> 1 <
Kırık Link Bildir! #233197 30-06-2007 12:44 GMT-1 saat
Devingen görüntülerle endişeye, gerilime sürüklemek, korku ve dehşeti yaratmak ne denli mümkün ise aynı duyguları durağan çizimlerle yaratmak, yaratabilmek o denli uğraştırıcıdır. Korku çizgi romanlarından söz ediyoruz fakat bunlar gerçekten ne kadar korkutabilirler ve yarattıkları nasıl korkulardır. Çizim olarak kanlı görüntülerin, canavarların, yaratıkların dozunu artırabilirsiniz, en çarpıcı, en etkileyici görüntüleri ve renkleri, en gerilimli loşluk ve karanlıkları çizebilir ve çizimlerinizi usta bir kurgu ve çerçeveleme tekniği içinde hareketlendirebilirsiniz tutarlı ve etkin bir sonuca varıncaya dek ama... Korkularınız yine ve yine iki boyutlu kalır, sürükler, meraklandırır ama gerçekten korkutur mu acaba?
Çizgi romanın tarihinde korku geç gelir ama geldiğinde iyiden iyiye yerleşir, klasiklerini verir ya da korkunun klasiklerinden esinlenir. Zaman zaman da kimi ülkelerde yasaklamalarla karşılaşır. Çizgi roman ilk korkutucu heyecanlarını fantastik süper kahramanları sayesinde yaşıyor, bilinmeyenin dehşetleri ile beslenerek, Buck Rogers ve Flash Gordon gibi kahramanları izleyerek, onlara Mandrake'yi de katarak.
Brik Bradford'un küçültülüp bir madeni paranın içine daldığında karşılaştığı dehşetler, Mandrake'nin karşına dikilip ona meydan okuyan Kara Büyücüler birer korku kaynağı oluyorlar. Nedir ki bu tür korkular ya da korku çağrışımları daha çok macera türlerinden ve her çeşit değişim ve değişikliğin kaynaklandığı yanılsamalardan veya kurgulardan, kurmacalardan doğmaktalar. Bu açıdan bakıldığında Tarzan'ın ve KızılMaske@'in vahşi ormanları da, tüm gizleri ve bilinmeyenleri ile birlikte bin bir çeşit korkunun kaynağı olmaktalar.
Ve E.C. çıkar sahneye...
Bunların arasında 1934'te Phil Davis tarafından yaratılan, Lee Falk'ın senaryolarına dayanan ve Davis'in ölümünden (1964) sonra Fred Fredericks tarafından sürdürülen sihirbaz Mandrake belki de klasik çizgi roman tarihinde korkutucu doğaüstü yaratıklarla en çok karşılaşan, dostu ve yardımcısı Abdullah (Lothar) ile birlikte, mücadele eden ve kötülük güçlerini ister gizem bilgisi, ister hokkabazlıkları ile yenilgiye uğratan kahramandır.
Metafizik korkular ve onları izleyen kanlı dehşetler A.B.D. patentli çizgi romanlarda ilk kez E.C. Comics yayınları ile boy gösterir 1950'de, dehşetten başka konu tanımayan ilk çizgi roman dergileri Creepy ve Eerie ise 1965'te yayın hayatına girerler. Korku ve özellikle dehşetin çizgi romanlara girip yerleşmesi, yasaklamaları, sansür uygulamaları atlatabilmesi hiç kolay olmuyor. Amerika'da Comics Code of Authority adı ile bilinen denetleme kurulu, daha 1953'te, Dracula çizgi romanını yasaklar. Benzer ve A.B.D. ürünü çizgi romanları yasaklayan bir önlem Fransa'da 26 Temmuz 1949 Yasası diye bilinen yasa ile uygulanır
Yukarda işaret ettiğimiz gibi 1950'de yayıncı William Gaines'ın Entertaining Comics (Eğlendirici Çizgi Romanlar) ya da E.C. yayınları üç ayrı dergi ile atağa kalkarlar: Tales from the Crypt (Mezardan Öyküler), Vault of Horror (Dehşet Kubbesi) ve Haunt of Fear (Korku İni). E.C., basitliği ve aşırılığı ile tüm bir kuşağı etkilediği ve klasikleştiği gibi, bir 30 yıl sonra ortaya çıkacak olan çiğ dehşet sineması ile ortak noktalar taşır. Her üç dergide en çok kullanılan konu ölülerin intikamıdır. Son derece ayrıntılı grafik bir anlayış ve uygulama içinde mezarlarından çıkan etleri çürümüş, gözleri oyulmuş, organları parçalanmış ölüler öçlerini tüyler ürpertici buluşlarla alıyorlar.
Yayıncı Gaines'ın öncü atılımları 1954'te Comics Code Authority'nin yasaklamaları yüzünden sona erer ama 1960'ların ortalarında korku ve dehşet çizgi romanı yeniden bir çıkış yapar ve devreye yayıncı James Warren girer, ilkin Creepy, sonradan Eerie ve nihayet olay yaratacak Vampirella (filmi Kâbuslar Matinesi'nde) dergileri ile, dehşete kah mizahı kah erotizmi katarak... Korku gide gide yetişkinlere yönelir ve erotizmi de beraberinde getirir.
Marvel da az korkutmadı okurlarını...
Özgürleşen ve bilinçlenen Amerikan korku çizgi romanı kendi furyalarını yaratıyor, bir endüstri boyutlarına ulaşıyor ve ürünlerini çeşitlendiriyor. Uzman yayınevleri arasında daha çok süper kahramanları ile ünlenen Marvel Comics her alanda başı çekmektedir. 1973'te Marvel, E.C.'nin klasik Haunt of Horror (Dehşet İni) dergisini yeniden yayınlar ve bunu bir dizi korku çizgi romanları izler: Savage Tales (Vahşi Öyküler), Tales of the Zombie (Zombi Öyküleri), Vampire Tales (Vampir Öyküleri), The Tomb of Dracula (Dracula'nın Mezarı), The Son of Satan (Şeytan'ın Oğlu) v.b...
Bu şenliğin içinde pek tabii ki geleneksel canavarlar unutulmuyor: Doktor Frankenstein'in ünlü canavarı ya da yapay insanı ilk kez 1940'ta Prize Comics dergisinde görünür, sonra da kendi adını taşıyan ve 1954-1955 yılları arasında kesintisiz yayınlanan bir çizgi roman dergisinin kapağına yerleşir. Vampir Kont Dracula ise 1952'de çizgi roman dünyasına kopmamacasına yerleşir, Esteban Maroto dahil olmak üzere birçok çizerlerin esin kaynağı olur.
İkinci bölümde: Swamp Thing, Kont Bartok ve daha niceleri...
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
BU ÜYEYE ERİŞİM ENGELLENMİŞTİR
Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi,23/08/2008 tarih ve 2008/318 nolu kararı gereği bu üyeye erişim TELEKOMÜNİKASYON İLETİŞİM BAŞKANLIĞI'nca engellenmiştir.
Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi,23/08/2008 tarih ve 2008/318 nolu kararı gereği bu üyeye erişim TELEKOMÜNİKASYON İLETİŞİM BAŞKANLIĞI'nca engellenmiştir.