> 1 <
Durbakalım: Kat Mülkiyeti Kanunu değişmeli
Forum İstanbul bünyesinde yapılan 'Gelişme stratejilerinde gayrimenkul yatarımları ve finansman sorunu' başlıklı panelde konuşan Teknik Yapı Başkanı Nazim Durbakayım, Kat Mülkiyeti Kanunu'nun değiştirilmesi gerektiğini savundu.
Konuşmasına "Cumhuriyetimizin 100. yılında tüm dünyaya örnek gösterilecek bir Türkiye ve İstanbul yaratmanın yollarını konuşmak için buradayız. Konuşmak kelimesinin altını özellikle çizmek istiyorum" diye başlayan Teknik Yapı Başkanı Nazim Durbakayım, "Şimdiye kadar söylenilenler ve yapılanları kısaca üzerinden geçmek gerekirse; yapılan en somut gelişmelerden biri mortgage sisteminin yasallaşması, kentsel dönüşüm alanında sadece büyük bir iki projenin hayata geçirilmesi oldu" şeklinde konuştu,
"Peki gayrimenkul sektörü olarak biz ne yaptık?" diye soran durbakalım, şu icraatların altını çizdi:
- Türk ekonomisinin büyümesine önemli oranda (yaklaşık yüzde 5) katkıda bulunduğumuz inkar edilemez.
- TOKİ ile el ele vererek gelir seviyesi çok düşük olan insanlara uygun konut üretimine finansman sağladığımız da bir gerçek.
- Yap Sat'çı müteahhit etiketini silip 'yaşanabilir, sosyal donatıları olan ve trafik sorununa çözüm üreten komple projeler' ürettiğimiz ise ortada"
"Ancak bunlar yeterli mi?" diye soran Durbakalım, "Hayır değil" yanıtını verdikten sonra konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Başta İstanbul olmak üzere tüm şehirlerimizi güvenli, modern görünüşlü, yaşanabilir binalarla donatmak için, biz özel sektör ve kamunun yapması gerekenler; ama bir an önce başlaması kaçınılmaz olan işler var.
İşte buradan gayrimenkul sektörünün üç sac ayağını oluşturan kesime çağrıda bulunmak istiyorum. Sektördeki yatırımların önünü açmak ve finansman sorunu çözmek için Amerika'yı tekrar keşfetmeye gerek yok.
Öncelikle kamuya çağrıda bulunmak istiyorum...
Mortgage sisteminin daha hızlı bir şekilde işlemesi ve tabana yayılması için teşvik edici ek maddeleri de yürürlüğe sokalım. Mortgage sistemini vergiden muafiyetine tabi tutmadınız ama 'kentsel dönüşüm projeleri' kapsamındaki çalışmalarda bu muafiyetin uygulanmasının çok faydası olacaktır.
Bunun yanı sıra kat mülkiyeti kanunun bir an önce düzeltilmesi gerekir. Kanunda yapılacak küçük bir düzeltme ile İstanbul'daki binlerce riskli binanın yıkılarak yeniden yaşanabilir ve güvenli olması için tüm kapılar açılabilir.
Ve son olarak toplu taşıma (raylı) sisteminin daha da hızlandırılması gerekmektedir. Kamu temsil eden Büyükşehir belediyesinin bu konudaki çalışmalarının daha da hızlandırılması ve İstanbul'un yeni merkezlerine doğru ilerlemesi zorunluluk halini almıştır.
Özel sektör olarak meslektaşlarıma da özveride bulunmalarını istiyorum...
Güvenli ve yaşanabilir konutlar yaratmak için sadece devletten bir şeyler beklemeyelim. Biz de elimizi taşın altına koyalım. Kamunun başlattığı 'kentsel dönüşüm' hamlesine biz de kendi ölçümüzde katkıda bulunalım. Sektördeki her marka, her yıl sadece bir binayı hiç kar gözetmeksizin yenileyerek 'Kentsel Dönüşüm'e katkıda bulunabilir. TÜİK verilerine göre 200 binin üzerinde müteahhit firma var. Firmalar kendi ölçeğinde bu projeye imza atabilir. Her biri sadece bir binayı (ortalama 10 daire) yenilerse, yaklaşık 30 kişinin hayatını güvenceye alır. Böyle bir çalışma sonunda ise her yıl binlerce kişinin ve konutun risk tehlikesi olamadan hayatta kalması sağlanır. Teknik Yapı firması olarak 'Sivil Kentsel Dönüşüm' şeklinde adlandırdığımız çalışmalara aralık vermeden devam ediyoruz. Sizlerin de bu konuda bir şeyler yapmanızı talep ediyoruz. Amacımız tek bir can bile zarar görmeden daha güvenli bir Türkiye inşa etmek olsun. Aracımız ise 100. Yılda daha güçlü bir Türkiye...
Konut sahiplerine ve sahip olmak isteyenlere de bir çağrım olacak...
Gelişen dünyaya ayak uydurma konusunda belki de dünyanın en çabuk hareket eden ülkelerinden birisiyiz. Dünyadaki tüm yeniliklere çok çabuk adapte olarak, yaşantımıza dahil edebiliyoruz. Yaşama alanı konusunda ise ne yazık ki, aynı duyarlılığı göstermiyoruz. Halen çok odalı, geniş metrekareli konutlara sahip olma isteğimiz sürüyor. Gelişmiş ülkelerin birçoğunda en fazla 100 m² yaşama alanı kullanılırken, biz halen 150 m²'lik konutlara küçük gözüyle bakıyoruz. Eski konutlarınızı yenilerken kendinize şöyle sorun Ben risk altında yaşamak istiyor muyum? Hayatımın karşılığı 5-10 m²'lik bir alan mı?
Teşekkür ederim"
Forum İstanbul bünyesinde yapılan 'Gelişme stratejilerinde gayrimenkul yatarımları ve finansman sorunu' başlıklı panelde konuşan Teknik Yapı Başkanı Nazim Durbakayım, Kat Mülkiyeti Kanunu'nun değiştirilmesi gerektiğini savundu.
Konuşmasına "Cumhuriyetimizin 100. yılında tüm dünyaya örnek gösterilecek bir Türkiye ve İstanbul yaratmanın yollarını konuşmak için buradayız. Konuşmak kelimesinin altını özellikle çizmek istiyorum" diye başlayan Teknik Yapı Başkanı Nazim Durbakayım, "Şimdiye kadar söylenilenler ve yapılanları kısaca üzerinden geçmek gerekirse; yapılan en somut gelişmelerden biri mortgage sisteminin yasallaşması, kentsel dönüşüm alanında sadece büyük bir iki projenin hayata geçirilmesi oldu" şeklinde konuştu,
"Peki gayrimenkul sektörü olarak biz ne yaptık?" diye soran durbakalım, şu icraatların altını çizdi:
- Türk ekonomisinin büyümesine önemli oranda (yaklaşık yüzde 5) katkıda bulunduğumuz inkar edilemez.
- TOKİ ile el ele vererek gelir seviyesi çok düşük olan insanlara uygun konut üretimine finansman sağladığımız da bir gerçek.
- Yap Sat'çı müteahhit etiketini silip 'yaşanabilir, sosyal donatıları olan ve trafik sorununa çözüm üreten komple projeler' ürettiğimiz ise ortada"
"Ancak bunlar yeterli mi?" diye soran Durbakalım, "Hayır değil" yanıtını verdikten sonra konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Başta İstanbul olmak üzere tüm şehirlerimizi güvenli, modern görünüşlü, yaşanabilir binalarla donatmak için, biz özel sektör ve kamunun yapması gerekenler; ama bir an önce başlaması kaçınılmaz olan işler var.
İşte buradan gayrimenkul sektörünün üç sac ayağını oluşturan kesime çağrıda bulunmak istiyorum. Sektördeki yatırımların önünü açmak ve finansman sorunu çözmek için Amerika'yı tekrar keşfetmeye gerek yok.
Öncelikle kamuya çağrıda bulunmak istiyorum...
Mortgage sisteminin daha hızlı bir şekilde işlemesi ve tabana yayılması için teşvik edici ek maddeleri de yürürlüğe sokalım. Mortgage sistemini vergiden muafiyetine tabi tutmadınız ama 'kentsel dönüşüm projeleri' kapsamındaki çalışmalarda bu muafiyetin uygulanmasının çok faydası olacaktır.
Bunun yanı sıra kat mülkiyeti kanunun bir an önce düzeltilmesi gerekir. Kanunda yapılacak küçük bir düzeltme ile İstanbul'daki binlerce riskli binanın yıkılarak yeniden yaşanabilir ve güvenli olması için tüm kapılar açılabilir.
Ve son olarak toplu taşıma (raylı) sisteminin daha da hızlandırılması gerekmektedir. Kamu temsil eden Büyükşehir belediyesinin bu konudaki çalışmalarının daha da hızlandırılması ve İstanbul'un yeni merkezlerine doğru ilerlemesi zorunluluk halini almıştır.
Özel sektör olarak meslektaşlarıma da özveride bulunmalarını istiyorum...
Güvenli ve yaşanabilir konutlar yaratmak için sadece devletten bir şeyler beklemeyelim. Biz de elimizi taşın altına koyalım. Kamunun başlattığı 'kentsel dönüşüm' hamlesine biz de kendi ölçümüzde katkıda bulunalım. Sektördeki her marka, her yıl sadece bir binayı hiç kar gözetmeksizin yenileyerek 'Kentsel Dönüşüm'e katkıda bulunabilir. TÜİK verilerine göre 200 binin üzerinde müteahhit firma var. Firmalar kendi ölçeğinde bu projeye imza atabilir. Her biri sadece bir binayı (ortalama 10 daire) yenilerse, yaklaşık 30 kişinin hayatını güvenceye alır. Böyle bir çalışma sonunda ise her yıl binlerce kişinin ve konutun risk tehlikesi olamadan hayatta kalması sağlanır. Teknik Yapı firması olarak 'Sivil Kentsel Dönüşüm' şeklinde adlandırdığımız çalışmalara aralık vermeden devam ediyoruz. Sizlerin de bu konuda bir şeyler yapmanızı talep ediyoruz. Amacımız tek bir can bile zarar görmeden daha güvenli bir Türkiye inşa etmek olsun. Aracımız ise 100. Yılda daha güçlü bir Türkiye...
Konut sahiplerine ve sahip olmak isteyenlere de bir çağrım olacak...
Gelişen dünyaya ayak uydurma konusunda belki de dünyanın en çabuk hareket eden ülkelerinden birisiyiz. Dünyadaki tüm yeniliklere çok çabuk adapte olarak, yaşantımıza dahil edebiliyoruz. Yaşama alanı konusunda ise ne yazık ki, aynı duyarlılığı göstermiyoruz. Halen çok odalı, geniş metrekareli konutlara sahip olma isteğimiz sürüyor. Gelişmiş ülkelerin birçoğunda en fazla 100 m² yaşama alanı kullanılırken, biz halen 150 m²'lik konutlara küçük gözüyle bakıyoruz. Eski konutlarınızı yenilerken kendinize şöyle sorun Ben risk altında yaşamak istiyor muyum? Hayatımın karşılığı 5-10 m²'lik bir alan mı?
Teşekkür ederim"
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu