> 1 <
Kırık Link Bildir! #222590 07-06-2007 19:08 GMT-1 saat HÜRRİYET'İN HABERİ!..
Memlekette din özgürlüğü var
Savcılık Bağcılar Lisesi müdür yardımcısı ve sorumlu öğretmenler hakkında soruşturma başlattı
İSTANBUL Bağcılar Lisesi'nde, "gizli mescit" kurularak öğrencilere namaz kıldırıldığı iddialarıyla ilgili, Bağcılar Cumhuriyet Savcılığı, lise müdürü, müdür yardımcısı ve sorumlu öğretmenler hakkında soruşturma başlattı. İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ata Özer ise "Yanlış bir uygulama değil. Bu ülkede din ve vicdan özgürlüğü var" diyerek uygulamayı savundu.
Özer, olayla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Bir odaya toplu olarak gitmişler. Basında yer alan görüntüler de var. Bunu ben de seyrettim. Bu ülkede din ve vicdan özgürlüğü var. İbadet yapacak olan kişi ibadetini yapar, ama ibadet yapılan yer temiz olmalıdır. Yanlış bir uygulama değil, ama artık o araştırma neticesinde ortaya çıkar. İddia edilen hususların doğru olup olmadığını müfettişler kanalıyla incelemeye aldık."
Basında yer alan haberleri ihbar kabul eden Bağcılar Basın Savcısı Ali Çakır ise sorumlu kişiler hakkında 430 sayılı Tevhidi Tedrisat, 677 sayılı Tekke ve Zaviyeler Kanunu'na muhalefet ve TCK'nın 257/1 maddesinde yer alan Memuriyet Görevini Kötüye Kullanmak suçlarından soruşturma açıldığını belirtti. Tevhidi Tedrisat Kanunu, Milli Eğitim Bakanlığı eğitim müfredatı dışında herhangi bir özel dini eğitim yapılamayacağını öngörüyor. Tekke ve Zayiyeler ile ilgili kanun ise tekke ve tarikat adı altında dini örgütlenmeyi yasaklıyor.
BİRÇOK OKULDA VAR
Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer de olayın ilk olmadığını, Türkiye genelinde pek çok okulda mescit bulunduğunu iddia etti. CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı da konuyla ilgili, TBMM Başkanlığı'na Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in cevaplaması isteğiyle bir soru önergesi sundu.
Akşam 'ne anlama geliyor' açıklaması
İSTANBUL İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer imzasıyla, Milli Eğitim Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Bölümü'nden akşam saatlerinde yapılan açıklamada ise şöyle denildi: "...Ata Özer Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamasında, 'bu ülkede din ve vicdan özgürlüğü var, ibadet yapacak olan kişi temiz olan her yerde ibadetini yapar ama bu okul olmamalı' anlamında kullanmıştır."
MİLLİYET'İN HABERİ
Kızımı artık başka okula göndereceğim
Bağcılar Lisesi'nde toplu olarak namaz kılındığını ortaya çıkaran aile, hukuk mücadelesi başlatacak. Kızını artık o okula göndermeyeceğini söyleyen baba, "Kızım bana hak verdi, programdan sonra örtünmüyor. Ona da bir psikologdan yardım almayı düşünüyorum" diyor
Gülay Fırat
Bağcılar Lisesi'nde öğrenim gören 16 yaşındaki kızlarının fikir ve davranışlarındaki ani değişiklikler üzerine araştırma yaparak, okulun bodrumunda toplu namaz kılınan bir mescit oluşturulduğunu kamerayla tespit eden aile, şimdi de hukuk mücadelesi başlatıyor. Savcılığa suç duyurusunda bulunacağını ve Milli Eğitim Bakanlığı'na okul yönetimini şikâyet edeceğini belirten baba İ.K., "Bugünden itibaren kızımı o okula göndermeyeceğim, başka bir okula naklini yaptıracağım. Kızıma da bir psikologdan yardım almayı düşünüyorum" dedi.
Baba, Milliyet'e anlattı
Bağcılar Lisesi'nde 2. sınıfta okuyan kızlarında son 6 ayda değişiklik fark eden aile, çocuklarının eski din öğretmeninin etkisinde kalarak, öğrenim gördüğü lisenin bodrum katındaki bir odada arkadaşlarıyla toplu olarak namaz kıldığını ortaya çıkardı.
Görüntüleri Haber Özel programına ileten baba İ.K., yaşadıklarını Milliyet'e anlattı. Kızının ilkokuldan itibaren son derece başarılı bir öğrenci olduğunu belirten İ.K., şöyle konuştu:
"Bir anda tavırları değişti. Eskiden dünya klasiklerini okurken, birden sadece din kitaplarını okumaya, ilahiler dinlemeye başladı. En son da tesettüre girmek istediğini söyledi. Önceden askeri okula gitmek isteyen kızım daha sonra ilahiyat fakültesine gideceğini söyledi. Son olarak da evlenip okulu bırakacağını anlattı. Mayısta annesine okulda namaz kıldıklarından bahsetmiş."
Eşiyle oturup konuştuklarını anlatan İ.K., "Ben kız çocuğu oldukları için rahat hareket edemem diye eşimi gönderdim. Elimizde delil olması gerektiğini de düşünerek küçük bir kamera hazırladık. Eşim 14 - 15 Mayıs tarihlerinde iki kez okula girip çekimler yaptı. Eşim okulda yaptığı araştırmada okulun alt katının mescit haline getirildiğini, bir bölümünde kızımın ve arkadaşlarının toplu namaza durduklarını görüntüledi" dedi.
Aileler önlemini alsın
Arkadaş gibi oldukları kızının tavırlarındaki değişikliğin sözlerine de yansıdığını kaydeden İ.K. şöyle devam etti: "Bana, 'Baba sen niye namaz kılmıyorsun?' diyordu. Annesine de 'Kapanmalısın, yoksa cehennemde yanarsın' demiş. Dahası Çağlayan mitingini televizyondan izlerken çocuk bana, 'Baba sen nasıl bunu izleyebiliyorsun?' dedi. Bu düzeye gelmiş çocuğum. Atatürk ilkelerine bağlı olmasını isterdim, öyle bir eğitim almış ki, gittikçe dini duygularını öne çıkarmışlar. Ben bu oluşumdan rahatsızlık duyarım. Bir veli olarak üzerime düşen görevi yapmaya çalıştım. İsterim ki tüm veliler üzerine düşeni yapsınlar, yarın öbür gün çocukları ellerinden kaybolmasın."
Görüntülerin televizyonda yayımlanmasından önce kızına bilgi verdiğini söyleyen baba İ.K., "Ben baskıcı bir baba değilim. Program yayımlanmadan önce kızıma durumu anlattım, 'otur, izle' dedim. Şaşırdı çok, 'Nasıl böyle bir şey yaptınız' dedi, ama izledikten sonra 'Baba keşke daha önce paylaşsaydım yaşadıklarımı' dedi. Evin içinde de örtünüyordu, program yayımlandığından beri artık örtünmüyor."
K., İslami basının sürekli kendisini arayıp, "Komünist misin, Alevi mi, Sünni misin, CHP adayı mısınız?' gibi sorular sorduğunu iddia ederek, "Afişe edilmekten endişe ediliyoruz, yoksa taşınmak zorunda kalacağız" dedi.
Lisede toplu namaz Meclis'te
ANKARA Milliyet
İstanbul Bağcılar Lisesi'nde öğrencilere toplu namaz kıldırıldığının ortaya çıkması üzerine CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, konuyu TBMM gündemine taşıyarak, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Milli Eğitim Bakanlığı, konuyla ilgili iddialara ilişkin inceleme ve soruşturma başlattı. MEB Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden yapılan yazılı açıklamada, konuya ilişkin olarak İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gerekli talimatın verildiği kaydedildi.
Milli Eğitim Müdürü'nden iki farklı açıklama
AA
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ata Özer, toplu namaz kılınmasıyla ilgili olarak dün Anadolu Ajansı'na (AA) iki farklı açıklamada bulundu.
Özer, AA'nın 15.29'da servise koyduğu açıklamasında, "Din ve vicdan özgürlüğü var. İbadet yapacak olan ibadetini yapar, ama ibadet yapılan yer temiz olmalı. Yanlış bir uygulama değil, ama o araştırma neticesinde çıkar" dedi. Özer, AA tarafından saat 18.24'te servise konulan ikinci açıklamasında ise ilk açıklamasındaki bazı ifadelere açıklık getirdi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Bölümü'nden Ata Özer imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, "30 Mayıs Çarşamba günü Show TV Haber Özel'de, 31 Mayıs Perşembe günü ulusal yazılı basında yayımlanan, Bağcılar Lisesi'nde öğrencilere namaz kıldırılması ile ilgili haber üzerine Milli Eğitim Müdürü Ata Özer AA'ya yaptığı açıklamasında, 'Bu ülkede din ve vicdan özgürlüğü var, ibadet yapacak olan kişi temiz olan her yerde ibadetini yapar, ama bu okul olmamalı' anlamında kullanmıştır" denildi.
VATAN'IN HABERİ....
Öğrenciler: Ders aralarında okuldan ayrılmamıza izin verilmediği için öğle namazını bodrumda kılıyoruz
Bodrum katında namaz kılındığı ortaya çıkan İstanbul'daki Bağcılar Lisesi'nin öğrencileri VATAN'a konuştu: Ders aralarında okuldan ayrılmamıza izin verilmediği için öğle namazını bodrumda kılıyoruz
İstanbul'da Bağcılar Lisesi'nin bodrum katında mescide çevrilen bir odada namaz kılan öğrenci görüntülerine ilişkin haberler kamuoyunda büyük yankı uyandırırken; Milli Eğitim Bakanlığı okuldaki mescitle ilgili soruşturma başlattı. Okul yöneticileri bodrum katta mescit olduğuna dair iddiaları yalanlarken, öğrencilerin ve velilerin anlattıkları, okulda yıllardır namaz kılındığını ortaya çıkardı. Okul önünde görüştüğümüz öğrenci ve velilerin geneli Müslüman bir ülkede yaşıyorsak okullarda da mescitlerin olması normaldir. Bunda abartacak bir durum yok, medya konuyu neden bu kadar olay haline getirdi diyerek düşüncelerini dile getirdi.
Bahçede Cuma namazı kılarız
Okulun öğrencilerinden M.B ve M., mescitle ilgili şunları söyledi: 4 yıldır bu okulda okuyoruz. Biz geldiğimizden bu yana mescit var. Ders aralarında okuldan ayrılmamıza izin verilmediği için özellikle öğle namazını burada kaza ediyoruz. Bunun neresi sakıncalı anlamadık. İcap ederse okulun bahçesinde Cuma namazı kılarız, yeterli cemaatimiz var, bizi kim engelleyecek?
Telkinle karşılaşmadık
Yeni mezunlardan Ü.A. ise okulda bir mescit olduğunu doğrulayarak şöyle konuştu: Kimse kimseye zorla namaz kıldırmıyor. Namaz kılmak isteyenler mescitte namazlarını kılıyorlar. Bunun kime zararı var? Okul yöneticilerinden 'Namaz kılın' diye bir telkinle karşılaşmadık. 8. sınıf öğrencisi M.O. ise Ben okulda hiç namaz kılmadım. Arkadaşlarımdan da namaz kılan yok, bando odası ve kızların soyunma odası olarak kullanılan yerlerde daha önce yere serilmiş seccadeler görmüştüm ama orada kimseyi namaz kılarken görmedim dedi.
Ağabeyim de kıldı, ben de
Geçen yıl mezun olan C.Ç. de okulda mescit bulunduğunu söyledi: Benden önce okuyan ağabeylerimden bildiğime göre çok uzun zamandır bu okulda mescit var. 4 yıl önce de ben geldim ve mezun oldum. Bu kadar zamandır bu mescidin kimseye bir zararı yoktu da seçim arifesinde mi akıllarına geldi. Olayın hem okul yöneticilerine hem de okulumuza karşı düzenlenmiş bir komplo olduğunu düşünüyorum.
Velilerden Hakkı Aktan ise Hepimiz Müslümanız, olayı bu kadar büyütmenin alemi yoktu. Müslüman bir ülkede okulda bir mescidin olması kadar normal bir şey yok. Mescidin bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum diye konuştu.
Mescidin sakıncası yok
Üç çocuğunun da Bağcılar Lisesi'nden mezun olduğunu söyleyen Ramazan Koçyiğit ise okulda mescit bulunmasından memnun olduklarını söyledi: Uzun yıllardır Bağcılar'da yaşıyorum ne benim, ne de tanıdığım diğer velilerin okulda mescit olmasından dolayı bir sıkıntısı yok. Çocuklar dersleri bırakıp namaz kılmaya gitmiyorlar ki, sadece ders aralarında vakitleri müsaitse namazlarını kaza etmek için kullanılan bir mescit. Öğrencilerimizden yöneticileri ve öğretmenleri hakkında bir ısrar bir zorlama da duymadık. Bu durumdan neden rahatsız olunduğunu anlamış değilim.
Burasını haberlerden öğrendim bana komplo kurdular
BaĞcIlar Lisesi Müdürü Asker Yavuz ise böyle bir yerin varlığını haberlerden öğrendiğini belirterek şöyle konuştu: Bu benim şahsıma mı bir komplo ya da okul adına yapılmış bir komplo mu bilemiyorum. Yapanların da neden böyle bir şey yaptığını bilemiyorum. Görüntüleri çeken veli neden bunu yaptı anlamış değilim. Buradaki 2000 öğrenciye ya da çevre esnafa sorabilirsiniz, biz çocuklara hiçbir şekilde baskı uygulamayız. 41 yıl boyunca bu devlete hizmet eden ve emekliliği gelen biri bunu yapabilir mi? Bu risktir, bunu yapması imkansızdır. Görüntülerin ortaya çıkmasından sonra okul teftiş akınına uğradı. Soruşturma için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nden yetkililer ile Kaymakam Bey geldi. Soruşturma devam ediyor. Gerçek ortaya çıkacak. Bizler savunmasız müdafasız insanlarız.
Milli Eğitim Müdürü: Bu
ülkede inanç özgürlüğü var
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ata Özer, önceki gün VATAN'a olayı değerlendirirken Okul ibadet yeri değildir, okul eğitim yeridir. Okullarda mescit açılması, bir odada öğrencinin namaz kılması kesinlikle yasaktır. İdari soruşturma gerektirir demişti. Özer dün Anadolu Ajansı'na verdiği özel demecinde ise aynen şunları söyledi: Okulda bir mescit yok. Böyle bir talep de yok. Bir odaya toplu olarak gitmişler. Din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili bir durum. Şu anda iddia edilen hususları inceletiyoruz. Basında yer alan görüntüler de var. Bunu ben de seyrettim. Gerçekleri araştırmak için inceleme yapmak lazım. Ortaya atılan iddialar doğru mu, değil mi diye. Müfettişler şu anda okulda. Onlara benim seyrettiğim CD'yi de verdim. Bu CD'ye göre icraat yapacaklar. Bu ülkede din ve vicdan özgürlüğü var. İbadet yapacak olan kişi ibadetini yapar, ama ibadet yapılan yer temiz olmalıdır. Yanlış bir uygulama değil, ama artık o araştırma neticesinde ortaya çıkar.
Ve Doğru Haberler....!
Gizli kamerayla çekenler de yayınlayanlar da suç işledi...
Bağcılar Lisesi'nde öğrencilerin görüntülerinin gizli kamera ile çekilmesine hukukçular tepki gösterdi. Hukukçuların olayla ilgili görüşleri şöyle:
Avukat Hüsnü Tuna: Öğrencilerin özel hayatına girip gizli kamerayla deşifre etmek suçtur. Öğrencilerin namaz kılması suç değildir. Öğrenciler 'namaz kılmak istiyorum bana yer verin' talebinde bulunursa okul yönetimi yer göstermek zorundadır. Namaz kılmak isteyenlere yer gösterilmemesi suçtur. Gizli kamerayla çekenler de çekimleri yayınlayanlar da suç işlediler. Öğrenciler, gizli kameraya alan kişiyle yayınlayan kuruluşlara karşı cezai ve hukuki yollardan haklarını aramalılar."
Avukat Bülent Deniz olayı, "Kesinlikle ahlaki ve etik değil. İbadet etmek çok özel ve mahrem bir olaydır. Bu görüntüler mahremiyetin ihlalidir." sözleriyle yorumlarken Avukat Mustafa Ercan, konu hakkındaki görüşlerini şöyle açıkladı: "Devlet, okullarda namaz kılmak isteyen çocuklar için ibadet yerleri bulundurmak zorunda. Çocuklar zorla ibadet ettiriliyorsa biz buna karşıyız zaten; ama böyle bir şey yok. Çocuklar kılmak istemişler, kılmışlar. Gizli görüntülerinin çekilmesi çocukların psikolojilerini de olumsuz etkiler. Bu durum çocuk haklarına aykırı. Pedagoglar bu durumu ayrıca değerlendirmeli."
Gizli çekim hapis cezası gerektiriyor
Yeni Türk Ceza Kanunu (TCK), ilgilinin rızası olmadan fotoğraf veya görüntü çekimi yapanlara altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilmesini öngörüyor. Gizli çekimleri ifşa edenler ise bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor. Yeni TCK'da eskisinin aksine 'Hayatın Gizli Alanına ve Özel Hayata Karşı Suçlar' başlıklı yasal bir düzenleme yer alıyor. Bu bölümde 134. madde şöyle: "(1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlâl eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlâl edilmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz. (2) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, ceza yarı oranında artırılır." Ayşegül Aybar, İstanbul
Bağcılar Lisesi'nde öğrencilerin görüntülerinin gizli kamera ile çekilmesine hukukçular tepki gösterdi. Hukukçuların olayla ilgili görüşleri şöyle:
Avukat Hüsnü Tuna: Öğrencilerin özel hayatına girip gizli kamerayla deşifre etmek suçtur. Öğrencilerin namaz kılması suç değildir. Öğrenciler 'namaz kılmak istiyorum bana yer verin' talebinde bulunursa okul yönetimi yer göstermek zorundadır. Namaz kılmak isteyenlere yer gösterilmemesi suçtur. Gizli kamerayla çekenler de çekimleri yayınlayanlar da suç işlediler. Öğrenciler, gizli kameraya alan kişiyle yayınlayan kuruluşlara karşı cezai ve hukuki yollardan haklarını aramalılar."
Avukat Bülent Deniz olayı, "Kesinlikle ahlaki ve etik değil. İbadet etmek çok özel ve mahrem bir olaydır. Bu görüntüler mahremiyetin ihlalidir." sözleriyle yorumlarken Avukat Mustafa Ercan, konu hakkındaki görüşlerini şöyle açıkladı: "Devlet, okullarda namaz kılmak isteyen çocuklar için ibadet yerleri bulundurmak zorunda. Çocuklar zorla ibadet ettiriliyorsa biz buna karşıyız zaten; ama böyle bir şey yok. Çocuklar kılmak istemişler, kılmışlar. Gizli görüntülerinin çekilmesi çocukların psikolojilerini de olumsuz etkiler. Bu durum çocuk haklarına aykırı. Pedagoglar bu durumu ayrıca değerlendirmeli."
Gizli çekim hapis cezası gerektiriyor
Yeni Türk Ceza Kanunu (TCK), ilgilinin rızası olmadan fotoğraf veya görüntü çekimi yapanlara altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilmesini öngörüyor. Gizli çekimleri ifşa edenler ise bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor. Yeni TCK'da eskisinin aksine 'Hayatın Gizli Alanına ve Özel Hayata Karşı Suçlar' başlıklı yasal bir düzenleme yer alıyor. Bu bölümde 134. madde şöyle: "(1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlâl eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlâl edilmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz. (2) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, ceza yarı oranında artırılır." Ayşegül Aybar, İstanbul
ZAMAN
Namaz düşmanlığına tepki yağdı...
9 gazete ve bazı kanallarda aynı tarzda verilen bir haber kamuoyunu ayağa kaldırdı. Namaz kılan öğrencilerin suçlu gibi gösterilmesi tepki çekerken, medyaya da önemli bir uyarı yapıldı: "Namaz, dinin 5 esasından biridir. Ona düşmanlık infiale yol açar."
Türkiye'de son aylarda oluşturulan gerginlik havasına, toplumun temel değerlerinin de alet edilmeye çalışılması kamuoyunda büyük tepkilere yol açıyor. Bunun son örneği dün 9 gazete ve bazı televizyon kanallarının aynı tarzda verdiği bir haberde kendini gösterdi. Bağcılar Lisesi'nde, soyunma odası olarak kullanılan bir odada öğrencilerin namaz kılmaları, uyuşturucu veya benzer bir suçmuş gibi lanse edildi. Toplumda namaz düşmanlığı algısına yol açacak şekilde verilen haberler, başta ilahiyatçılar ve eğitimciler olmak üzere bütün kesimlerin tepkisini çekti. Bu tür haberlerin medyayı 'din düşmanı' gibi gösterdiği eleştirileri dile getirilirken, namazın dinin en temel esaslarından biri olduğu, namaza yönelik saldırı izleniminin toplumda infiale yol açacağı uyarıları yapıldı. Çekilen görüntülerin medyaya servis edilmesi ve haberlerin veriliş tarzı da eleştirilerin odağında yer aldı. Haberlerde geçen 'gizlice çekilen görüntüler', 'gizli kamera', 'velinin gizli takibi' gibi ifadeler, namazı bir suçmuş gibi gösterme gayreti olarak yorumlandı. Milli Eğitim yetkilileri, olayla ilgili inceleme ve soruşturma başlatırken, konunun kamuoyuna aktarılış biçimini ise eleştirdi. Bağcılar İlçe Milli Eğitim Müdürü Kadir Kuş, bakanlığa gönderdiği yazılı açıklamada, çekilen görüntülerin bir senaryo intibaı verdiğini ifade etti. Okul Müdürü Asker Yavuz da gizli çekilen görüntülerin bir senaryo gereği hazırlanmış olabileceğini söyledi. Haberler, en çok velileri tedirgin etti: "Çocuklarımızın kıyafet değiştirdiği odaya kamerayla girilmesini kim, nasıl izah edebilir?"
Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle bazı illerde düzenlenen etkinlikleri irticai faaliyet olarak kamuoyuna lanse eden medya, Bağcılar Lisesi'nde namaz kılan öğrencileri de suç işliyormuş gibi sundu. Lisede öğrencilerin namaz kılmasının 9 ulusal gazete ve 5 televizyon kanalında aynı anda, aynı mantıkta verilmesi büyük tepki topladı. Namaz kılmanın 'topluca uyuşturucu kullanılıyormuş' gibi yansıtılması dine saygısızlık olarak değerlendirilirken, görüntülerin tek elden servis edilmesi ise 28 Şubat sürecini akıllara getirdi.
Namaz Gönüllüleri Platformu, gazete ve TV'lerde yayınlanan haberleri dine saygısızlık olarak değerlendirdi. Platform adına açıklama yapan Abdullah Yıldız, "İslam'ın beş temel farzından ikincisi ve Kur'an'da en çok emredilen bir ibadet olan namazın sanki bir suçmuş gibi gösterilmesi üzüntü vericidir." ifadelerini kullandı. Uyuşturucu ve kumarın ilköğretime kadar indiğine vurgu yapan Yıldız, şunları söyledi: "İlköğretimdeki içki, uyuşturucu, fuhuş, kumar, kapkaç ve çeteleşme gibi büyük problemler dururken, hiç kimseye zararı olmadığı gibi, bütün kötülükleri engelleyen namazın aleyhinde olmak, çok çirkin ve antidemokratik bir tavırdır." Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası Başkanı Av. Ahmet Yıldız da, okulda dinî ibadetlerin yapılmasının suç olarak gösterilmesinin yanlış bir yaklaşım olduğunu söyledi. Öğrencilerin okulda namaz kılmalarının suç işleniyor gibi verilmesini büyük bir hata olarak nitelendiren Yıldız, "Şayet bu öğrenciler bodrumda esrar, eroin veya buna benzer zararlı alışkanlıklarını yerine getirseydi daha mı iyi olacaktı?" dedi.
Anayasal suç işlendi
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır, namazı suç saymanın anayasal bir suç olduğunu dile getirdi. "Anayasa'nın 24. maddesi, her vatandaşa vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyeti tanımıştır." diyen Bayındır, "Öğrencilerin namaz kıldıkları için kovuşturulması yerine bu kişilerin ibadetlerini rahatça yapabilecekleri yerler hazırlanmalı." ifadelerini kullandı. Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Saim Yeprem, bir kimsenin namaz kılmasından dolayı suçlanmasının ve kınanmasının dinen uygun bir davranış olmadığının altını çizdi.
İnternet okuru kendi gazetesine isyan etti.......!
Dün bazı gazeteler, Bağcılar Lisesi'nde öğrencilerin namaz kılmasını sayfalarına taşıdı. Okulda çekilen görüntülerin medyaya servis edilmesi, haberlerde 'gizli kamera', 'gizli takip' gibi ifadelerin kullanılması rahatsızlık oluşturdu. Söz konusu gazetelerin internet sayfaları, dün okuyucu tepkilerinin akınına uğrarken, özetle şu yorum yapıldı: "İsteyen öğrencilerin namaz kılmalarından daha doğal ne olabilir? Aileler bundan sadece memnun olur."
Haberlere internet ortamından tepki yağdı
Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin internet sitelerine haberle ilgili tepki yağdı. Bazı yorumlar:
Bu nasıl bir anlayış: Ben ABD de yaşayan bir eğitimciyim. Yahu üç-beş çocuğun bir yerde ibadet etmesinin kime ne zararı var? Burada böyle bir şeyi anlatsanız size gülerler.
Emre Can: Bu veli neden kızının namazına karışıyor, anlamadığım nokta bu. Özgür bir ülkedeyiz, modern kıyafet giyip gönlünce eğleneceği gibi hem okulunu okuyup hem de İslam'ın gerekleri olan ibadetini yapabilir.
Emine Sönmez: Şehit cenazelerine ağlayan binlerce anne varken uğraştıkları işlere bakın. Pınar Karabulut: Öğrencilerin aileleri mutlu olacaklarına sanki onlar ahlak dışı bir şey yapıyormuş gibi kameraya çekiyor, TV'lere gönderiyor. Allah aşkına biri çıkıp da söylesin namaz kılmak İslam'ın şartlarından biri değil mi?
Feyzi Karna: Namaz kılmak ne zaman suç oldu. Uyuşturucudan, içkiden, sapıklıktan kurtuluş yolunu bulmuşlar. Daha ne istiyorsunuz? Size zorla orada namaz mı kıldırıyorlar?
Teşhir psikolojik travmaya sebep olabilir
Okulda gizli kamera görüntüsü çekilmesine veliler sert tepki gösterdi. Özellikle kızların soyunma odası olarak kullandığı odada görüntü çekilmesi velileri kızdırdı. Bağcılar Lisesi Okul Aile Birliği Başkanı Ali Hacısalihoğlu, "Kız öğrencilerin soyunma odasına girip görüntü çekilmesi hiç hoş bir şey değil." şeklinde konuştu. Bağcılar Lisesi öğrencileri de medyada yer alan haberleri üzüntüyle karşıladıklarını belirtti. Namaz kılan öğrencilerin gizli kamerayla teşhir edilmesinin psikolojik travmalara sebep olabileceğini belirten Psikolog Gülden Esat, gizli kameralı teşhirin namaz kılarken 'suç işliyormuş' gibi gösterilen öğrenciler üzerinde çok ciddi psikolojik sorunlara yol açabileceği uyarısında bulundu. Görüntüleri televizyonlarda ve gazetelerde teşhir edilen öğrencilerin topluma güveninin sarsılacağını belirten Esat, "'Acaba suç mu işledik?' düşüncesiyle uyku düzenleri bozulabilir, geceleri kâbuslarla uyanabilirler." dedi.
ZAMAN9 gazete ve bazı kanallarda aynı tarzda verilen bir haber kamuoyunu ayağa kaldırdı. Namaz kılan öğrencilerin suçlu gibi gösterilmesi tepki çekerken, medyaya da önemli bir uyarı yapıldı: "Namaz, dinin 5 esasından biridir. Ona düşmanlık infiale yol açar."
Türkiye'de son aylarda oluşturulan gerginlik havasına, toplumun temel değerlerinin de alet edilmeye çalışılması kamuoyunda büyük tepkilere yol açıyor. Bunun son örneği dün 9 gazete ve bazı televizyon kanallarının aynı tarzda verdiği bir haberde kendini gösterdi. Bağcılar Lisesi'nde, soyunma odası olarak kullanılan bir odada öğrencilerin namaz kılmaları, uyuşturucu veya benzer bir suçmuş gibi lanse edildi. Toplumda namaz düşmanlığı algısına yol açacak şekilde verilen haberler, başta ilahiyatçılar ve eğitimciler olmak üzere bütün kesimlerin tepkisini çekti. Bu tür haberlerin medyayı 'din düşmanı' gibi gösterdiği eleştirileri dile getirilirken, namazın dinin en temel esaslarından biri olduğu, namaza yönelik saldırı izleniminin toplumda infiale yol açacağı uyarıları yapıldı. Çekilen görüntülerin medyaya servis edilmesi ve haberlerin veriliş tarzı da eleştirilerin odağında yer aldı. Haberlerde geçen 'gizlice çekilen görüntüler', 'gizli kamera', 'velinin gizli takibi' gibi ifadeler, namazı bir suçmuş gibi gösterme gayreti olarak yorumlandı. Milli Eğitim yetkilileri, olayla ilgili inceleme ve soruşturma başlatırken, konunun kamuoyuna aktarılış biçimini ise eleştirdi. Bağcılar İlçe Milli Eğitim Müdürü Kadir Kuş, bakanlığa gönderdiği yazılı açıklamada, çekilen görüntülerin bir senaryo intibaı verdiğini ifade etti. Okul Müdürü Asker Yavuz da gizli çekilen görüntülerin bir senaryo gereği hazırlanmış olabileceğini söyledi. Haberler, en çok velileri tedirgin etti: "Çocuklarımızın kıyafet değiştirdiği odaya kamerayla girilmesini kim, nasıl izah edebilir?"
Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle bazı illerde düzenlenen etkinlikleri irticai faaliyet olarak kamuoyuna lanse eden medya, Bağcılar Lisesi'nde namaz kılan öğrencileri de suç işliyormuş gibi sundu. Lisede öğrencilerin namaz kılmasının 9 ulusal gazete ve 5 televizyon kanalında aynı anda, aynı mantıkta verilmesi büyük tepki topladı. Namaz kılmanın 'topluca uyuşturucu kullanılıyormuş' gibi yansıtılması dine saygısızlık olarak değerlendirilirken, görüntülerin tek elden servis edilmesi ise 28 Şubat sürecini akıllara getirdi.
Namaz Gönüllüleri Platformu, gazete ve TV'lerde yayınlanan haberleri dine saygısızlık olarak değerlendirdi. Platform adına açıklama yapan Abdullah Yıldız, "İslam'ın beş temel farzından ikincisi ve Kur'an'da en çok emredilen bir ibadet olan namazın sanki bir suçmuş gibi gösterilmesi üzüntü vericidir." ifadelerini kullandı. Uyuşturucu ve kumarın ilköğretime kadar indiğine vurgu yapan Yıldız, şunları söyledi: "İlköğretimdeki içki, uyuşturucu, fuhuş, kumar, kapkaç ve çeteleşme gibi büyük problemler dururken, hiç kimseye zararı olmadığı gibi, bütün kötülükleri engelleyen namazın aleyhinde olmak, çok çirkin ve antidemokratik bir tavırdır." Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası Başkanı Av. Ahmet Yıldız da, okulda dinî ibadetlerin yapılmasının suç olarak gösterilmesinin yanlış bir yaklaşım olduğunu söyledi. Öğrencilerin okulda namaz kılmalarının suç işleniyor gibi verilmesini büyük bir hata olarak nitelendiren Yıldız, "Şayet bu öğrenciler bodrumda esrar, eroin veya buna benzer zararlı alışkanlıklarını yerine getirseydi daha mı iyi olacaktı?" dedi.
Anayasal suç işlendi
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır, namazı suç saymanın anayasal bir suç olduğunu dile getirdi. "Anayasa'nın 24. maddesi, her vatandaşa vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyeti tanımıştır." diyen Bayındır, "Öğrencilerin namaz kıldıkları için kovuşturulması yerine bu kişilerin ibadetlerini rahatça yapabilecekleri yerler hazırlanmalı." ifadelerini kullandı. Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Saim Yeprem, bir kimsenin namaz kılmasından dolayı suçlanmasının ve kınanmasının dinen uygun bir davranış olmadığının altını çizdi.
İnternet okuru kendi gazetesine isyan etti.......!
Dün bazı gazeteler, Bağcılar Lisesi'nde öğrencilerin namaz kılmasını sayfalarına taşıdı. Okulda çekilen görüntülerin medyaya servis edilmesi, haberlerde 'gizli kamera', 'gizli takip' gibi ifadelerin kullanılması rahatsızlık oluşturdu. Söz konusu gazetelerin internet sayfaları, dün okuyucu tepkilerinin akınına uğrarken, özetle şu yorum yapıldı: "İsteyen öğrencilerin namaz kılmalarından daha doğal ne olabilir? Aileler bundan sadece memnun olur."
Haberlere internet ortamından tepki yağdı
Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin internet sitelerine haberle ilgili tepki yağdı. Bazı yorumlar:
Bu nasıl bir anlayış: Ben ABD de yaşayan bir eğitimciyim. Yahu üç-beş çocuğun bir yerde ibadet etmesinin kime ne zararı var? Burada böyle bir şeyi anlatsanız size gülerler.
Emre Can: Bu veli neden kızının namazına karışıyor, anlamadığım nokta bu. Özgür bir ülkedeyiz, modern kıyafet giyip gönlünce eğleneceği gibi hem okulunu okuyup hem de İslam'ın gerekleri olan ibadetini yapabilir.
Emine Sönmez: Şehit cenazelerine ağlayan binlerce anne varken uğraştıkları işlere bakın. Pınar Karabulut: Öğrencilerin aileleri mutlu olacaklarına sanki onlar ahlak dışı bir şey yapıyormuş gibi kameraya çekiyor, TV'lere gönderiyor. Allah aşkına biri çıkıp da söylesin namaz kılmak İslam'ın şartlarından biri değil mi?
Feyzi Karna: Namaz kılmak ne zaman suç oldu. Uyuşturucudan, içkiden, sapıklıktan kurtuluş yolunu bulmuşlar. Daha ne istiyorsunuz? Size zorla orada namaz mı kıldırıyorlar?
Teşhir psikolojik travmaya sebep olabilir
Okulda gizli kamera görüntüsü çekilmesine veliler sert tepki gösterdi. Özellikle kızların soyunma odası olarak kullandığı odada görüntü çekilmesi velileri kızdırdı. Bağcılar Lisesi Okul Aile Birliği Başkanı Ali Hacısalihoğlu, "Kız öğrencilerin soyunma odasına girip görüntü çekilmesi hiç hoş bir şey değil." şeklinde konuştu. Bağcılar Lisesi öğrencileri de medyada yer alan haberleri üzüntüyle karşıladıklarını belirtti. Namaz kılan öğrencilerin gizli kamerayla teşhir edilmesinin psikolojik travmalara sebep olabileceğini belirten Psikolog Gülden Esat, gizli kameralı teşhirin namaz kılarken 'suç işliyormuş' gibi gösterilen öğrenciler üzerinde çok ciddi psikolojik sorunlara yol açabileceği uyarısında bulundu. Görüntüleri televizyonlarda ve gazetelerde teşhir edilen öğrencilerin topluma güveninin sarsılacağını belirten Esat, "'Acaba suç mu işledik?' düşüncesiyle uyku düzenleri bozulabilir, geceleri kâbuslarla uyanabilirler." dedi.
Doğan Grubu Gizli Mescid Ortaya Çıkardı...
Doğan grubuna ait gazetelerin üç tanesinin manşetinde diğerlerinin iç sayfasında servise verilen bir haber güne damgasını vuruyor. Bağcılar'da bir okulda çekilen gizli mescide ait görüntüler ilginç iddialarla sunuluyor.
Posta, Hürriyet ve Radikal'in manşetten, Milliyet'in üçüncü sayfa manşetinden verdiği habere göre Bağcılar'da bir okulda gizli bir mescid var ve müdür yandımcısı öğrencilere namaz kıldırıyor.
Hürriyet Gazetesi Doğan grubunun dört koldan gündeme getirdiği bu ilginç iddiaları şu sunumla verdi:
Kızının son zamanlardaki davranışlarından şüphelenen bir annenin takibi sonucu İstanbul Bağcılar Lisesi'nde önce erkek öğrencilerin, sonra da kızların ders saatlerinde topluca namaz kıldığı ortaya çıktı. Okulun bodrumunun mescit haline getirildiğini söyleyen ve toplu namazı kameraya kaydeden annenin sorusunu bir müdür yardımcısı, "Bando takımı malzeme koyuyor. Bazen de öğrenciler namaz kılmak için seccade atabiliyorlar" diye yanıtlıyor.
İSTANBUL Bağcılar Lisesi'nde okuyan kızlarının son zamanlarda derslerini ihmal edip namaz kılmaya başlaması ve başını örtmesi üzerine araştırma yapan K. ailesi, aynı lisede okuyan kız ve erkek öğrencilerin ders saatleri sırasında bir odada toplu namaz kıldıklarını ortaya çıkardı. Bir dedektif gibi kızının peşine düşen anne G.K, okulun alt katının mescit haline getirilen bir bölümü bulunca 14 ve 15 Mayıs günleri mescide girenleri gizlice takip etti. G.K, sınıflarda ders verilirken birkaç erkek öğrencinin bir müdür yardımcısıyla birlikte mescit haline getirilmiş odaya girdiğini, namaz kıldıktan sonra ayakkabılarını giyerek dışarı çıktığını gördü. Erkek öğrencilerin mesciti terketmelerinin ardından 8-10 kız öğrencinin de odaya girip ayakkabılarını çıkardığını, seccadeler üzerinde üçerli saf tutup başlarını tülbentlerle örterek namaza durduğunu gören anne, bütün olanları kameraya kaydetti.
KAMERAYA KAYDETTİ
Durumu Show TV Haber Özel'e aktaran anne G.K, olayı okul yöneticilerine de bildirdi. Yöneticilerden bir kısmı olayı doğrularken, bazıları habersiz olduklarını belirttiler. Anne G.K'nın, "Okulun bodrumunda mescit yasak değil mi?" diye sorduğu bir müdür yardımcısı, "Bando takımının malzemelerinin koyulduğu yerde, bazen öğrenciler namaz kılmak için seccade atabiliyorlar. Burada namaz kılındığını bilmiyorum, ama böyle bir talep gelirse değerlendiriz" yanıtı verdi.
BEYNİNİ YIKADILAR
Kızının özellikle şu an yurtdışında bulunan eski din kültürü öğretmeninden çok bahsettiğini belirten baba İ.K' ise bu kişilerin özellikle başarılı öğrencileri yanlarına alarak onları eğittiklerini iddia etti. Kızının beyninin yıkandığını kaydeden baba, devlet liselerinde bu tür eğilimlerin kontrolsüz bırakıldığını ve yöneticilerin konuya gereken önemi vermediğini söyledi. 6 ay öncesine kadar mutlu bir yuvası olduğunu bildiren İ.K, kızının bir anda namaz kılmaya başladığını ve tüm uğraşlara rağmen onu bu yaşam şeklinden ayıramadığı belirtti.
Ders saati
Erkek öğrencilerin çıkmasının ardından odaya kız öğrenciler giriyor. Ders zamanı başlarını örtüp sıralar halinde saf tutan öğrenciler namaza duruyor. Yerleri halı ve seccade kaplı bu odanın duvarında namaz saatlerini kaçırmamak için bir de duvar saati asılı. Erkek öğrencilerle birlikte namaz kılan Müdür Yardımcısı Sani Tunç olaydan sonra gazetecilerin tüm aramalarına rağmen ortaya çıkmadı.
Yer bulsam sınıf yaparım
Bağcılar Lisesi Müdürü Asker Yavuz, mescit olduğu iddia edilen yerin kızların soyunma odası olduğunu belirterek, "Kızlar beden eğitimi dersi için soyunma odası olarak kullanıyor. Bir de tiyatro çalışmaları için kostüm giymek için kullanılıyor" dedi. 41 yıllık eğitimci olduğunu ve eğitim yılı sonunda emekli olacağını söyleyen Yavuz, Atatürkçü olduğunu ve verilmeyecek bir hesabının olmadığını belirterek şunları söyledi: "Eğer ki, bir öğrenci orada bireysel olarak namaz kıldıysa bilmiyorum. Ben görmedim. Ayrıca kıldığını görsem de bir şey diyemem. Bu okulda 30 yıl görev yaptım. 2000 öğrencimiz var ancak okul yetersiz. Yer bulsam öncelikle sınıf yaparım."
'MEB'le alakasız' demişti
MİLLİ Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Genelkurmay'ın kutlu doğum haftasında öğrencilere ilahi okutulması üzerine 27 Nisan günü açıkladığı bildiri hakkında "Bunun iletilme yeri MGK'dır. Yüzde 99'unun MEB'le alakası yok" demişti. Çelik, CNN Türk'te katıldığı programda şunları söylemişti: "Sayın Büyükanıt beni arasa hesap sorma olarak değil, bana hesabı Başbakan sorar. 'Endişelendiren konular var' dese kendisine doyurucu dosya iletirim. Etkinliklerin düzenlenmesinde yönerge dışı talimatım yok. Ama bu iddialar ispatlanmak zorunda. Bir program icra edilirken Cumhuriyetin temel niteliklerine aykırılık söz konusuysa savcılar devreye girer."
Doğan grubuna ait gazetelerin üç tanesinin manşetinde diğerlerinin iç sayfasında servise verilen bir haber güne damgasını vuruyor. Bağcılar'da bir okulda çekilen gizli mescide ait görüntüler ilginç iddialarla sunuluyor.
Posta, Hürriyet ve Radikal'in manşetten, Milliyet'in üçüncü sayfa manşetinden verdiği habere göre Bağcılar'da bir okulda gizli bir mescid var ve müdür yandımcısı öğrencilere namaz kıldırıyor.
Hürriyet Gazetesi Doğan grubunun dört koldan gündeme getirdiği bu ilginç iddiaları şu sunumla verdi:
Kızının son zamanlardaki davranışlarından şüphelenen bir annenin takibi sonucu İstanbul Bağcılar Lisesi'nde önce erkek öğrencilerin, sonra da kızların ders saatlerinde topluca namaz kıldığı ortaya çıktı. Okulun bodrumunun mescit haline getirildiğini söyleyen ve toplu namazı kameraya kaydeden annenin sorusunu bir müdür yardımcısı, "Bando takımı malzeme koyuyor. Bazen de öğrenciler namaz kılmak için seccade atabiliyorlar" diye yanıtlıyor.
İSTANBUL Bağcılar Lisesi'nde okuyan kızlarının son zamanlarda derslerini ihmal edip namaz kılmaya başlaması ve başını örtmesi üzerine araştırma yapan K. ailesi, aynı lisede okuyan kız ve erkek öğrencilerin ders saatleri sırasında bir odada toplu namaz kıldıklarını ortaya çıkardı. Bir dedektif gibi kızının peşine düşen anne G.K, okulun alt katının mescit haline getirilen bir bölümü bulunca 14 ve 15 Mayıs günleri mescide girenleri gizlice takip etti. G.K, sınıflarda ders verilirken birkaç erkek öğrencinin bir müdür yardımcısıyla birlikte mescit haline getirilmiş odaya girdiğini, namaz kıldıktan sonra ayakkabılarını giyerek dışarı çıktığını gördü. Erkek öğrencilerin mesciti terketmelerinin ardından 8-10 kız öğrencinin de odaya girip ayakkabılarını çıkardığını, seccadeler üzerinde üçerli saf tutup başlarını tülbentlerle örterek namaza durduğunu gören anne, bütün olanları kameraya kaydetti.
KAMERAYA KAYDETTİ
Durumu Show TV Haber Özel'e aktaran anne G.K, olayı okul yöneticilerine de bildirdi. Yöneticilerden bir kısmı olayı doğrularken, bazıları habersiz olduklarını belirttiler. Anne G.K'nın, "Okulun bodrumunda mescit yasak değil mi?" diye sorduğu bir müdür yardımcısı, "Bando takımının malzemelerinin koyulduğu yerde, bazen öğrenciler namaz kılmak için seccade atabiliyorlar. Burada namaz kılındığını bilmiyorum, ama böyle bir talep gelirse değerlendiriz" yanıtı verdi.
BEYNİNİ YIKADILAR
Kızının özellikle şu an yurtdışında bulunan eski din kültürü öğretmeninden çok bahsettiğini belirten baba İ.K' ise bu kişilerin özellikle başarılı öğrencileri yanlarına alarak onları eğittiklerini iddia etti. Kızının beyninin yıkandığını kaydeden baba, devlet liselerinde bu tür eğilimlerin kontrolsüz bırakıldığını ve yöneticilerin konuya gereken önemi vermediğini söyledi. 6 ay öncesine kadar mutlu bir yuvası olduğunu bildiren İ.K, kızının bir anda namaz kılmaya başladığını ve tüm uğraşlara rağmen onu bu yaşam şeklinden ayıramadığı belirtti.
Ders saati
Erkek öğrencilerin çıkmasının ardından odaya kız öğrenciler giriyor. Ders zamanı başlarını örtüp sıralar halinde saf tutan öğrenciler namaza duruyor. Yerleri halı ve seccade kaplı bu odanın duvarında namaz saatlerini kaçırmamak için bir de duvar saati asılı. Erkek öğrencilerle birlikte namaz kılan Müdür Yardımcısı Sani Tunç olaydan sonra gazetecilerin tüm aramalarına rağmen ortaya çıkmadı.
Yer bulsam sınıf yaparım
Bağcılar Lisesi Müdürü Asker Yavuz, mescit olduğu iddia edilen yerin kızların soyunma odası olduğunu belirterek, "Kızlar beden eğitimi dersi için soyunma odası olarak kullanıyor. Bir de tiyatro çalışmaları için kostüm giymek için kullanılıyor" dedi. 41 yıllık eğitimci olduğunu ve eğitim yılı sonunda emekli olacağını söyleyen Yavuz, Atatürkçü olduğunu ve verilmeyecek bir hesabının olmadığını belirterek şunları söyledi: "Eğer ki, bir öğrenci orada bireysel olarak namaz kıldıysa bilmiyorum. Ben görmedim. Ayrıca kıldığını görsem de bir şey diyemem. Bu okulda 30 yıl görev yaptım. 2000 öğrencimiz var ancak okul yetersiz. Yer bulsam öncelikle sınıf yaparım."
'MEB'le alakasız' demişti
MİLLİ Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Genelkurmay'ın kutlu doğum haftasında öğrencilere ilahi okutulması üzerine 27 Nisan günü açıkladığı bildiri hakkında "Bunun iletilme yeri MGK'dır. Yüzde 99'unun MEB'le alakası yok" demişti. Çelik, CNN Türk'te katıldığı programda şunları söylemişti: "Sayın Büyükanıt beni arasa hesap sorma olarak değil, bana hesabı Başbakan sorar. 'Endişelendiren konular var' dese kendisine doyurucu dosya iletirim. Etkinliklerin düzenlenmesinde yönerge dışı talimatım yok. Ama bu iddialar ispatlanmak zorunda. Bir program icra edilirken Cumhuriyetin temel niteliklerine aykırılık söz konusuysa savcılar devreye girer."
Haber7.com
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
en güzel cevap aşagı da heralde 
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu