Kırık Link Bildir! #215441 24-05-2007 12:27 GMT-1 saat
Amellerin en kıymetlisi, zamana ve şahsın hâline göre değişir. Nitekim hadis-i şerifte, (
En kıymetli amel, vaktinde kılınan namaz, sonra ana babaya iyilik etmek, sonra da Allah yolunda cihaddır) buyurulduğu gibi, (Amellerin en iyisi yemek yedirmektir), (Gece herkes uykuda iken namaz kılmaktır), (Selam vermeyi yaymaktır), (Allahü teâlâyı anmaktır), (Elinden ve dilinden kimsenin incinmemesidir), (Az da olsa devamlı olan ameldir) diye de bildirilmiştir.
Peygamber efendimiz, (En kıymetli amel)i, soranların hâllerine ve içinde bulunulan şartlara göre bildirmiştir. Mesela yiyeceklerin bol bulunduğu; fakat suyun bulunmadığı yerde, susuzluktan yanana bir bardak su vermek, bin ekmek vermekten daha makbul olur. Vahşi hayvan veya düşmanların saldırısına veya tehlikeli bir hastalığa maruz kalan kimsenin ölümden kurtulmasına sebep olmak, ona yapılacak diğer iyiliklerden daha üstün olabilir.
Bir kimseyi ebedî felaketten kurtarıp, sonsuz nimetlere kavuşmasına sebep olmak ise, hepsinden daha kıymetlidir. Bu bakımdan İslâmiyetin başlangıcında amellerin en kıymetlisi cihad idi.
Cihadın önemi
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(En kıymetli amel cihaddır.)
(Müşriklere karşı, mal, can ve dilinizle cihad ediniz!)
(Cihadı terk eden millet, mutlaka genel bir belâya maruz kalır.)
(İnsanların en üstünü, canı ve malı ile Allah yolunda cihad edendir.)
(Cihad etmeden veya cihadı düşünmeden ölen, münafık olarak ölür.)
(En faziletli cihad, canı, malı ile müşriklerle mücadeledir.)
(Fi-sebilillah cihad ediniz. Böyle cihad, cennet kapılarını açar, sıkıntıları giderir.)
Em-i marufun önemi
Cihad bu kadar faziletli olduğu hâlde, emr-i maruf daha kıymetlidir. Hadis-i şerifte, (Bütün ibâdetlere verilen sevap, Allah yolunda savaşa verilen sevaba göre, deniz yanında bir damla su gibidir. Savaşın sevabı da, emr-i maruf ve nehy-i münker sevabı yanında denize göre, bir damla su gibidir.) buyuruldu.
İbni Abidin hazretleri ise, (Fıkıh âliminin müslümanlara sağladığı faydanın sevabı, cihad sevabından daha çoktur) buyurmaktadır.
[Kur'an-ı kerime, hadis-i şeriflere ve akla uygun şeylere Maruf, bunlara uymayana Münker denir.]
Günümüzde en kıymetli amel, yayın yolu ile Emr-i maruf ve Nehy-i münker yapmaktır. Ehl-i sünnet itikadını yaymalı, gayrı müslimlere ve sapıklara gerekli cevap verilmelidir! Bu yol ile cihad edenler, yardımda bulunanlar, cihad sevabına ortak olur. Hadis-i şerifte, (
Bir mücahidi giydirip kuşatan veya onun çoluk çocuğunun ihtiyaçlarını gören, harbe gitmiş gibi sevaba kavuşur.) buyuruldu. Emr-i maruf yapmak da ilim ile olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Gece bir müddet ilim öğrenmek, bütün gece ibâdet etmekten sevaptır.)
(Sabah-akşam ilimle meşgul olmak, cihaddan efdaldir.)
(İlimden bir mesele öğrenmek, yüz rekat [nafile] namaz kılmaktan daha kıymetlidir.)
(Din ilmine sahip olanın sıkıntısı gider ve ummadığı yerden rızıklanır.)
(İlim öğrenen veya Allah için bir dost edinen veya din kardeşinin yüzüne şefkatle bakan veya Bismillah diyerek işine başlayan affa uğrar.)
Hz.Ali: (İlim, maldan hayırlıdır. Çünkü malı sen korursun; fakat ilim seni korur. Mal harcamakla azalır, ilim sarfetmekle çoğalır.) buyurdu.
Hz. İbni Abbas da, (
Hz. Süleyman; mal, ilim ve hükümdarlık arasında muhayyer bırakıldı. O ilmi tercih etti ve bu sayede diğer ikisine de malik oldu.) buyurdu.
İmam-ı Gazalî hazretleri de, (İnsanın diğer mahlukattan üstünlüğü ilmi iledir, güç ve kuvvetiyle değildir. Çünkü deve insandan kuvvetlidir. İrilik bakımından da değildir. Çünkü fil insandan çok iridir. Cesaret bakımından da değildir. Çünkü aslan insandan cesurdur. Çok yemesiyle de değildir. Çünkü mandanın karnı, insanın midesinden daha büyüktür. Şu halde ilim çok üstün bir vasıftır.) buyurmaktadır.
Yemek ve içmekten kesilen hasta, ölmeye mahkum olduğu gibi, ilim ve hikmetten mahrum kalb de ölüme mahkumdur. O halde, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okuyup, dinimizi doğru olarak öğrenmeliyiz.
Dinin temel direği, fıkıh ilmidir.