Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Yabanarısı ile Röportaj

> 1 <

YueM

grup tuttuğum takım
Çavuş Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 301 ileti
Yer:
İş: Öğrenci
Kayıt: 07-05-2007 16:54

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #216285 25-05-2007 15:32 GMT-1 saat    
Bal yapmadıkları için onların işe yaramaz baş belaları olduklarını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz!

Siyah, sarı tüylerle kaplı, iri ve tombul yaban arılarının gün boyu çiçek yaprakları arasında uyukladığını ve kırlarda oynayan çocukları korkutmak için vızzzzzzıldadıklarını düşünüyorsanız, eh biraz haklı olabilirsiniz. Ama yine de onlar hakkında bilmediğiniz şeyler olduğunu söylemeliyim.

Gelin, yabanarılarına bir şans verin! Bu yazıyı sonuna kadar okuyun.

Çünkü sizin için bir yabanarısı ile röpartaj yaptım. Randevuyu nasıl aldım, nerede buluştuk gibi ayrıntılara girmeyelim. Ama çok merak ediyorsanız şunu söyleyeyim: Beni sokmaya kalkmadı.

- Merhaba sayın bay yabanarısı!

- Merhaba sayın bay insan!

- Çok merak ediyorum, neden bizim çocukları sokuyorsunuz?

- E, biz arılar tatlı şeyleri severiz. Çocuklar da çok tatlı oluyor biliyorsun!

- Bu konuda ciddi misiniz?

- Hayır! Sadece espri yaptım. Bak biz yabanarıları durup dururken kimseyi sokmayız. Çocuklara tavsiyem, oynadıkları yerde bir yabanarısı yuvası varsa; dikkatli olsunlar. Sakın ha yuvaya yaklaşmasınlar! Hele hele sopayla yuvaya vurmak gibi bir işe hiç kalkışmasınlar!

- Söylenenlere göre siz balarılarından farklı olarak çocukları birkaç kez sokabiliyormuşsunuz, doğru mu?

- Evet! Öyle güzel bir özelliğimiz var!

- Peki, bir yabanarısı olmaktan utanıyor musun?

- Asla! Bal yaptıkları için bütün iltifat balarılarına gidiyor ve insanlar da en çok onları seviyor. Ama bizim de insanların işine yarayan birçok yanımız var. Hem biz yabanarıları da bal yaparız. Bizim balımız diğer arıların balından daha lezzetlidir. Ama sadece kendimize yetecek kadar yaparız! Ho ho ve vız vız vız!

- Yabanarıları nasıl dünyaya gelir?

Genç bir kraliçe arı olan annem bütün kışı uykuda geçirdikten sonra ilkbaharda yuva kuracak güzel bir dal bulur. Sonra çiçeklerden polen toplayarak bunlar, top haline getirir. Topun üzerinde bir çukur açar, karnından sızan balmumu ile çukuru iyice işaretler. Son açtığı böyle bir çukurun içine “beni” yerleştirdi.

Tabii o zamanlar ben, miniminnacık beyaz bir fasulyeye benzeyen bir yumurtaydım. Annem yanıma birkaç yumurta ve bir miktar da polen koydu. En son bizi ve poleni balmumu ile kapadı.

- Anne arının yumurtalar üstüne oturduğu doğru mu?

- Tıpkı bir tavuğun yumurtalarının üstüne oturması gibi, annem de ben yumurtayken üstüme oturdu. Soğuk havalarda kendi vücudunu titreterek beni ısıttı.

- Niçin kısa tüylüsünüz?

- Böylece daha çok polen toplayabiliriz de ondan. Bir çiçeğe konduğumuzda polenler kısa tüylerimize yapışır.

- Yabanarılarının birbirleriyle sürekli kavga ettiğini söylerler?

- Bir yabanarısının başka bir yabanarısı ile kavga ettiği tek zaman ilkbahardır. Bu zamanda genç kraliçe arı, diğer kraliçe arının kovandaki yerini ve polenlerini almaya çalışır. Gerçekten o zaman büyük yaygara kopar.

- Ve son ama en önemli soruma geldim... İnsanların yiyeceği kadar bal yapmıyorsunuz. Peki söyler misin siz ne işe yararsınız?

Hiç karpuz, kavun, kabak yedin mi?

Elbette!

Sorunun cevabı oradadır. Bir yabanarısı çiçekten çiçeğe uçtuğunda polenleri çiçekten çiçeğe taşır. Bir bitkideki polen başka bir bitkiyi verimli yapar. Bitki böylece meyve, sebze ve tohum verebilir. Binlerce çeşit bitki biz yabanarıları tarafından aşılanır. Balarıları da aynı işi yapar ama, onlar bizim gibi her yerde yaşamazlar. Bu yüzden biz yabanarıları çok önemliyizdir.

Son olarak arkadaşlara söylemek istediğin bir şey var mı?

Bizden korkmakta haklısınız. Ama bunu çok da abartmayın! Yuvalarımızdan uzak durduğunuz sürece size zarar vermeyiz. Bizim işe yaramaz baş belaları olduğumuzu da düşünmeyin. Şu an yediğiniz herhangi bir meyvenin çiçeği, belki de bir yabanarısı tarafından aşılanmıştır. Bunu hiç unutmayın. Ha bir de, balarıları gibi bir değil, birçok kez sokabildiğimizi…

Ho ho ho! Yoksa, “Vızz vızz vızz” mı demeliydim?

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <