Saadet Asrı...Varlığın sebebi olan Rahmet Peygamberi,cihanı Cennet sabahlarına döndürmüş...Ömür saadetleri zikrullah ile geçiyor ve etrafında dalga dalga sahabi...İşte böyle bir günde bir yahudi ve bir münafık,şu veya bu sebepten kavga ediyor....Yahudi,hesaplaşmak için zehirli münafığı,Allah Rasulu'nun huzuruna davet ediyor:
-Haydi gidelim,İslam Peygamberi hükmetsin!
Münafık itiraz ediyor:
-Hayır,Kaab Bin Eşref'e gidelim!
-Ne dedin,ne dedin?Muhammed(s.a.s)gibi adil bir hakime gitmek dururken,Kab'dan nasıl söz edersin?
Münafık çaresiz kalıyor ve Peygamberiz(s.a.s)'in huzuruna çıkıyorlar.
İnsanlığın efendisi davalıları dinliyor ve hükmü veriyor.Hüküm,yahudinin lehine...Çünkü bu davada yahudi haklı...
Münafık yahudinin eteğinden çekerek:
-Haydi seninle Ömer'e gidelim,O hüküm versin!
Yahudi donup kaıyor:
-Nasıl olur?Peygamberin verdiği hükmü Ömer(r.a)nasıl değiştirebilir?
-Ne olursa olsun,kalk gidelim!
-Pekala!Dediğin gini olsun...
Ve eceline susamış zehirli münafık şimdi yahudi ile birlikte Hz.Ömer'in huzurunda.Yahudi vaziyeti anlattı:
-Ya Ömer!Bu dava üzerinde hüküm almak için önce Peygamberiniz gittik.Lehimde hüküm verdiler.Şimdi bu adam,Peygamberin verdiği hükümden razı olmuyor...Senin yeniden karar vermeni istiyor.Israrına dayanamadığım için geldim...
Cenab-ı Ömer(r.a),zehirli münafığa hitab ediyor:
-Ne dersin,doğru mu bunlar?
-Evet Ya Ömer!
-Demek doğru!
-Aynen duyduğun gibi...
Bunun üzerine Hz.Ömer gök gibi gürledi ve bir hamlede kılıcını çekip haykırdı:
-Ben Allah Rasulu'nun verdiği hükümlerinden razı olmayanlar hakkında işte böyle hükmederim!
Ve alçak münafığın kellesini bir vuruşta ayaklarının dibine düşürdü...
O zaman Meleklerin Sultanı Cebrail(a.s) gökler aleminden indi ve Allah Rasulu'ne hitap etti: -Ömer,hakla batıl arasını ayıt etti!...
Ve muhteşem büyüğe,ayırt edici,"Faruk"lakabı verildi...
Artık Hz.Ömer Faruk'tur!...
Biliniz ki gökyüzünün aydınlığı güneştir.Cennet'in ışığı da Hz.Ömer(r.a)'dir.
Halık-ı Azimin Muhteşem Peygamberi buyuruyorlar: -Ömer İbni Hatab,Cennet ehlinin kandilidir...