> 1 <
Kırık Link Bildir! #244300 09-08-2007 09:45 GMT-1 saat
Yeni dönemde yapıcı bir rol oynayacaklarını vurgulayan Bahçeli, "Uzatılan elleri elbette havada bırakamayız. Fakat bir taraftan el sıkarken, diğer el ile Mehmetçiğe kurşun sıkılmasına asla tahammülümüz olamaz" dedi
MHP'nin kırmızı çizgileri
KONUŞMASINA trafik kazası sonucu hayatını kaybeden İstanbul'dan MHP milletvekili seçilen Mehmet Cihat Özönder'i rahmetle anarak ve Ovacık, Hozat, Dicle, Yüksekova'da şehit olan güvenlik güçlerine Allah'tan rahmet dileyerek başlayan Bahçeli, "Milli birlik ve bölünmez bütünlüğümüzün dayandığı temeller tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek dil ülküsüdür. Bizim uzlaşma ve diyalog zeminimiz ancak bunlara saygı ve riayetle mümkündür" açıklaması yaptı.
Kurulan tuzakları unutmadık
''MİLLETVEKİLi yeminini daha da önemli ve kalıcı kılacak olan, bundan sonraki süreçte üzerine ant içtiğimiz mukaddesatımıza gösterilecek sadakat olacaktır.Aksi tutum ve davranışlar, bu yemini sembolik bir seremoniden öteye anlam taşımayacaktır" diyen Bahçeli, Milliyetçileri Meclis çatısından uzak tutmak için kurulan tuzakları, partiyi ve hareketi içten yıkmak için sokulan fitneleri, yapılandedikoduları, oynanan oyunları asla ve asla unutmadıklarını vurguladı.
Birlik- bütünlük çağrısı
BAHÇELİ, ''Milliyetçi Hareket'in ayrılıkta, bölünmede, çözülmede,
dağılmada mutabakat araması asla ve asla mümkün değildir. Beklentimiz ve ümidimiz Milliyetçi Hareket'in milli duruş için yaptığı sağduyu ve kucaklaşma çağrılarının bu ilkeler etrafında cevap
bulmasıdır.Temennim olumlu mesajlarla açılmış olan Meclisin
milletvekili ant içme metnindeki kutlu sözlerin gerçek anlamları ile
temsil edildiği bir yer olmasıdır" diye konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni
dönemde yapıcı bir rol oynayacaklarını, uzatılan elleri havada
bırakamayacaklarını ifade ederek, "Fakat bir taraftan el sıkarken,
diğer el ile Mehmetçiğe kurşun sıkılmasına asla tahammülümüz olamaz"
dedi.
2002 Kasım ayında yapılan seçimde yüzde 10'luk barajı aşamayarak TBMM'ye
giremeyen MHP, yaklaşık 5 yıl aradan sonra ilk Meclis grup toplantısını
yaptı.
Geçen dönem ANAVATAN'ın kullandığı küçük salonda toplanan MHP grubunda
ilk olarak şehitler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu, ardından
İstiklal Marşı okundu.
Bahçeli, grup konuşmasına, trafik kazası sonucu hayatını kaybeden
İstanbul'dan MHP milletvekili seçilen Mehmet Cihat Özönder'i rahmetle
anarak ve Ovacık, Hozat, Dicle, Yüksekova'da şehit olan güvenlik
güçlerine Allah'tan rahmet dileyerek başladı.
KARANLIK KAMPANYALAR
Karanlık kampanyaların arasından sıyrılarak, çok zor şartlar altında
verdikleri mücadele sonucu MHP'nin TBMM'de temsil edilme imkanına sahip
olduğunu kaydeden Bahçeli, şöyle konuştu:
"Verdiğimiz mücadelenin büyüklüğünü ve önemini anlamamız için, bir kan
gölüne çevrilmiş olan komşumuz Irak'ta süren emperyalist dayatmalarda,
Ortadoğu'da oynanan oyunlara, Avrasya'da süregelen senaryolara bakmamız
yeterli olacaktır.
Küresel güçlerin Türkiye'miz üzerindeki niyet ve emellerine uygun olarak
MHP'siz siyaset arayışlarının dayatıldığı karanlık
bir siyaset mühendisliğini sizler elinizin tersiyle itip, tüm
engellemelere karşı üzerinize yapılan hesapları boşa çıkardınız.
Ülkemizin kaynaklarında gözü olan uluslararası sermayenin, ülkemizde
emelleri bulunan küresel mihrakların, muazzam etki ve propaganda gücüne
sahip odakların ve yerli işbirlikçilerinin, karanlık medya gücünün ve
iktidar zihniyetinin kullandığı kamu kuvvetinin baskılarını birer birer
aştınız."
SEÇİM SONUÇLARI ANALİZİ
Bahçeli, 22 Temmuzda yapılan seçiminin sonuçlarını daha soğukkanlı ve
bilimsel olarak analiz etmek üzere bir çalışma başlattıklarını ifade
etti. Bahçeli, seçim sonuçların, gerekçeleri ne olursa olsun,
kendilerini anlatamadıkları yüzde 85'lik bir kitlenin bulunduğunu ortaya
koyduğunu dile getirdi.
"Milliyetçileri Meclis çatısından uzak tutmak için kurulan tuzakları,
partiyi ve hareketi içten yıkmak için sokulan fitneleri, yapılan
dedikoduları, oynanan oyunları asla ve asla unutmadıklarını" belirten
Bahçeli, "Sizler mücadelenizle içten ve dıştan kurulan ablukayı
parçaladınız ve bu kutlu mekanda yer alabildiniz" dedi.
"UZATILAN ELLERİ HAVADA BIRAKAMAYIZ"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Türkiye'nin, 58 ve 59. hükümetlerin her
alanda yarattığı ağır tahribatın doğal bir devamı olan vahim bir sürece
doğru yol aldığını" savundu.
22. Dönem TBMM'nin, gerilimler, kavgalar, çatışmalar ve dayatmalarla
geçtiğini, bu nedenle de milletin kendisinden beklediği görevi
yapamadığını öne süren Bahçeli, "Bu döneme damgasını vuran iktidar
partisinin milletimizden artan bir destek bularak tek başına iktidarını
tekrarlaması bu gerçeği ifade etmemize mani değildir" diye konuştu.
"Temennimiz politik inat ve ısrarların, basit hesap ve ihtirasların,
gerginlik ve kutuplaşmaların bir sonuç vermeyeceğinin herkes tarafından
anlaşılmış olmasıdır" diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Seçimin hemen akabinde teşkilat mensuplarımıza gönderdiğim teşekkür
mesajında partimizin 'milli duruşun, uzlaşmanın, hoşgörünün ve diyaloğun
adresi' olacağını belirtmiştim. Biz bu sözümüzün arkasında durmaya devam
edeceğiz.
Ancak, bilinmesi gereken ayrıntı, göstereceğimiz bu uzlaşmanın,
hoşgörünün ve diyaloğun milli devlet, üniter yapı ve Cumhuriyetimizin
temel değerleri ekseninde olacağıdır.
Bizler yeni dönemde yapıcı bir rol oynayacağımızı söylerken uzatılan
elleri elbette havada bırakamayız. Fakat bir taraftan el sıkarken, diğer
el ile Mehmetçiğe kurşun sıkılmasına asla tahammülümüzün olamayacağını
da huzurlarınızda açıkça ifade etmek istiyorum.
Bu açıdan, Milliyetçi Hareketin tutumunu, gizli ya da sinsi emelleri
için bir fırsat zannedenlerin bu niyetlerini bir kez daha ve çok geç
olmadan gözden geçirmelerini tavsiye ediyorum."
"BUNUN ADI İHANETTİR"
Bahçeli, yanlış bir hesap içine girilerek, MHP'nin uzlaşmacı tavrı
üzerinden, yıkıcı veya bölücü niyetlere meşruiyet kazandırılmaya
çalışılması halinde, buna en sert ve kesin cevabı yine MHP mensuplarının
vereceğini söyledi.
İktidar, muhalefet ya da bağımsız olsun her milletvekiline düşen görev
ve sorumluluğun, milli meselelerde yanlış adım atmaktan kaçınılması
olduğunu kaydeden Bahçeli, "Geçmişte ne dedikse bugün de aynı
sözlerimizin arkasında duruyoruz. Parlamentoya girmiş olmamız, yapılan
yanlışları göz ardı etmemizi gerektirmez" dedi.
Bahçeli, kimden ve nereden gelirse gelsin, hangi siyasi görüşe sahip
olursa olsun, Cumhuriyet'in kuruluş ilkelerini ve yapısını tartışmaya
açmanın, etnik köken farklılıklarına dayanarak bunları yıkmaya
çalışmanın veya bunlara seyirci kalmanın, devletin ve milletin varlığına
kastetmekle eş değer olduğunu vurgulayarak, "Bunun da adı bize göre
ihanettir" diye konuştu.
MİLLİ BİRLİK VE BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜMÜZÜN DAYANDIĞI TEMELLER
MHP'nin bu emelleri besleyenlere hiçbir şart altında asla geçit vermemek
üzere milletinden siyasal destek ve yetki aldığını ifade eden Bahçeli,
şunları kaydetti:
"Bu bakımdan kimse hayal peşinde koşmamalı, Türk milletinin gücü ve
Milliyetçi Hareketin sabrı üzerinde yanlış hesap yapmamalıdır.
Bugün yaşadığımız nazik dönemde herkesin sağduyunun rehberliğinde
hareket etmesi, ihanet girişimlerine karşı milli bir duruş sergilemesi,
toplumsal huzurun tesisi ve korunması tarihi bir görev ve sorumluluktur.
Türkiye Cumhuriyeti, ülkesi, milleti ve egemenlik unsurları ile tektir
ve üniter bir devlettir. Türk milleti tarihi ve kültürel kökleri
itibariyle ayrılık kabul etmeyen bir bütündür. Türkiye Cumhuriyeti'nin
kuruluşu, istiklal ve bağımsızlık mücadelemizin taçlandırılmasıdır.
Milli birlik ve bölünmez bütünlüğümüzün dayandığı temeller tek devlet,
tek millet, tek bayrak ve tek dil ülküsüdür.
Milliyetçi Hareket, bu kutlu değerleri ve kutsal emanetleri,
gösterecekleri yüksek fedakarlık, kararlılık, milli şuur ve millet
sevgisi ile korumaya yeminlidir. Bunlar, Milliyetçi Hareketin varlık ve
yaşama nedenleridir, bu kutlu siyasi hareketin kırmızı çizgileridir.
Bizim uzlaşma ve diyalog zeminimiz ancak bunlara saygı ve riayetle
mümkündür. Milliyetçi Hareketin ayrılıkta, bölünmede, çözülmede,
dağılmada mutabakat araması asla ve asla mümkün değildir.
Beklentimiz ve ümidimiz Milliyetçi Hareketin milli duruş için yaptığı
sağduyu ve kucaklaşma çağrılarının bu ilkeler etrafında cevap
bulmasıdır."
MİLLETVEKİLİ YEMİNİ
Milletvekillerinin, namus ve şeref gibi kavramlar üzerine yaptığı
yeminin önemine dikkati çeken Bahçeli, "Ancak bu yemini daha da önemli
ve kalıcı kılacak olan, bundan sonraki süreçte üzerine ant içtiğimiz
mukaddesatımıza gösterilecek sadakat olacaktır. Aksi tutum ve
davranışlar, bu yemini sembolik bir seremoniden öteye anlam
taşımayacaktır. Temennim olumlu mesajlarla açılmış olan Meclisin
milletvekili ant içme metnindeki kutlu sözlerin gerçek anlamları ile
temsil edildiği bir yer olmasıdır" diye konuştu.
AKP MAZLUMLARI OYNUYOR
MHP'nin seçim sonuçlarının belli olmasının ardından, bu konudaki
tutumunu açıkladığını ve başından beri AK Parti'nin düzenlediği
mağduriyet ve mazlumiyet kumpanyalarını sora erdirdiğini ifade eden
Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçiminde TBMM'de hazır bulunacaklarını, ancak
aday ve seçim konusundaki tutumlarını daha sonra kamuoyuyla
paylaşacaklarını söylediklerini hatırlattı.
Bahçeli, bu açıklamadan sonra kronikleşen ağlama ve sızlamaların bıçak
gibi kesildiğini, tartışmaların başka mecralara kaydığını dile
getirerek, şunları söyledi:
"Artık hayali düşmanlar yaratarak, istismar edilecek bir husus
kalmamıştır. Bu andan itibaren bu konudaki bütün sorumluluk, iktidar
partisine geçmiş bulunmaktadır. AKP'nin üreteceği bir mazeret, kaçacağı
bir sığınak kalmamıştır.
Bizim cumhurbaşkanlığı konusundaki öteden beri savunduğumuz temel
yaklaşım;, cumhurbaşkanının kim olacağından önce, nasıl birinin
cumhurbaşkanlığına seçileceğine yönelik yöntem ve ilkeler üzerinde
anlaşmaya bir çağrıydı. Bize göre cumhurbaşkanlığı, bir siyasi partinin
iradesinin ve hükümet olma meselesinin dışında ve üstünde, bütün
Türkiye'yi temsil eden en önemli makamdır. Bu makam, partilerin küçük
hesaplarının ve siyasi ihtiraslarının değil, demokratik kültür ve
siyaset ahlakının öne çıkmasına neden olacak bir uzlaşmanın temsil yeri
olmalıdır. Oysa 11. Cumhurbaşkanını seçim sürecinde yaşananlar, bunun
aksi yönünde gerçekleşmiştir. Böylesi bir makama seçilecek şahıs için
yalnızca iktidarın sahip olduğu meclis çoğunluğunun değil, parlamentoda
temsil imkanı bulmuş veya bulamamış bütün siyasetin üzerinde
uzlaşabileceği, çok geniş bir mutabakat zemininin aranması gereklidir.
Nitekim 10. Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer, o dönemde Mecliste
bulunan partilerin desteğiyle seçilmiştir. Cumhurbaşkanı, geniş bir
diyalog yelpazesiyle ve mutlaka ortak bir anlayış, işbirliği sonucu
seçilmelidir. 'Verdim ellerine çelik çomak oynuyorlar' seviyesinden
bakılan bir seçim süreci, henüz tazeliğini korumaktadır."
-SORUMLU, İKTİDAR VE MUHALEFET-
MHP Lideri Devlet Bahçeli, her gün yeni senaryoların yazıldığı, elden
ele anketlerin gezdiği, her Anayasayı eline alanın yeni yorumlar
getirdiği bir siyasal kaosun sorumlusunun, 22. Dönemde Mecliste bulunan
iktidar ve muhalefet partileri olduğunu savundu.
Başta AK Parti olmak üzere, siyasi partiler ve Meclisin, bu hayati
sınavdan maalesef yüzünün akıyla çıkamadığını, sonuçta Türk
demokrasisinin yara aldığını vurgulayan Bahçeli, "AKP zihniyetinin",
öncelikle ilkeler üzerinde anlaşma sağlamadan adaylar üzerinde tartışma
başlattığını, ana muhalefet partisinin de bu tartışmaları körükleyince,
cepheleşme, kavga, gerilimle hasar gören bir demokrasinin ortaya
çıktığını anlattı.
CUMHURBAŞKANI OLACAK KİŞİDEKİ KRİTERLER
"Türk Devletinin bu en yüksek merciinin, değerini ve önemi
üstlenebilecek kişinin kim olacağından ziyade, bu makamı taşıyacak
liyakatin ilke ve nitelikleri belirlenmeli ve öncelikli olmalıdır"
diyen Bahçeli, partisinin cumhurbaşkanı seçimi için öne sürdüğü ilkeleri
şöyle sıraladı:
"Türkiye Cumhuriyetine cumhurbaşkanı olacak şahıs; Türkiye'nin
bütünlüğü ve Türk devletinin milli ve üniter yapısını temsil ve taşıma
konusunda milletimizde tereddüt bırakmayacak bir fikri maziye,
Cumhuriyetimizin kurucu felsefesini özümsemiş, geçmişinde Cumhuriyetin
temel değerlerine samimiyet ve sadakati hakkında kuşku bırakmayacak bir
milli duruşa, Türk milletinin birlik ve beraberliğini, millet olma
hasletlerini ve yüksek kültürünü benimseme konusunda mutlak güvenilecek
ilkeli, berrak ve açık bir düşünce yapısına, Dürüst, şaibesiz ve manevi
değerlere saygılı hüviyetiyle tebarüz etmiş, demokrasinin ilkeleri
konusunda tam duyarlılık ve kararlılığa sahip bir şahsiyet olmalıdır."
MHP Genel Başkanı Bahçeli, geçmişte yaşanan gelişmelerden herkesin bir
sonuç ve ders çıkarmasını beklediğini dile getirerek, "Türkiye'nin acil
çözüm bekleyen sorunları dururken, kısır bir ihtiras uğruna inatlaşmanın
devamının, devletimizin saygınlığına, milletimizin vakarına,
demokrasimizin de hayrına olmayacağı artık herkes tarafından anlaşılmış
olmalıdır" dedi.
"AKP, KENDİ ADAYINI BELİRLEYEBİLİR"
Seçim sonunda ortaya çıkan tablonun, cumhurbaşkanı seçimi konusundaki
söylemlerini haklı çıkardığını, milletin, iktidar partisini artan bir
destekle Meclise taşıdığını ifade eden Bahçeli, "Bu durumda AKP'nin
kendi adayını belirlemesinde bir engelin kalmadığı anlaşılmaktadır"
diye konuştu.
Bu hal ve şartlar karşısında, MHP'nin yakın geçmişte yaşanan
tartışmalara da bir son vermek üzere, seçim tarihinde oturumda hazır
bulunacağını ifade ettiğini hatırlatan Bahçeli, "Şimdi sıra, bu önemli
konuda sorumluluklarının farkına varmış olmasını dilediğimiz iktidar
partisindedir. Bütün partiler ve milletvekilleri de tarihi ve toplumsal
sorumluluğun idraki içinde olurlarsa mesele yoktur. Ancak eski tutumlar
ve yanlışlar sürdürülürse, birkaç ay önce yaşananlar tekrarlanırsa, bu
durumda kaybeden ,Türkiye Büyük Millet Meclisi olacaktır" şeklinde
konuştu.
60 Hükümetin kurulma çalışmalarına da değinen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Seçimlerden birinci parti olarak çıkan AK Parti'nin Sayın Genel
Başkanı, Sayın Cumhurbaşkanından hükümet kurma görevini almıştır. Sayın
Başbakanın kamuoyuyla ilk paylaştığı bilgiler, 60. Hükümetin kuruluşunu
anayasal 45 günlük süreyi kullanarak geciktireceği ve cumhurbaşkanlığı
seçiminin ardından yapacağı yönündedir.
Bizler yeni dönemde de inatlaşma ve iddialaşmaların sürmesi halinde,
cumhurbaşkanlığı seçiminde karşımıza çıkacak muhtemel bunalımın
farkındayız. Türkiye'yi ve dünyayı sadece kendi pencerelerinden görmeyi
alışkanlık haline getirenlerin de farkına varmış olmasını
umuyoruz. Özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi'nin seçimden elde ettiği
sonucu, sürdürdüğü inat ve cepheleşme politikalarının siyasal bir onayı
olarak algılaması halinde, ülkemizin yeni bir krizle karşılaşması
kaçınılmaz olacaktır. Buradan bunu hatırlatmayı bir görev kabul
ediyorum."
-TÜRK DEMOKRASİSİNİN ÖNÜNÜ TIKAYANLAR...-
Devlet Bahçeli, Türk demokrasisinin önünü tıkayan en büyük problemin,
siyasi partilerin kendilerini din, demokrasi, millet veya devletle
özdeşleştirme alışkanlığı olduğunu belirterek, bu tutumun, bir yandan
siyaseti kutuplaşmaya iterken, diğer yandan da millet ve devleti
oluşturan değerler manzumesinin hasar görmesine, "sahip çıkanlar ile
ihanet edenler" gibi keskin ayrımların doğmasına yol açtığını söyledi.
"İçinde bulunulan toplumsal gerilim ve güvensizlik ortamının mimarı
olanlar, milletimizi siyasi, dini veya köken olarak ayrıma tabi
tutanlar, kendilerini inançların veya devletin temsilcisi gibi görenler,
yaptıkları bu yanlışlığın, kendilerini de ülkemizi de felakete
götürdüğünü artık anlamış olmadırlar" diyen Bahçeli, her seçimin, bir
arayış ve rahatlamanın tezahürü olduğunu söyledi.
Bütün siyasetçilerin, TBMM'nin aziz hatırası altında, 22. yasama
döneminin olumsuz izlerini silerek, yeni bir sürece elbirliğiyle adım
atması gerektiğini ifade eden Bahçeli, "Bunu yapmak, bizler için bir
marifet değil, kaçınılmaz bir görevdir" dedi.
Bahçeli, seçim kararından sonra kamuoyunun ilgisinin MHP'ye yöneldiğini,
özellikle medyada hiç olmadığı kadar, partisinin yeni süreçteki rolünden
bahsedildiğini vurgulayarak, "Elbette içlerinde partimizi marjinal
gösterme ve siyasette dar bir köşeye sıkıştırma hesaplarının
olabileceğinin farkındayız. Ancak önemli bir diğer gelişme ise MHP'nin
varlığıyla, Türk siyasetinde meydanın boş kalmayacağının, ülkenin
sahipsiz olmadığının herkes tarafından anlaşılmış olmasıdır. MHP'nin
Meclisteki mevcudiyetinin, Türk siyasetinin dengelerini değiştirmiş
olduğunun ilk işaretleri alınmaya başlamıştır. Nitekim geçmişte Meclis
çatısı altında sorun yaratan, milli hassasiyetlerle sıkıntıları
olanların, başlangıç itibariyle anayasal çizgiye çekilmek durumunda
kalmaları, kamuoyunun gözü önünde cereyan etmiştir" diye konuştu.
MHP Lideri, "Türk milletinin partisine gösterdiği teveccühten dolayı
şükranlarını" ileterek, sözlerini, "Cenabı Allah'ın, bizleri mahcup
etmemesini diliyorum" diye tamamladı.
MHP Grubu, daha sonra TBMM grup başkanvekilleri ve grup yönetim kurulu
üyelerini belirlemek üzere basına kapatıldı.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Sezen
Yüzbaşı
1777 ileti
Yer: Yanlizligin Baskentinden ( Amerika )
İş: CukuLataci :))
Kayıt: 03-04-2007 23:15
İş: CukuLataci :))
Kayıt: 03-04-2007 23:15
Sanki Karsisinda Cocuk varda uyariyor.. Merak Etmesin.. Halkin El birligiyle Yine Hukumete Getirilen AKP'nin Kimseden UYARI almasina gerek yOK..
DTp'ye gelince: Onlarida Halk getirdi MEclise..Eminim En iyi Sekilde Halkin Sorunlari Icin caliscaklar...
DTp'ye gelince: Onlarida Halk getirdi MEclise..Eminim En iyi Sekilde Halkin Sorunlari Icin caliscaklar...
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Hortladim hHHhhahhAah