Kırık Link Bildir! #185372 07-04-2007 08:01 GMT-1 saat
Adamın biri, ilk defa gittigi küçük bir kasabada şaşkın şaşkın gezindikten sonra yol kenarında duran bir arabanın yanına sokulmuş ve arka koltukta tek başına oturan çocuga:
- Buraların yabancısıyım, demiş. Parkın hemen yanıbaşındaki fırını arıyorum.
Çok yakın oldugunu söylediler.
Çocuk, arabanın penceresini iyice açtıktan sonra:
- Ben de buraya ilk defa geliyorum, demiş. Ama sag tarafa gitmeniz gerekiyor herhalde.
Adam, çocugun da yabancı olmasına ragmen bunu nasıl anladıgını sormuş ister istemez.
Çocuk:
- Ihlamur çiçeklerinin kokusunu duymuyor musunuz? diye gülümsemiş. Kuş cıvıltıları da oradan geliyor zaten.
- iyi ama, demiş adam. Bunların parktan degil de tek bir agaçtan gelmedigi ne malum?
- Tek bir agaçtan bu kadar yogun koku gelmez, diye atılmıs çocuk. Üstelik, manolyalar da katılıyor onlara. Hem biraz derin nefes alırsanız, fırından yeni çıkmış ekmeklerin kokusunu duyacaksınız.
Adam, gözlerini hafifce kısarak denileni yaptıktan sonra, cebinden bir kagıt para çıkartıp teşekkür ederken farketmış onun kör oldugunu. Çocuk, ise, konuşurken bir anda sözlerini yarıda kesmesinden anlamış, adamın kendisini farkettigini.
Işıga hasret gözlerini ondan saklamaya çalışırken:
- Üc yıl önce bir kaza geçirmiştim, demiş. Görmeyi o kadar çok ozledim ki.
Sizinkiler saglam öyle degil mi?
Adam, çocugun tarif ettigi yerde bulunan fırına yönelirken:
- Artık emin degilim, demiş. Emin oldugum tek sey, benden iyi gördügündür