KOMİK ADAM: GÜNEŞE GİDİYOR
Komik adam liseye giderken başarılı bir öğrenciymiş. Uzaya çok meraklıymış. Uzay hakkında kitaplar okur, gezegenlerin durumunu incelermiş. Güneşi ise bir gezmezgen olarak tarif edermiş. Güneş gezmezgeni özellikle ilgisini çekiyormuş. Güneş hakkında derin araştırmalar yapmış. Bir gün güneşe gitme fikri uyanmış. Türlü aletler, motorlar, bilgisayarlar almış ve aylarca uğraştıktan sonra bir uzay aracı yapmış. Araç çalışıyormuş ama olduğu yerde durup ilerlemiyor ve yükselmiyormuş. Yakın bir arkadaşına durumu anlatıp, güneşe gidememekten, güneşle kucaklaşamamaktan yakınmış. Arkadaşı: Yakınmayı bırak. Senin yaptığın zamazingo uçsaydı, yanacaktın. Güneşe yaklaştıkça sıcaklık artacak ve seninle birlikte aracın da yanacaktı. Hiç güneşe gidilir mi? Hiç güneşle kucaklaşılır mı? İlla kucaklaşmak istiyorsan gel ikimiz kucaklaşalım, demiş.
KOMİK ADAM: ULUDAĞ'DA
Komik adam gençliğinde yılbaşı için Uludağ'a gitmiş. Hemen otele yerleşmiş ve akşam yemeği yiyip yatmış. Sabah olunca kahvaltısını yapıp tulumunu ve kar ayakkabılarını giyip gezintiye çıkmış. Ormana girmiş, ormanda ilerlerken önüne aniden uzun yeleli bir aslan çıkmış. Komik adam ilk şaşkınlığı geçtikten sonra geri dönüp kaçmaya başlamış. Bir ara ağaca çıkmış ama aslan da ağaca çıkmış. Bunun üzerine ağaçtan yere atlamış ve kaçmaya devam etmiş. Sonunda güç bela oteller bölgesine ulaşmış ve aslandan kurtulmuş. İki haftalık tatilinin kalan on üç gününü otelde geçirmiş. Bu arada arkadaş olduğu otel müdürüne olayı anlatmış ve acaba aslan beni yakalasaydı yer miydi, diye de sormuş. Bunun üzerine otel müdürü: Herhalde yerdi değil mi? Yoksa seni yakalayıp da, benle papaz kaçtı oynar mısın Selim Bey diyeceğini mi sandın? Sen en iyisi yakalasaydı yer miydi yoksa içer miydi diye düşünmeyi bırak ve önceki yaptığın gibi yine aslan görürsen kaç, demiş.
KOMİK ADAM: AVA GİDİYOR
Komik adam bir gün arkadaşıyla ava gitmiş. Ormanda yürürken, karabatak mı avlayalım, çulluk mu, yoksa karga mı, diyerek tartışmaya başlamışlar. Arkadaşı karga avında çok ısrar ediyormuş:
Bak komik, bütün iş ormanda bir çınar bulmakta. Çınarı bulduk mu, üstünde karga pek çoktur. Tüfek patladı mıydı vurulan kargayı pişirip yeriz.
Yazık sana, karga eti yenir mi? demiş komik adam.
Yenir. Geçen hafta avda yalnızdım. Karga avlayıp, pişirip yedim. Et işte, hep bildiğimiz et.
Yapma ya, tadı lezzetli miydi bari?
Güzel yeniyordu ama tadı biraz acıydı. Üstüne acı biber dökülmüş bıldırcın eti gibi yani.
Desene az sonra acı biberli bıldırcın eti yiyeceğiz. Bir karga vurabilsem
Komik adamla arkadaşı daha sonra ilerde birkaç tane çınar ağacı görmüşler. Kargalara tuzak olsun diye ayrılmışlar ve ikisi iki koldan, eller tetikte sessizce ilerlemişler. Arkadaşı muziplik olsun diye komik adama görünmeden çınar ağaçlarından birine çıkıp gak gak diye karga gibi ötmüş. Çınarın üst dallarındaki arkadaşını karga zanneden komik adam arkadaşını tek atışta vurmuş.
KOMİK ADAM: BÜYÜK SAHRA ÇÖLÜ'NDE
Komik adam ve diğer ziyaretçiler Mısır'dan sonra batıya doğru uzun süre otobüslerle gitmişler. Konvoyda dört otobüs ve yüz civarında insan varmış. Günler geçtikçe hava giderek sıcaklaşıyor ve büyük kum yığınları uzaktan görünüyormuş. Orada dünyanın en büyük çölü Büyük Sahra Çölü varmış. Sonunda çöle girmişler. Çölde yılanlar, çıyanlar, akrepler, türlü türlü böcekler, kertenkeleler, çöl aslanları, tilkiler varmış. Çöl milyarlarca hayvanı barındırıyormuş. Gündüz sıcak, çok sıcak olduğu için, geceleyin hepsi ortaya çıkıyor, birbirlerini yiyorlarmış. Kimbilir gündüzleri çölün altında ne olaylar oluyor, akıl almazmış.
Yeşillik varmış, biraz çimen ve azıcık ağaç. Oradan su çıkıyormuş, kaynak varmış. Buraya vaha diyorlarmış. Bir akşamüstü vahanın kenarına otobüsleri yanaştırmışlar, çadırlar kurulmuş. Yemek yenmiş, su içilmiş ve yatmışlar. Komik adam çadırda uyuyormuş. Rüyasında sürüyle akrep peşine takılmış. Komik adam kaçıyor, akrepler kovalıyormuş. Sonradan komik yorulmuş. O yavaşlayınca akrepler yetişip çevresini sarmışlar. Çember giderek daralmış, zehirli kuyruklarını uzatan akrepler ha soktular, ha sokacaklar. Komik adam kan ter içinde uyanmış. Çadırdan çıkmış. Bakmış gerçekten vahanın etrafı akreplerce sarılmış. Hemen çadırdan makasını alıp akreplerin kuyruklarını kesmiş. Kuyruksuz kalan akreplerin hepsi kaçmış.