Bir lise öğretmeni,öğrencilerine bir teklifte bulunur:
"Bir hayat tecrübesi yaşamak ister misiniz?"
Öğrenciler,çok sevdikleri hocalarının bu teklifini tereddütsüz kabul ederler.
"O zaman" der öğretmen,"bundan sonra ne dersem yapacağınıza söz verin."
Öğrenciler bunu da yaparlar.Öğretmen,"Şimdi yarınki ödevinize hazır olun.Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!."
Öğrenciler bu işten pek bişey anlamamışlardır.Ama ertesi sabah hepsinin sıralarının üstünde patates torbaları hazırdır.Kendisine meraklı gözlerle bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen:"Şimdi bugüne kadar kızgın olduğunuz ve affetmek istemediğiniz her kişi için bir patates alın ve o kişinin adını patatesin üzerine yazarak torbanın içine koyun."Bazı öğrenciler torbalarına üçer-beşer tane patates koyarken,bazılarının torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur.
Öğretmen,kendisine "peki şimdi ne olacak?" der gibi bakan öğrencilerine ikinci açıklamayı yapar:"Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin,bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız.Yani yatakta,bindiğiniz otobüste,okuldayken sıranızın üstünde,yani her yerde yanınızda olacak."
Aradan bir hafta geçmiştir.Hocaları sınıfa girer girmez denileri yapmış olan öğrenciler,şikayete başlarlar."Hocam,papatesler kokmaya başladı.İnsanlar tuhaf gözlerle bakıyorlar artık."
"Hem sıkıldık,hem yorulduk.."
Öğretmen gülümseyerek öğrencilerine şu dersi verir:"Görüyorsunuz ki,affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz.Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkum ediyoruz.
Affetmeyi karşımızdakine bir lütuf olarak düşünüyoruz.
Halbuki "Affetmek" en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir.