye'yi AB standartlarına ulaştırabilmektir. Bunda son derece kararlıyız" mesajını verdi. AB standartlarını Türkiye için faydalı olan esas olan bir alan gördüklerinin altını çizen Erdoğan, bu standartları elde etmek için yaptıkları reformların Türkiye'nin kalkınmasında manivela işlevi gördüğünü söyledi. Gerisinin teknik bir süreç olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bu süreci de dikkatle yönetmeye devam ettiklerini bildirdi. 4 faslın ön şart olmaksızın şu anda Konsey'e sunulduğunu anlatan Erdoğan, siyasi yaklaşım ne olursa olsun teknik olarak süreci devam ettirdiklerini vurguladı. Nisan ayı içinde 7 yıllık AB müktesabatına uyum programını açıklayacaklarını hatırlatan Erdoğan, önümüzdeki 7 yıl boyunca AB müktesabatına uyum için hangi alanlarda, hangi reformların gerçekleştirileceğini bu programda ortaya koyacaklarını bildirdi. Erdoğan, "İnanıyorum ki 50. yaş günü vesilesiyle Avrupa Birliği de, Türkiye'nin önemini daha iyi kavramaya başlar ve ilişkilerimiz de stratejik zeminde ilerlemeye devam eder. Dünya genelinde yaşanan kültürel gerilimlerin aşılması için AB'ye önemli bir vizyon kazandıracaktır" dedi. Erdoğan milletvekillerine ve teşkilatlara da seslenerek, şunları söyledi: "Yıllardır söyleriz, AB'yi Hırıstiyan Klubü olarak görmek isteyen çevrelerin tavırları hiçbir zaman dünya gerçekleriyle Avrupa'nın gerçekleriyle örtüşmemektedir. Bakınız bunu AB Anayasası hazırlanırken maalesef bazı Hıristiyan Demokrat temsilciler Anayasa'ya sokmak istedi. Çok ciddi mücadeleler verdik. Verilen bu mücadelelerin sonunda AB'nin kökünün Hıristiyanlığa dayanmadığı tezi galip geldi ve anayasanın içerisine bu sokulmadı. Avrupa'nın tarihinde Hıristiyanlık da Yahudilik de İslam da hep olmuştur, bugün de vardır. Bugün Avrupa'da yaşayan milyonlarca Müslüman, Avrupa kimliğinin önemli bir parçasıdır. Bu gerçeği görmezden gelmek, iyi niyetle bağdaşmayacağı gibi varolan durumu da yok saymak olur. AB ilkeleriyle çelişen bir olaydır. 50 yıllık değişim, dönüşüm geçirerek siyasi değerler bütünü haline gelen Avrupa'nın bundan sonraki gelişimine de Türkiye'nin yapacağı önemli katkılar var".

AB LİDERLERİNİ UYARDI
Erdoğan konuşmasında AB üyesi ülkelere, "AB'nin içine kapalı, bölgesel bir örgüt olarak kalması AB'nin geleceği için bir felaket olur' uyarısını da yaptı. Bugünkü Avrupalı siyasetçileri böyle bir önemli bir konuda daha geniş bir perspektifle değerlendirme yapmaya davet eden Erdoğan, AB liderlerinin sorumlu davranması gerektiğini vurguladı. Dönem Başkanı Almanya'nın son dönemdeki çıkışlarının kendilerini üzdüğünü dile getiren Erdoğan, Almanya ziyaretinde önemli konuları gündeme getireceğini söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: "Biz işimizin kolay olmadığını biliyoruz. Bu yolda birçok zorluklarımız olduğunu biliyoruz. Bundan sonra da olacak. Nasıl ki bugüne kadar içerde de dışarıda da haklarımızı tırnaklarımızla söke söke aldıysak, bundan sonra da aynı şekilde olacak. Kimseden iane beklemiyoruz. Hakkımız neyse onu istiyoruz. Ha kimseye de bu noktada ihtiyacımız yok. Eğer AB, Türkiye ile ilgili böyle bir olumsuzluk düşünüyorsa verir kararını. Biz de yolumuza devam ederiz. Dedik ya, siyasi ilkelerle ilgili Kopenhag siyasi kriterlerini Ankara siyasi kriterleri yaparız, Maastrich kriterlerini de İstanbul ekonomi kriterleri yapar yola devam ederiz. Biz bu noktada rahatız. Bunu kendilerine de anlatıyoruz. 'Böyle bir düşünceniz varsa söyleyin. Ne enerji kaybedelim ne para harcayalım. Biz de harcıyoruz, siz de harcıyorsunuz, bırakın. Biz yük olmaya değil, yük almaya geliyoruz. Aslında bunun farkında değilsiniz' diyoruz. Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada ağırlığı, önemi, fikirlerinin itibarı giderek artıyor. Her gün bu durumun yeni göstergeleriyle karşılaşıyoruz ve mutlu oluyoruz".