Çok iyi uyumanıza rağmen yorgun yatıp yorgun kalkıyor, gün içinde sürekli uyukluyorsanız, mutlaka doktora başvurmalısınız Çünkü, uykusuzluk gibi aşırı uykunun da tedavisi gerekiyor.
Yeterince uyuyamamak gibi aşırı uyku hali de hayatımızı olumsuz etkiliyor. Aşırı uyku hali (yorgun kalkma ve gün içinde uyuklamalar), çoğu hasta ve yakınları tarafından önemsenmediği gibi normal olarak karşılanıyor. "Aşırı uyku hali" günlük yaşamdaki koşuşturmaya, strese, iş hayatının zorluklarına, trafiğe, yaşa veya kişinin tembelliğine bağlanıyor. Oysa gerek neden oldukları iş veya trafik kazaları, gerekse hayati tehlike arz eden diğer hastalıklara yol açmaları dolayısıyla uyku tıbbı ile uğraşan hekimler bu konuya büyük önem veriyor. Çünkü, zaman geçirmeden tedavi gerektiren birçok hastalık, kendini aşırı uykululukla belli ediyor. Uykusuzluk kişiye daha fazla rahatsızlık verse de tanımlanmış 80'den fazla uyku hastalığının sadece küçük bir bölümünü oluşturuyor.
BİYOLOJİK SAAT
Uykuyla ilgili yapılan çalışmalar, uykunun zannedildiği gibi yorgunluk sonucu başlayan bir süreç olmadığını gösteriyor. Buna göre; vücudun biyolojik saatinin düzenleyici rol oynadığı, uyku getirici biyokimyasal maddelerin ve hormonun salınması, bu sırada beyindeki özel merkezlerin düzen içinde etkinleşmesi ile başlayıp sürdürülen aktif bir işlev olduğu belirtiliyor. Doç Dr. Turan Atay da, organizmadaki bazı vücut işlevlerinin (bu arada uykunun) 24 saat içindeki düzeni ve dağılımının, biyolojik saatimiz tarafından düzenlendiğini ifade ediyor.
IŞIK VE ISI ÖNEMLİ
Biyolojik saatimize yol gösteren etmenlerin en önemlilerinden biri "ışık"tır. Gözlerimiz (retina tabakası) tarafından algılanan ışık, beyindeki ilgili merkeze ulaşır ve bu merkez de ışığın miktarına (gündüz-gece) bağlı olarak, uyku getirici veya uyanıklığı sağlayan (diğer bir ifadeyle uykuyu kaçıran) madde ve hormonları salgılayan merkezlere uyarıcı veya engelleyici mesajlar yollar. Uyku açısından biyolojik ritmimizi düzenleyen etmenlerden biri de vücut ısısıdır. Vücut ısısının düşük olduğu dönemlerde, uykuya daha yatkın oluruz. Vücut ısısı gün içinde iki kez düşer. Bu düşüşlerden en belirgin olanı sabaha karşı, diğeri ise öğleden sonra saat 14.00 civarındadır.
AŞIRI UYKU NEDİR?
Aşırı uyku (Hipersomni), anlam olarak fazla uyku ve uygun olmayan ortam ile zamanlarda uyku ihtiyacının ön planda olması demektir. Birçok uyku hastalığı bu belirtiye yol açmaktadır; ancak bunlardan en önemli olanları şöyle:
Narkolepsi-Katapleksi Sendromu: Gün içinde ortalama 2-3 saat aralıklarla önlenemez uyku ataklarının ortaya çıktığı, daha çok ergenlik ve genç erişkinlik çağlarında başlayan bir hastalıktır. Uykululuğun yanında, kasların aniden gevşemesine bağlı olarak kişinin olduğu yere yığılmasına ve hareketsiz kalmasına yol açabilen katapleksi de önemli belirtilerdendir. Katapleksi'nin daha hafif şekillerinde sadece boyun veya çene kaslarında tonus kaybı (gevşeme) olur.
Paralizisi: Uyku paralizisi (uyku felci), uykuya dalarken ya da uyanırken kol-bacaklarda ve gövdede tek taraflı veya yaygın, kısa süreli, ani kuvvet kaybıyla karakterizedir.
Tedavi yöntemleri
AŞIRI uyku sorunu yaşayanlar laboratuvar ortamında inceleniyor. İnceleme sonucu tedaviye karar veriliyor. Gerekirse cerrahi işlem uygulanıyor. İlaç, hastalığın tipine göre cihaz ve maske ile hava yollarının açılması, hava kompresörü ile burundan basınçlı hava verilmesi gibi yöntemlere başvuruluyor.
Yeterli uyku süresi ne kadardır?
Yeterli uyku süresi kişiden kişiye farklılık gösterir ve genetik bir özelliktir. Erişkin insanlarda bu süre 4-11 saat arasında değişmektedir; herkesin bildiği 7-8 saatlik süre ortalama bir değerdir. Uykunun süresi kadar, hatta ondan daha da fazla, uykunun kalitesi önemlidir. Birçok kişi kendini zamanla adapte edip, alışageldiği uyku süresini bir miktar azaltarak da işlevlerini yerine getirebilir. Oysa çeşitli uyku bozuklukları, uyunan ortamdaki olumsuz şartlar, çeşitli nedenlerle kullanılan ilaçlar gibi birçok etmen uykuyu bölerek, uyku dönemlerinin oranlarını bozarak kaliteyi olumsuz yönde etkileyebilir. Böyle durumlarda kişi istediği kadar uyusun, kendini dinlenmiş hissetmez ve gün içinde işlevlerini yerine getirmekte zorlanır; konsantre olamaz, hatta her fırsatta uyuklar. Kişinin sabah kalktığında kendini dinlenmiş ve dinç hissettiği, gün boyunca da konsantrasyon eksikliği ve yorgunluk hissetmeden, işlevlerini aksatmaksızın yerine getirebildiği uyku miktarı onun için yeterlidir.