> 1 <
harddunker
Yarbay
4364 ileti
Yer: PRİNKİPO...(İSTANBUL UN İNCİSİ )
İş: ***Yacht&sailing***
Kayıt: 19-03-2007 08:41
İş: ***Yacht&sailing***
Kayıt: 19-03-2007 08:41
Kırık Link Bildir! #207989 15-05-2007 17:23 GMT-1 saat
(It starts with)
One thing /
Bir şeyle başlıyor
I don't know why
It doesn't even matter how hard you try
Ne kadar uğraşırsan uğraş hiçbir önemi yok, neden bilmiyorum.
Keep that in mind /
Aklında şunu tut
I designed this rhyme
To explain in due time
Bu şiiri(güfteyi) uygun zamanda açıklamak için yazdım(tasarladım)
All I know
time is a valuable thing
Tek bildiğim zaman değerli bir şeydir
Watch it fly by as the pendulum swings
Sarkaç sallanırken onun uçup gitmesini seyret
Watch it count down to the end of the day
Günün sonuna kadar zamanın geriye doğru sayımını izle
The clock ticks life away
Saat hayatı uzaklaştırarak işliyor
It's so unreal
Bu çok gerçekdışı
Didn't look out below
Dışarıdan aşağıya bakmadım
Watch the time go right out the window
Zamanı pencerenin önünden geçip giderken seyret
Trying to hold on
Tutunamaya çalışırken
/ but didn't even know
Wasted it all just to
Watch you go
Ama zamanı sadece senin gitmeni izlemek için harcadığımı bile bilmiyordum
I kept everything inside and even though I tried /
Herşeyi içimde tuttum ve uğraşmama rağmen
it all fell apart
Herşey dağılıverdi
What it meant to me / will eventually / be a memory / of a time when I tried so hard
Böylesine fazla uğraşırsam bütün bunların bana ifade ettiği eninde sonunda sadece bir hatıradan ibaret olacak
And got so far
Ve o kadar ileri gittim
But in the end
It doesn't even matter
Ama en sonunda hiçbir önemi bile kalmadı
I had to fall
To lose it all
Hepsini kaybetmek için düşmeliydim
But in the end
It doesn't even matter
Ama en sounda hiçbir önemi kalmadı
One thing / I don't know why
It doesn't even matter how hard you try
Bir şey....
Ne kadar uğraştığının hiçbir önemi kalmıyor,neden bilmiyorum
Keep that in mind / I designed this rhyme
To remind myself how
I tried so hard
Şunu bil ki(aklında tut ki) bu şiiri(güfteyi) kendime ne kadar çok uğraştığımı hatırlatmak için yazdım
In spite of the way you were mocking me
Acting like I was part of your property
Benle dalha geçip durmana rağmen, senin bir parçanmışım gibi hareket ediyordum
Remembering all the times you fought with me
I'm surprised it got so (far)
Kavga ettiğimiz zamanları hatırlıyorum da nasıl bu kadar ileri gitti şaşırıyorum
Things aren't the way they were before
Hiçbirşey eskisi gibi değil artık
You wouldn't even recognize me anymore
Beni artık tanıyamazsın bile
Not that you knew me back then
Beni yeniden tanıyacaksın sonra
But it all comes back to me
Ama hepsi bana geri dönüyor
In the end
en sonunda
I kept everything inside and even though I tried /
Herşeyi içimde tuttum ve uğraşmama rağmen
it all fell apart
Herşey dağılıverdi
What it meant to me / will eventually / be a memory / of a time when I tried so hard
Böylesine fazla uğraşırsam bütün bunların bana ifade ettiği eninde sonunda sadece bir hatıradan ibaret olacak
And got so far
Ve o kadar ileri gittim
But in the end
It doesn't even matter
Ama en sonunda hiçbir önemi bile kalmadı
I had to fall
To lose it all
Hepsini kaybetmek için düşmeliydim
But in the end
It doesn't even matter
Ama en sounda hiçbir önemi kalmadı
I've put my trust in you
Sana güvenmiştim
Pushed as far as I can go
Gidebileceğim yere kadar zorlamıştım
And for all this
There's only one thing you should know
Ve bütün bunlar için bilmen gereken tek şey var
I've put my trust in you
Sana güvenmiştim
Pushed as far as I can go
Gidebileceğim yere kadar zorlamıştım
And for all this
There's only one thing you should know
Ve bütün bunlar için bilmen gereken tek şey var
I tried so hard
O kadar çok uğraştım
And got so far
Ve o kadar ileri gittim
But in the end
It doesn't even matter
Ama en sonunda hiçbir önemi bile kalmadı
I had to fall
To lose it all
Hepsini kaybetmek için düşmeliydim
But in the end
It doesn't even matter
Ama en sounda hiçbir önemi kalmadı
Numb - Linkin Park
I'm tired of being what you want me to be
Senin istediğin gibi olmaktan sıkıldım
Feeling so faithless lost under the surface
Yerin altında inançsız bir sekilde kaybolumuş hissediyorum.
Don't know what you're expecting of me
Benden ne beklediğini bilmiyorum
Put under the pressure of walking in your shoes
Ayakkabinin içinde yürümenin baskısı altındayım
Every step I take is another mistake to you
Attığım her adim sana göre yeni bir yanlış
Nakarat :
[ I've become so numb I can't feel you there
O kadar hissizleştim ki senin burada olduğunu fark edemiyorum
I've become so tired
Çok yoruldum
So much more aware I'm becoming this
Ne hale geldiğimin çok daha fazla farkına vardım
All I want to do is be more like me and be less like you
Tek istediğim daha cok benim gibi, daha az senin gibi olmak ]
Can't you see that you're smothering me
Beni boğduğunu göremiyormusun
Holding too tightly afraid to lose control
Kontrolu kaybetme korkusu ile çok sıkı tuttuğunu
Cause everything that you thought I would be
Çünkü benim olabileceğimi sandiğin her şey
Has fallen apart right in front of you
Dağılıverdi gozünün önünde
Every step that I take is another mistake to you
Attığım her adim sana göre yeni bir yanlış
And every second I waste is more than I can take
Ve harcadiğim her saniye dayanabileceğimden fazla
Nakarat
And I know
Ve biliyorum
I may end up failing too
Hüsrana da uğrayabilirim
But I know
Ama biliyorum
You were just like me with someone disappointed in you
Sende hayal kırıklığına uğrayan biriyle tıpkı benim gibiydin
Easier To Run - Linkin Park
NAKARAT :
[ It's easier to run
KAÇMAK DAHA KOLAY
Replacing this pain with something numb
BU ACIYI UYUŞMUŞ BİR ŞEYLE DEĞİŞTİREREK
It's so much easier to go
GİTMEK ÇOK DAHA KOLAY
Than face all this pain here all alone
TÜM BU ACIYLA BURADA TEK BAŞIMA YÜZLEŞMEKTEN ]
Something has been taken from deep inside of me
İÇİMDE DERİNLERDEN BİR ŞEYLER ALINDI
The secret I've kept locked away no one can ever see
KİLİTLİ TUTTUĞUM KİMSENİN GÖREMEDİĞİ SIR
Wounds so deep they never show they never go away
ÖYLE DERİN YARALIYOR Kİ ASLA GÖRÜNMEZLER ASLA GİTMEZLER
Like moving pictures in my head for years and years they've played
ZİHNİMDE YILLAR YILI OYNADIKLARI FİLMLER GİBİ
A :
[ (If I could change I would take back the pain I would)
EĞER DEĞİŞTİREBİLSEYDİM ACIYI GERİ ALIRDIM
(Retrace every wrong move that I made I would)
YAPTIĞIM HER YANLIŞ HAREKETİN KAYNAĞINA İNERDİM
(If I could stand up and take the blame I would)
EĞER AYAĞA KALKIP SUÇU ÜSTLENEBİLSEYDİM ÜSTLENİRDİM
(If I could take all the shame to the grave I would)
EĞER TÜM UTANCI MEZARA GÖTÜREBİLSEYDİM GÖTÜRÜRDÜM
(If I could change I would take back the pain I would)
EĞER DEĞİŞTİREBİLSEYDİM ACIYI GERİ ALIRDIM
(Retrace every wrong move that I made I would)
YAPTIĞIM HER YANLIŞ HAREKETİN KAYNAĞINA İNERDİM
(If I could stand up and take the blame I would)
EĞER AYAĞA KALKIP SUÇU ÜSTLENEBİLSEYDİM ÜSTLENİRDİM
(I would take all my shame to the grave)
TÜM UTANCIMI MEZARA GÖTÜRÜRDÜM ]
NAKARAT
Sometimes I remember the darkness of my past
BAZEN GEÇMİŞİMİN KARANLIĞINI HATIRLARIM
Bringing back these memories I wish I didn't have
BU SAHİP OLMAMAYI DİLEDİĞİM ANILARI GERİ GETİREREK
Sometimes I think of letting go and never looking back
BAZEN BIRAKMAYI VE ARDIMA HİÇ BAKMAMAYI DÜŞÜNÜRÜM
And never moving forward so there'd never be a past
VE ASLA İLERLEMEMEYİ BÖYLECE ASLA BİR GEÇMİŞ DE OLMAZDI
A tekrar
Just washing it aside
BUNU BİR YANA BIRAKIYORUM
All of the helplessness inside
İÇİMDEKİ TÜM ACİZLİĞİ
Pretending I don't feel misplaced
KENDİMİ YANLIŞ YERDE HİSSETMİYORMUŞ GİBİ YAPARAK
It's so much simpler than change
BU DEĞİŞMEKTEN ÇOK DAHA KOLAY
NAKARAT
It's easier to run
KAÇMAK DAHA KOLAY
(If I could change I would take back the pain I would)
EĞER DEĞİŞTİREBİLSEYDİM ACIYI GERİ ALIRDIM
(Retrace every wrong move that I made)
YAPTIĞIM HER YANLIŞ HAREKETİN KAYNAĞINA İNERDİM
It's easier to go
GİTMEK DAHA KOLAY
(If I could change I would take back the pain I would)
EĞER DEĞİŞTİREBİLSEYDİM ACIYI GERİ ALIRDIM
(Retrace every wrong move that I made I would)
YAPTIĞIM HER YANLIŞ HAREKETİN KAYNAĞINA İNERDİM
(If I could stand up and take the blame I would)
EĞER AYAĞA KALKIP SUÇU ÜSTLENEBİLSEYDİM ÜSTLENİRDİM
(I would take all my shame to the grave)
TÜM UTANCIMI MEZARA GÖTÜRÜRDÜM
One Step Closer - Linkin Park
I cannot take this anymore
artık buna dayanamıyorum
I'm saying everything I've said before
daha önce söylediğim şeyleri söylüyorum
All these words they make no sense
bütün bu sözler anlam ifade etmiyor
I find bliss in ignorance
cahillikte saadet buluyorum
Less I hear the less you'll say
ne kadar az duyarsam o kadar az söyleyeceksin
But you'll find that out anyway
ama nasıl olsa sen onu keşfedeceksin
Just like before...
her zamanki gibi
Everything you say to me
bana söylediğin her şey
Takes me one step closer to the edge
beni bıçak ağzına bir adım yaklaştırır
And I'm about to break
ve parçalanmak üzereyim
I need a little room to breathe
nefes almak için biraz boşluğa ihtiyacım var
Cause I'm one step closer to the edge
çünkü bıçak ağzına bir adım daha yakınım
And I'm about to break
ve parçalanmak üzereyim
I find the answers aren't so clear
açık olmayan cevaplar buluyorum
Wish I could find a way to disappear
yok olmak için bir yol bulmayı diliyorum
All these thoughts they make no sense
bütün bu düşünceler anlam ifade etmiyor
I find bliss in ignorance
cahillikte saadet buluyorum
Nothing seems to go away
hiçbir şey gidecek gibi görünmüyor
Over and over again
yeniden ve tekrardan
shut up when I'm talking to you
seninle konuştuğumda çeneni kapa
Points Of Authority - Linkin Park
İlk kısım:
Forfeit the game before somebody else
Oyundan çekil, birileri
Takes you out of the frame puts your name to shame
Seni resimden çıkartıp ismini utandırmadan önce
Cover up your face you can't run the race
Yüzünü ört, yarışı yürütemezsin
The pace is too fast you just won't last
Hız çok fazla, sonunu getiremezsin
You love the way I look at you
Sana bakış şeklimi seviyorsun
While taking pleasure in the awful things you put me through
Zevk alırken beni korkunç şeylerin içine sokuyorsun
You take away if I give in
Teslim olsam alıp götürürsün
My life My pride is broken
Hayatım ve gururum kırıldı
Nakarat:
[ You like to think you're never wrong
Asla yanılmadığını düşünmeyi seviyorsun
You want to act like you're someone
Önemli biriymiş gibi davranmayı seviyorsun
You want someone to hurt like you
Birisinin senin gibi acı çekmesini istiyorsun
You want to share what you've been through
Yaşadıklarını paylaşmak istiyorsun
(You live what you learn)
(Öğrendiğin şeyleri yaşarsın) ]
You love the things I say I'll do
Yapacağımı söylediğim şeyleri seviyorsun
The way I'll hurt myself again just to get back at you
Sadece sana geri dönmek için kendime acı çektirişimi
You take away when I give in
Teslim olsam alıp götürürsün
My life My pride is broken
Hayatım ve gururum kırıldı
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
if you need to contact me
My e-mail address is :
My facebook address is :
bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)
My twitter adress is :
bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)
My e-mail address is :
My facebook address is :
bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)
My twitter adress is :
bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)
#207995 15-05-2007 17:33 GMT-1 saat
eline sağlık kardeşim +
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
harddunker
Yarbay
4364 ileti
Yer: PRİNKİPO...(İSTANBUL UN İNCİSİ )
İş: ***Yacht&sailing***
Kayıt: 19-03-2007 08:41
İş: ***Yacht&sailing***
Kayıt: 19-03-2007 08:41
EYVALLAH SAOLASIN
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
if you need to contact me
My e-mail address is :
My facebook address is :
bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)
My twitter adress is :
bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)
My e-mail address is :
My facebook address is :
bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)
My twitter adress is :
bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)