Sensizim... Üşüyorum!
Bu sana yazdığım son satırlar...
Bu dinlediğim son şarkı bizim üstümüze söylenmiş. Kilit vurdum kalbime,
umutlarıma. Ne bundan böyle sevdaya dair bir şeyler beklenebilir
yüreğimden ne de nefret edebilirim birinden. Ben hamal değilim ki; hep
kahrını taşıyım ömrün; Alın atık üzerimden hayata dair ne varsa. Alın sevdaya
dair acıları, paylaşın aranızda...
Sen sanıyorsun ki, kolay geliyor gidişin bana... Arkanı döndüğün ilk
andan gözlerim gülecek mi yeniden sanıyorsun? Söylesene! Sen ne sanıyorsun
aşkı, sevgiyi, söylesene! Kolay olan, kaçmaksa, yalansa, vazgeçişse;
ben zor olanı seçiyorum ve Seni Hala Seviyorum.
Sen öyle san, farzet ki her şey çok kolay... Gittiğini sandığın sen,
giderken bende kalanlarını, yani seni, yani aşkı, yani bizi alamayacaksın
benden... Geri vermeyeceğim onları, benim onlar, bana ait.
Biliyor musun, acı olan asla gidişin değil... Belki bir gün sevmeyi
öğrendiğin de yanında ben olmayacağım... Bir sabah gözlerini yeni doğan güne
açtığında başkası olacak yatağında... Benim içinse sadece "sen" var
olacak baktığım her yerde... Ve işte ilk defa o gün sebepsiz ağlayacağım, o
gün yağan yağmur gizlemeyecek gözyaşlarımı. Kim bilir belki de aynadaki
hayalin ilk kez asacak suratını bana ve o sabah sensiz ve üşümüş
uyanacağım!
Her şeyin bir bedeli var biliyorum ve bende bu bedeli ödüyorum.
Ödediğim bedel sensizlik, yalnızlık, aşksızlık Oysa yüreğim her şeye rağmen
mutlu olmanı diliyor...
Seni bulduğum yerden başlıyorum yürümeye... Seni düşünüyor ve gecenin
ayazında üşüyorum... Veda bile etmeden gidişin geliyor aklıma, sadece
susuyorum.