Bir genç hafızlığını tamamlarken her gün sabaha kadar Kur;an hatmeder. Bundan dolayı da sabah derslerine yorgun ve bitkin olarak çıkar. Durumu öğrenen hocası Kuranı bu şekilde okumasını arzu etmediği için bir gün onu karşısına alır veEvladım! Biliyorsun Kur;an, indiği gibi okunmalıdır. Bu gece sen Kur;anı, karşında ben varmışım gibi oku.tavsiyesinde bulunur.
Genç gider ve Kur,an hocasına okuyormuş gibi okur. Sabah huzura geldiğinde: Efendim, bu gece Kur;an ancak yarısına kadar okuyabildim. der. Bunun üzerine hocası: Pekâla bu gece de Efendimize okuyor gibi okur emrini verir. Talebe şaşkınlık ve heyecan içinde Nebîler Serverirnin huzurunda olduğu düşüncesiyle o gece daha dikkatli okur. Ertesi gün de üstadına Kur;anın ancak dörtte birini okuyabildiğini söyler. Üstadı talebesindeki manevi yükselişi görünce: Bugün de o emin melek Cebrailin Efendimizre (sallallahu aleyhi vesellem) tebliğ ettiği anda dinliyor gibi oku! der. Talebesi ertesi gün ;Vallahi üstadım, bugün ancak bir sure okuyabildim. der.
Üstadı son adımı atar:Evladım! Şimdi de onu binlerce hicabın verasında bulunan Yüce Rabbimizin huzurunda okuyor gibi oku! Düşün ki O seni dinliyor ve Kuran senle mukabele ediyor!Talebe ertesi gün gözyaşları içinde üstadına gelir ve şöyle der:Üstadım! Fatihadan başladım ilk ayetleri okudum; ama İyyâke nabudu demeye bir türlü dilim varmadı. Çünkü Sadece sana kulluk yaparım diyemedim.