11 Eylül 2005 tarihinde Amerika’nın beyni olan ve bütün ajanlarının karargahı olan Pentagon ve ekonominin merkezi olan İkiz Kuleler vurulunca daha vuranların kim olduğu belli olmadan Bush oğlu Bush "Bu bir haçlı seferidir" diyor.
Bu sözü yumuşatma işi bizim Amerikan severlere düştü. Kelime üzerinde bir çok teviller yapıldı. Bazıları "Bush demek Amerika demek değildir" diyerek Bush’u kötüledi ama Amerika devletini temize çıkardı.
Nisan 1995 yılında "Komünizmin çöküşünden sonra yeni düşman İslâm’dır" diyen NATO Genel Sekreteri W. Cleas’ın söyledikleri ile Bush’un söyledikleri birbirinin aynı.
06.10.2002 günü Amerikalı Jerry Falwel isimli bir papaz, CBS televizyonunun "60 dakika" programında Sevgili Peygamberimiz için "Muhammet, bir teröristtir" dediğini öğreniyoruz.
Temmuz 2004 gazetelerinden okuduk, Vatikan papası bir milyar dolar ayırarak İslâmi gelişmelerin önünü alma kararı almış.
Almış ama uygulayamadan ölmüş. Roma’da Müslüman sayısı artmaya devam edince 22.01.2005 tarihli gazete haberlerine göre Avusturya'da Eurovision şarkı yarışması seçmelerine katılan ve ön elemeyi geçen bir şarkıcı olan Alf Poier'in şarkı sözünün bir mısrası da "Muhammed’in müezzinleri Vatikan’da ezan okuyacak" şeklinde imiş.
30 Ekim 2001 tarihli Hürriyet gazetesinden bir haberi beraber okuyalım:
"Amerika domuz yağlı kurşunla İslâmi ayaklanma bastırmıştı
Senato İstihbarat Komitesi Başkanı Bob Graham, geçen hafta bir yemekte 20'nci yüzyıla girerken ‘Black Jack’ Pershing isimli Amerikalı komutanın Filipinler'deki Mindanao Adası'nda İslami ayaklanmayı nasıl bastırdığının gündeme geldiğini belirtiyor. Graham'a göre ABD'li istihbarat yetkilileri, 12 Müslüman'ı kaçırmış. 6'sını domuz yağına batırılmış mermilerle öldürmüşler. Sonra da domuzların iç organlarını da üzerlerine atmışlar. Diğer 6 kişiye ise zorla bunu izletmişler. Graham, ‘Ve bu da Mindanao’daki isyanın sonu oldu' diyor. Ancak Bob Graham, dünyadaki tüm Müslümanları kızdıracak bu tür bir taktiğin savunucusu olmadığını vurguluyor. Müslümanları domuz derisinden kefenlere sarıp, Kıble'yi göremesinler diye yüzüstü gömmüşler."
Sonuç ne olmuş? Filipinler’de Müslümanların sayısının artmasına sebep olmuş.
Bugünlerde gündemde olan bir haber: AP ajansının verdiği, AA ajansının Türk basınına duyurduğu habere göre 15 Temmuz 2005 Cuma günü Florida’da yayın yapan WFLA radyosunda Pat Campbell’un yaptığı röportajda Bush’un partisi olan Cumhuriyet Partisi Coloroda milletvekili, İtalyan asıllı Tom Tancredo konuşmasında Müslümanların günde beş vakit namazlarında döndüğü Kabe’nin içinde bulunduğu, Hac ibadeti için ziyaretin farz olduğu Mekke’nin bombalanmasını söylemiş.
Bundan 1073 yıl önce miladi 930 yılında İslâm dışı sapık bir cereyan olan Karmati’lerin Kabeyi bastığını, Müslümanları öldürdüğünü, Kabe’yi yıkıp, Hacer-ül Esved’i yerinden sökerek, Basra Körfezindeki Ahsa denilen başkentlerine getirdiklerini tarih kitaplarından öğreniyoruz.
Müslümanlar yine yönlerini Mescid-i Haram’a çevirmeye devam etmişler. Hac ve Umrelerini Hacer-i Evsed’i olmayan Kabe etrafında tavaflarını yapmaya devam etmişler ve bu arada Karmati’lerden de o sapıklıklarını devam ettirecek adam bırakmamışlar ve çoğunluğu Müslüman olmuşlar.
Biz, dinimiz hakkında endişeye kapılmayalım. Allah’ın dinine kimse zarar veremez. Biz, kendimiz ve neslimizin bu dine sarılarak iki dünyada da Aziz olan Allah’ın izzetiyle izzetlenmelerini sağlamaya çalışalım.
Fransızlar, Cezayir’i kolay işgal ettiler ama orada kolay kalamadılar. Yüzbinlerce Cezayirliyi öldürdüler, sakat bıraktılar, buna karşılık kendileri de bir türlü asayişi sağlayamadılar, binlerce Fransız askerinin gebermesine sebep olduktan sonra defolup gitmek mecburiyetinde kaldılar.
Büruc süresinin tefsirinde İbn-i Kesir, Ahmet bin Hanbel’in Müsned’inden naklen verdiği uzun bir hadiste Yahudilerin insan yakma çukurları açtığını, Hz. İsa’ya inananların hepsini yakmaya teşebbüs ettiğini ve binlercesini yaktığını, gencecik bir delikanlıyı öldürürken binlerce Yahudi’nin de seyirci iken toptan Yahudiliği bırakıp Hz. İsa’nın peygamberliğine ve o çocuğun Rabbine iman ettiğini haber verir.
"Bir ölür, bin dirilir" sözü gerçekleşir.
Onlar, devlet başkanı, kuvvet komutanı, papaz, milletvekili ve senatör olarak içlerindeki kini aynı yöne doğru kusuyorlar.
İslâmi çizgide olan şucu veya bucu olan kardeşlerim, dikkat ediniz saldırı sana veya bana değil. Saldırı, İslâm’a, Hz Muhammed’e, Kur’an’a ve Kâbe’yedir.
"Beni sokmayan yılan bin yaşasın" diyenler bilsin ki, yılan sokacak adam bulamayınca seni de sokar.
Kırık Link Bildir! #27134 11-05-2006 17:10 GMT-1 saat 
