İşte, karşınızda en hayta, en deplasmancı, en tüketici, en idealist, en matrak öğrencilerin bulunduğu FAN sınıfı
- Evet çocuklar, tatil bitti. Tatilde neler yaptınız bakalım?
- Hocam maça gittik
- Sadece maça mı gittiniz?
- Yok hocam, evde de maç seyrettik
Bazen de halı sahaya gittik.
- Neyse, şimdi derse geçelim. GS, söyle bakalım, ünlü bir Türk tarihçisi
- Tabii ki Galatasaray hocam! Gerçekleri tarih yazar, tarihi de Galatasaray
- Oğlum Gözgöz, sen söyle bakalım, Türkiye'nin en yüksek tepesi hangisidir?
- Onu bilemeyecek ne var hocam? Tabii ki Göztepe
- Evladım, çıldırtmayın adamı! Ağrı Dağı'dır, Ağrı Dağı
- Hocam, Ağrıspor'un hangi başarısı var ki Allah aşkına? Hadi, Erciyes deseniz anlayacağız
Kusura bakmayın ama siz de hiçbir şey bilmiyorsunuz hocam!
- Tövbe, tövbe! Altaylı, sen söyle bakalım; dünyanın en yüksek dağı hangisidir?
- Valla hocam Türkiye'de Göztepe ise dünyada da Altay Dağları'dır.
- Bakın kızmaya başlıyorum ha! Milli Mücadele yıllarında Karadeniz'de kurulan milli cemiyetlerden birinin adını söyleyin bakalım!
- Hocam, Trabzonspor olabilir mi? Ya da Samsunspor
Ama zararlı cemiyet soruyorsanız Anorthosis Famagusta vardı hocam; bayağı bir zarar vermişti valla!
- Oğlum, her şeyi futbola bağlamayın be! Alayınıza isyan, inadınıza teneffüs! Çıkın dışarıya! Haftaya devam ederiz
diğer bir gün...
- Günaydın çocuklar
Size bir bilmece. Şimdi bir sal var ve oğlum sen karşı yakaya geçeceksin.
- Hocam ben Göztepeli'yim, hayatta Karşıyaka'ya geçmem.
- Tamam, oğlum Çotanak sen geç o zaman.
- Ben niye geçeyim hocam? Hem bizim orada sal değil, taka kullanılır.
- Ya, çıldırtmayın adamı! Geçin işte biriniz!
- Hocam, deplasmana sal ile gidildiği nerede görülmüş? Otobüs olsa geçerdik ama böyle olmaz.
- Vazgeçtim bilmeceden! Bana Türk şiirinden bir örnek okuyun bakalım. Evet, Güçlü sen oku
- Tabii hocam, okuyayım. Ne bir okul bitirmek ne de bir kızı sevmek / Tek dileğim seni şampiyon görmek
- Oğlum böyle şiir mi olur? Kim yazmış bunu?
- Anonim olabilir hocam
- Anonim şiir mi olur yahu? Nazım'dan okuyun bakalım bir tane
Sen oku FB
- Çocuklar inanın, inanın çocuklar, güzel günler göreceğiz güneşli günler, Cim Bom'u Kadıköy'de devireceğiz, şampiyonluk şarkıları söyleyeceğiz.
- Yahu, bunun sözleri tam olarak böyle miydi? Neyse, şimdi herkes bir anısını yazsın.
- Hocam tribün anısı olabilir mi? Valla sanki anam beni tribünde doğurmuş gibiyim de, başka bir anım yok! Hocam bir de kafamızdan mı yazacağız anımızı? Benim kafam pek etkili değil de, sol ayağımla yazsam
- Yeter ya yeter! Delireceğim valla!
- Aaa! Bitiş düdüğü, aman zil çaldı hocam, teneffüs vakti. Artık önümüzdeki derslere bakacaz. Söz, çok çalışıp beyaz bir sayfa açacağız
başka bir ders...
- Evet çocuklar, dersimiz Türkçe! Gençler sen söyle bakayım. Devamlılık, süreklilik durumuna ne denir?
- Hocam, kombine bilet denir.
- Peki, söz ya da şiir yazan kişiye ne denir?
- Amigo denir, bazen reis denir, bazen de abi denir.
- Oğlum bırakın bu futbol hastalığını, hayatta başka şeyler de var. Mesela, nişanlın var diyelim FB; ona hediye olarak ne alırsın?
- Fenerium'dan forma alırım hocam.
- Oğlum, ya Fener'i tutmuyorsa
- Nişanı atarım hocam
- Tövbe tövbe
Eses, sen söyle bakayım, sen nişanlını nereye ***ürürsün?
- Hocam, tabii biraz romantik olmak lazım. Maraton tribününe değil de VIP tribününe ***ürürüm. Eğer yemeği soruyorsanız, stat girişinde seyyar köfte ile ayran var, süper oluyor valla.
- Yahu sizin gözünüzü meşin yuvarlak bürümüş. Ne biçim sınıf burası anlamadım ki! Aha da hakem düdük çaldı... Amaaan... Zil çaldı. Beni de kendinize benzettiniz be!