> 1 <
FuRKaN216
Albay
7836 ileti
Yer: lere tükürmeyin tükürülcek o kadar surat varken:D
İş: de bu benim profilim:)
Kayıt: 13-12-2006 18:56
İş: de bu benim profilim:)
Kayıt: 13-12-2006 18:56
Kırık Link Bildir! #243430 03-08-2007 13:39 GMT-1 saat
Bundan dolayı da çoğu zaman yaşananları değerlendirmekte zorlanıyoruz. Elimizde, yaşadığımız olayı bir başka yaşadığımızla kıyaslama yapacak bir ölçünün olmadığını sanıyoruz. Böyle olunca da yaşadığımız olayı o işle ilgili milat sayıyoruz.
22 Temmuz seçimleri sonrasında MHP lideri Devlet Bahçeli'nin AK Parti'ye karşı takındığı kredili tavrı siyasi hayatımızda ilk kez rastlanan bir olay sanıyoruz.
Çok gerilere gitmeye gerek yok. Bahçeli'nin tavrı, 3 Kasım 2002 seçimleri sonrasında CHP lideri Deniz Baykal'ın uyguladığı taktiğin aynısı. Daha açık söylemek gerekirse, 2002 model Baykal politisasının daha kaba şekli.
MHP'nin bugünkü durumu, CHP'nin o günkü durumu ile çok benzeşiyor.
Gelin sizlerle birlikte seçim sonrası 2002'nin Kasım ayı Türkiyesi'ne gidip hafıza tazelemesi yapalım.
CHP, 3,5 yıl uzak kaldığı Meclis'e 2002 seçimleri sonrasında yeniden dönmüştü. Baykal liderliğindeki CHP oylarını ciddi ölçüde artırmıştı.
Bugün de MHP aynı durumda. 4,5 yıl uzak kaldığı Parlamento'ya yeniden girdi. Bahçeli liderliğinde bir önceki seçimde hezimet yaşayan MHP, 22 Temmuz'da ciddi bir oy artışı sağladı.
2002 seçimleri sonrasında CHP lideri Baykal, sandıktan zaferle çıkan AK Parti'yi ziyaret etmiş ve partinin Genel Başkanı Erdoğan'ı tebrik etmişti.
O dönemde, Erdoğan seçimlere girememişti. Erdoğan'ın bir mağduriyeti söz konsu idi. Baykal, yasaklı bulunan Erdoğan'a yasal haklarına kavuşmasını istediğini net bir şekilde ortaya koymuştu. Bu yolda yapılacak Anayasa reformuna destek vereceklerini açıklamıştı.
Şimdi ise benzeri bir mağduriyeti, cumhurbaşkanı seçilmesine engel olunan Abdullah Gül yaşıyor. MHP lideri Bahçeli, Baykal'ın o dönemde Erdoğan'a verdiği desteğin bir türünü Sayın Gül'e veriyor.
Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesine açık destek sunmuyor. Ortadaki sorunun çözümü için buna gerek de yok aslında. MHP, Meclis'e girerek Nisan ayında Anayasa Mahkemesi tarafından ortaya konan 367 engelinin aşılmasını sağlamış oluyorlar. (MHP'nin Gül'e desteğinin AK Parti'yi bölme operasyonuna yönelik bir girişim olduğu konusuna girimek istemiyorum. Bu noktayı Menmet Acet net bir şekilde ortaya koydu.)
O dönemde AK Parti hükümetinin önündeki en büyük sorun 2002 Aralık ayında yapılacak AB'den müzakerelere başlama tarihi almaktı. Bugün hükümetin önündeki en büyük sorun Çankaya kilidini sorunsuz açmak.
Bakyal, AB için tam destek vermişti, Bahçeli Çankaya için çözüm ortaya koyuyor.
Hemen akla gelebilir. Baykal o dönemde Erdoğan'ı ziyaret edip tebrik etmişti, Bahçeli Erdoğan'ın telefonlarına bile çıkmadı diyebilirsiniz.
Çok doğru. Bahçeli, kendi müşterek oy potansiyeline sahip kesime karşı ince derili, yelpazesinin öbür tarafındakilere karşı ise kalın derili. Yani, bu kesimden gelen eleştirilere karşı çok hassas, kırılgan bir yapıda ama öbür taraftan yöneltilenleri aldırmaz bir tavırda.
Erdoğan'ın, seçimler öncesinde söylediği Bahçeli'nin elini bile sıkmak istemem demesinden bin parçaya bölünür ama Rahşan Hanım'ın katiller demesinden rahatsız olmaz.
Ne olursunuz bana AKP'de Erdoğan partinin lideri, DSP'de lider Bülent Ecevit demeyin demeyin. Bülent Ecevit'in kuklacısının Rahşan Hanım olduğunu kendinizden gizlerseniz burnunuz uzar.
2002 sonrasında Baykal, AK Parti iktidarına bir kredi açmıştı. Partinin etkili ismi durumunda olan MHP'li Deniz Bölükbaşı'nın açıklamalarına bakarsanız, MHP'nin de yeni iktidara böyle bir kredi açacağı anlaşılmakta.
Bu kredinin ne kadar bir süre için olacağına ilişkin henüz bir ayrıntı olmazsa da yaklaşımın aynı olması açısından kayda değer.
Bahçeli liderliğindeki MHP'nin Baykal'ın kaptanlığındaki CHP politikalarına nasıl döneceğini hep birlikte göreceğiz.
Ünal TANIK
Haber7
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu