Hadis-i Şeriflerin Önemi
Peygamber efendimize uymanın önemi anlaşılınca, Kur'an-ı kerimin açıklaması olan hadis-i şeriflere de uymanın gereği anlaşılır. Sünnet, yani hadis-i şerifler olmasaydı, namazların kaç rekat olduğu ve nasıl kılınacağı, zekât hisabı, orucun, haccın farzları, hukuk bilgileri bilinemezdi. Yani hiçbir kimse, bunları Kur'an-ı kerimden çıkaramazdı. Şu hâlde Kur'an-ı kerimi anlamak için, onun açıklaması olan hadis-i şeriflere ihtiyaç vardır. Hadis-i şerifleri de anlamak için âlimlere ihtiyaç vardır. Bu bakımdan Peygamber efendimiz, İslâma, Kur'ana tabi olmak isteyenin bir âlime, bir mezhebe bağlanmasını emrediyor. (Âlimlere tabi olun!) buyuruyor. (Deylemî)
Allahü teâlâ da, âlimlere uymayı emrediyor, (Âlimlere sorun!) ve (Peygamberin emrettiğini yapın, yasakladığından sakının!) buyuruyor. (Nahl 43, Haşr 7)
Ahmed Tahtavi hazretleri, (Kur'an-ı kerimdeki, (Allahın ipine sarılın!) emri, (Fıkıh âlimlerinin, bildirdiklerine uyun!) demektir.) buyurdu. (D. Muhtar haşiyesi)
Kendi hastalığını ve kalbindeki hastalığın ilacını bilmiyen cahillerin hadis-i şeriflerden kendine uygun olanları seçip alması imkansız gibidir. İslâm âlimleri, kalb, ruh mütehassısları olup, herkesin bünyesine uygun ruh ilaçlarını, hadis-i şeriflerden seçerek bildirmişlerdir.
Peygamberimiz dünya eczahanesine yüzbinlerce ilaç hazırlıyan baş tabib olup, evliya ve âlimler de, bu hazır ilaçları, hastaların dertlerine göre dağıtan, yardımcı tabibler gibidir. Hastalığımızı bilmediğimiz, ilaçları tanımadığımız için, yüzbinlerce hadis-i şerif içinden, kendimize ilaç aramaya kalkarsak alerji hasıl olarak, cahilliğimizin cezasını çeker, fayda yerine zarar görürüz. Bunun için âlimlere uymamız gerekir. Âlimlere uymak, 4 mezhebden birine uymak demektir.
Asırlardan beri bütün İslâm âlimleri, 4 mezhebden birine uymuşlar ve müslümanların da uymalarının gerektiğini bildirmişlerdir. Bunlara uymakta icma hasıl olmuştur. İcmadan, cemaatten, topluluktan ayrılan helak olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İki kişi, bir kişiden, üç kişi, iki kişiden iyidir. O hâlde cemaatle birlikte olun! Allahın rızası, rahmeti, yardımı cemaattedir. Cemaatten ayrılan Cehenneme düşer.) [İbni Asakir]
(Cemaatten ayrılan, yüzüstü Cehenneme düşer.) [Taberânî]
(Ümmetimin âlimleri, hiçbir zaman dalalette birleşmezler.) [İbni Mace]
Hadis-i şerifleri de, sahih veya bozuk olduğunu bilmeden söylemek, sahih olsa bile, günah olur. Böyle kimsenin hadis-i şerif okuması caiz olmaz. Hadis kitaplarından, hadis nakletmek için, hadis âlimlerinden icazet almış olmak gerekir. Hadis-i şeriflerin de sahih olup olmadığını bilmeden, sahih bir hadis-i şerifi bile söylemek günah olur. Hadis-i şerifte, (Bilmediği sözü hadis olarak söyliyen, Cehennemde azab görür.) buyuruldu. Onun için âlim olmıyan kimsenin hadis okuyup anladığı ile amel etmesi caiz olmaz.) [Berika]
Kur'an-ı kerimi ancak Resulullah efendimiz anlamış, hadis-i şeriflerle açıklamıştır. Bu hadis-i şerifleri de, ancak Eshab-ı kiram ve müctehid imamlar anlayabilmiş, müslümanlar da bu âlimlerin anladıklarına tabi olmuşlardır.
Şu hâlde, Kur'andan, hadisten ve bunların tercümelerinden din öğrenmek mümkün olmaz. Her müslüman dinini Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından hazırlanan ilmihallerden öğrenmelidir!