> 1 <
Kırık Link Bildir! #234120 03-07-2007 17:00 GMT-1 saat
Gerçek değilsin belki, sadece bir hayal Belki de ufak bir dalga düştüğüm okyanusta Belki de bir kuşsundur hiç tutamadığım. Belki de bir saniye, unutamadığım. Nedense düşlerimden hiç atamadığım. Karanlığımsın belki en gündüz kuytularda. Seni görünce, alevlenen bir ateş bu. Yana yana eriten beni zamansız. Gözlerimden kalbime sızan lavı Kana kana yakar beni zamansız.
İçimden haykırmak geliyor sana. Kalbimin derin sancısından zamansız. Haykırıp da sıkıca sarılmak sonra. Öylece kalakalmak seninle, zamansız. Doğan güneşe baktım seni andım O güneşin sıcaklığında bu günün başlangıcında, soluduğum havada, kalbimin derinliklerinde yalnızca sen vardın. Seninle güne başlamak bu hayatı yaşamak geleceği paylaşmak tek dileğim bu SENİNLE OLMAK. Senden ötesi yok bana YAR Adını anamazsa, tadını alamazsa ruhum, ilk sönen yıldız olurum.
Bende saklı mektupların var Satırlarında gizli bir aşk yakar. Gecenin bir yarısında, en gizli odalarda, beklerim seni YAR. Alıp verdiğin her nefes ruhuma dolsun. Senle esen rüzgarlar şarkımız olsun. Kış bahçelerinde aşk bizi bulsun Bu şehir sensiz bana haram olsun /YAR Senden ötesi yok bana YAR Elini tutamazsa, Sesini duyamazsa ruhum İlk sönen yıldız olurum. Bende saklı mektupların var Satırlarında gizli bir aşk yakar Gecenin bir yarısında En gizli odalarda Beklerim seni YAR SENİ SEVİYORUM. Kurumuş gülleri saklar mısın? Ben saklarım sana benzedikleri için. Yağmurlu bir günde kendini yollara atar mısın? Ben atarım göz yaşlarım yağmura karışsın diye.
Hiç terkedilmek nedir bilir misin? Ben bilirim sensiz kaldığım o günleri. Tekrardan sever misin beni eskisi gibi? Ben seviyorum eskisinden de deli. Yine bırakıp gider misin gizlice beni? Ben gidemem seni bensizliğe esir edemem. Ama şunu bil ki; ne zaman unutursun beni, İşte o SuSuZ_GüL soldurur kendini. Ürkek bir güvercin yüreğiydi, Loş günbatımında gözbebeklerin, Kaçamak tutulurdu ellerin; Ürkek öpülürdü dudakların. Kazanova yüreğim ise sonunda, Aşık oldu, minicik elli, Rastık çekili güzel gözlü, Aşk tanrıçasına, Canı sevgi dolu, aşk dolu sevgili, Al yüreğimi koy yüreğimin içine, Nasıl olsa birlikte atmıyor mu?
Eylül rüzgarı esiyordu Rüzgar ters savruyordu Gözlerini gözlerime getirip Lanetler yağdırıyordum gecenin karanlığına Asılmış yıldızlar gözlerimden akıyor yaşlar Yanlızlık! Allah kadar büyük biliyorum Ben sustum evren sustu Suskun göz yaşlarım günahımı aşıyordu Bir güneş gördüm Yağmur gözlü liselim ağlıyordu Yaban savurma gönlüme bu aşkın ateşini. Adı bende saklı kısılmış dudaklarımda ismin Şarkılar söyler mısralar yazarım senin adına Aşk bana acı aşk bana bin bir işkence Yalnızlığın ateşi çoktan yakıp savurdu beni Anlamsız bir sevdaya kapılıp gitti kalbim Ne yapsam bu yoldan dönemem ki geriye Ölümse ölüm acıysa acı dertse dert bana Lanet edip bu dünyanın kahrına Üst üste bindi gitti acılar Belkide bu benim senin adına yazdığı son şiir En son mısralarımı yine adına yazmak istedim Nasılda umut etmiştim seni YAŞAYAN ÖLÜ Ve yine sevdam; karanlığa haykırsam seni Gündüzün güneşli yüzüne vursam Diyar diyar arayıp yapraktaki çiğ tanesinde bulsam Rüzgarın çılgınlığına haykırsam seni Ayrılırken arkandan ağıt yaksam duyarmısın beni Kağıda döksem seni İsim koysam, bağırarak okusam, ağlasam; Gözlerine Hapset Beni Yalnız mısın benden uzaklarda, ellerin boş mu kaldı bir tanem? Gözlerinden akan yaşlar artık kalbini mi acıtıyor. Kalbinde ki yangını durduramıyor musun? Tıpkı benim gibi sürekli hayallere dalıp düşünüyor musun? Gözlerinin daldığı yerde hayalimi görüyor musun? Peki ya dokunmak istediğinde ellerinin ona hiçbir zaman değemediğini görmek seni yıkıyor mu?
Yalnızlık bu kadar kahredici olmamıştı değil mi? Ama biliyor musun bir tanem ben kahroldum, yıkıldım artık. Yalnızlıklarla baş etmek istemiyorum belki de. Belki de hayatım boyunca yalnız kalmışlığın verdiği acıyı bilen biri olarak dayanamıyorum.
Bugüne kadar hep gecelere isyan ettim ama artık anladım ki asıl suçlu gündüzler. Artık güneş doğsun istemiyorum çünkü her doğan güneş beni her gün yeniden başlayan üzüntülere itiyor. Her gün doğduğunda gülüyorum ama bu tebessümler beni hayata bağlamıyor. Bende senin gibiyim. !!! Peki neden hata bende olsun. Neden acısını doğan günden çıkarmıyorsun. Neden her seferinde bana yükleniyorsun. Artık acıları sırtıma yüklenemiyorum çünkü taşıyamıyorum. !
Ağzımdan çıkan her kelime bir haykırış ama duyanım yok, oysa ki ben herkesi duyabiliyorum. ! Gözlerimi kapadığımda karşımdaki hayal sensen eğer bil ki akan göz yaşlarım mutluluktan. Yalnızda olsam hayalinle beni şereflendirmen bile yeter. Sana gözlerine hapset beni dedim. Yanaklarından süzülüp dudaklarında biten göz yaşın olmak istedim. Ömrümü kalbinde tüketmek istedim. Ellerimi ellerine kelepçelemek, anahtarını okyanusların dibine gömmek istedim. Olmaz dedin her seferinde, istemedin beni, kalbimi, sevgimi. ! Öleyim dediğimde ise sadece güldün çünkü yapacağımı biliyordun. Benden ölmemi isteseydin bu kadar üzülmezdim, bana sensizliği yükledin. ! Kapıyı çekip gittiğinde arkandan baka kalmıştım.
Hani sana aşkımı ilan ettiğim gündü. Tüm cesaretimi toplamış seni seviyorum demiştim, oysaki bana her zaman gülümseyen sen susup kalmiştin, bekledim ben de seni seviyorum demeni bekledim ama demedin. Bu kadar zor değildi biliyordum ama öğrenmiştim ki sen beni sevmiyordun. İşte hayatın acımasızlığı beni de vurmuştu o gün, o gün beni yıkmayı başarmıştı. !!!
Hele de evlenip gittiğinde, bu diyardan göçmeye karar vermiştim. ama olmadı işte, bir daha da yapmaya cesaret edemedim. Aradan sekiz sene geçti hala aklımda, kalbimdesin ama biliyorum sen yuvanda, kendi hayatında, benden uzakta yaşıyorsun.
Ya sana geri dön dersem, biliyorum şu an benim de güldüğüm gibi sen de gülüyorsun. Çaresizliğime ver be gülüm, bana gülme, acıma, üzülme benim için; sensizim belki, omuzlarımda inanılmaz bir ağırlığı taşıyorum ama sensizliği taşımak bile güzel be gülüm. Belki bir gün seni görürüm umuduyla yaşıyorum. Sen değil miydin umutlarını kaybetme diyen. Her zaman mutlu olmasını bil diyen, sensiz olmuyor ama en azından seni düşündüğüm zamanlar gülebiliyorum.
Yaşadığımız anılarımızda olmasa herhalde kalbim durmuştu şimdiye kadar. Ben sende tutuklu kaldım, kendi hayatımdan çaldım, yedi cihan dolandım, bana mısın demiyor. !!! Sen beni kalbine kilitlemedin belki ama ben seni kilitliyorum.
Ömür boyu kalbimin mahkumu olarak yaşayacaksın ve bebeğim en kötüsü sen bunu bilmeyeceksin. !!! AŞK DİLİYORUM SANA Hayatı kendi eliyle yoğurmalı insan, kendi kontrol etmeli. Ne yaşıyorsa istediği için yaşamalı, neyi istiyorsa onu yaşamalı. Aşktır aslolan ve her duygunun üzerindedir, asıl aşkı yaşamalı insan hakkını vererek. Dünyanın en isyankar duygusudur aşk. Hiçbir kuralı tanımaz, hiçbir kural aşkı engelleyemez. Aşıksan senden ve sevgilinden daha önemli başka hiçbir şey olmamalıdır dünyada. Önceliği başka şeylere veriyorsan, kandırma kendini, aşk falan değil senin yaşadığın. Aşk, içinde bulunduğun durumu birden değiştirir. Her şey yenidir artık. Geçmişe dair verdiğin sözlerin, ettiğin yeminlerin dahi önemi yoktur. Aşkı bir takım şartlara bağlayamazsın. Şu şu şu o zaman bu bu bu olur demek saçmalıktan başka hiçbir şey değil. Cesurların işidir aşk. Meydan okuyanların işidir. Devrimci bir ruh taşır bu yüzden. Her aşk iki kişilik devrimdir. Bu devrimi yapamayacaksan yeltenmeyeceksin bile aşık olmaya. Ben bir yandan statükomu korurum, bir yandan da aşkımı yaşarım diyemezsin. Hep yarım kalırsın o zaman. Hiçbir şey tam olmaz. Ne yeni bir hayata adapte olabilirsin ne de eskisinde kalabilirsin. Seçme işidir aşk, seçeceksin. Sancılar çekeceksin, gecelerce düşüneceksin; ama seçeceksin. Yok öyle çekimser kalmak aşkta. Bahaneler uydurup sonra da bu bahanelerin doğruluğuna kendini de inandırıp ne kadar yaşayabilir ki insan? Kimse senin tercihlerine karışmaz; ama sen aşkı tercih etmediysen kimsede sorumlu değildir bundan. Aşıksan kendin için aşıksın, kendini mutlu etmek için aşıksın. birilerini mutlu etme adına yaptığın her şey sana mutsuzluk olarak geri dönecek, çaresi yok. Mutlu olmayacağını bildiğin yerde de olmayacaksın o zaman.
Güçtür aşk, insana, deli fırtınalara, kasırgalara karşı koyma gücü verir. Reddettiysen aşkı, bu güçten de mahrumsun demektir. Zavallı bir yaprak gibi savrulacaksın her rüzgarda. Bir dalın olmayacak tutunabileceğin. Ve bir gün- üç gün sonra yada yıllar sonra, fark etmez- geriye dönüp baktığında ne yaptım ben demek için ne kadar geç olduğunu anlayacaksın.
Şimdi yepyeni bir yıl var önünde. Sağlık, mutluluk, para ve başarı dileyecek dostların. Bense aşk diliyorum sana. Ayağının dibine kadar gelen aşkı anlayabilecek kadar güçlü duyguların olsun bu yıl. Olsun ki sen koca bir yılı pişmanlıklar içinde geçirme. Senden hiç ayrılmamak vardı. Zamanı durdurmak, bütün saatleri parçalamak vardı. İsyan içindeydim. Neydi bu çaresizlik? Bizi çepçevre saran bu dört duvar neydi?
Bir ara Tanrıyı düşündüm, peygamberleri, dinleri, kitapları düşündüm. Boş inançlarımız mıydı çaresizliği yaratan? O bizim eserimiz miydi? Öyleyse neden bizden büyüktü, güçlüydü? Bunca yıl neyi aramış, kimi özlemiştim? Madem ki benim olmayacaktın neden seni karşıma çıkardılar? Kim yaptı bunu? Bu kötülükler kimin eseri? Tanrının işi yokta bizi mi görsün? Öyleyse kime inanacağız? O kitaplar ki sabırdan bahsediyor. Ama ne kadar? Nereye kadar? O dinler ki duadan bahsediyor. Kime, niçin ve ne zaman? O peygamberler hiç sevmediler mi?
Ben sana inanıyorum kitaplara değil. Ben seni istiyorum. Dua değil. Sabır değil. Artık gideceksin, biliyorum, vakit geç oldu. Yatakta izin kalacak, havada kokun ve yastığın üzerinde bir iki tel saçlarından. Telaş içinde giyinmeye başlayacaksın. çoraplarında eğrilik var diyeceğim, düzelteceksin. Dudaklarını boyarken, eğilip ensenden öpeceğim. İçin sevgiyle dolacak. Gözlerin ışıl ışıl üzülme, üzülme diyeceksin, yine geleceğim Ya gelmezsen? Hayır hayır geleceğine inanıyorum.
Yine gideceğini bilmek kötü. Dayanılmaz bir şey bu. Hatırlıyorum; elini uzattın, dedin ve gittin. Gözden kayboluncaya kadar baktım arkandan, sonra kapıyı kapattım, bir başka kapı açıldı yalnızlığa. Yürüyemiyordum, oturamıyordum. Yattım, uyuyamadım. Sanki yerçekiminden kurtulmuştum, boşluktaydım, ağırlığım kalmamıştı. Elimde, tam nabzımın üzerinde bir saat işliyordu her şeyden habersiz. Çıkardım, duvara çarptım, parçalandı ve durdu. Fakat sadece saatin sesiydi kaybolan. Yoksa zaman ilerliyordu. . .
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
hmmm sağol
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
[/CENTER]
[COLOR="DimGray"]YİRMİBİRMARTİKİBİNONÜÇ[/COLOR][/FONT][/INDENT][/RIGHT]
facebook:Kendinden Hünerli
[COLOR="DimGray"]YİRMİBİRMARTİKİBİNONÜÇ[/COLOR][/FONT][/INDENT][/RIGHT]
[FONT="Courier New"][COLOR="Gray"]Rauf, Musavvir , Allah birsin ! Azze ve Cellesin
Biliyorum sen herkeslesin
Ama en güzeli benlesin
[/COLOR][/FONT]
Biliyorum sen herkeslesin
Ama en güzeli benlesin
[/COLOR][/FONT]
facebook:Kendinden Hünerli