Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı bünyesinde oluşturulan Uyku Laboratuvarı Direktörü Kezban Aslan, çeşitli hastalıklar, stres, çalışma koşulları, menopoz ya da başka etkenlerin neden olduğu uyku sorunları ile hemen hemen her insanın hayatının bir devresinde de olsa karşılaştığını ifade etti.
Uyku sorunlarının kaynağının, artık, uyku laboratuvarlarında teşhis edilip tedavi yoluna gidilebildiğini vurgulayan Aslan, en sık yaşanan sorununun uykuya dalamama, uyku bölünmesi ya da sabah erken bir saatte uyanıp tekrar dalamama olarak görüldüğüne dikkati çekti.
Aslan, anatomik sorunlar, stres, çalışma koşulları, menopoz gibi birçok faktörün uyku bozukluklarına neden olabildiğini, bazen kişiler uyusalar bile dinlenmiş olarak yataktan kalkamadıklarını vurguladıklarını belirterek, 12 saat uyudum, dinlenemedim gibi yakınmalara çok rastlıyoruz. Bu durum, uykunun kalitesiz oluşundan kaynaklanıyor. Kaliteli bir uykuda 3 saat bile yeterli olur dedi.
Sağlıklı uykunun dinlendirici, bireyin güne kendisini hazır hissetmesini sağlayan uyku anlamına geldiğine işaret eden Aslan, Uyku, belleğimizi tazelememizi ve güne sağlıklı başlamamızı sağlıyor. Dinlendirici uyku, sağlıklı uykudur dedi.
Aslan, uyku süresinin standardının olmadığını, kişilere göre değiştiğini, duyulan ihtiyacın yaş ilerledikçe azaldığını ifade ederek, Erişkinlikte ortalama 6-8 saat gibi bir süre yeterliyken, yaş ilerledikçe daha az uyku yeterli hale gelmeye başlıyor diye konuştu.
Çevresel ya da çeşitli biyolojik rahatsızlıkların yanı sıra genetik yani kalıtsal faktörlerin de uyku bozukluğunda etken olduğuna işaret eden Aslan, şunları söyledi: Yaşın ilerlemesi, üst solunum yolu tıkanıklıkları, kulak-burun-boğaz rahatsızlıklarını da sayabiliriz. Bunların yanı sıra hormonal bozuklukları da unutmamak gerekiyor. Yani uyku bozukluğuna yol açan pek çok etken var.
YAZ DÖNEMİNDE YOĞUNLAŞIYOR
Aslan, sağlığın göstergesi kabul edilen uyku ile ilgili sorunların, yaz döneminde yoğunlaştığını, ancak, gelişen tıp imkanları sayesinde teşhis ve tedavisinin mümkün olduğu kaydetti.
Halk arasında 'şekerleme' diye tabir edilen gündüz uykularının faydalı ve çok kıymetli olduğunu, ancak, dozunun kaçmasının gece uykusuzluğunu beraberinde getirdiğini vurgulayan Aslan, gündüz uykusunun 30-60 dakikadan fazla olmaması gerektiğine dikkati çekti.
Aslan, uykusuzluğun, başka sorunları da beraberinde getirmemesi için mutlaka çözümlenmesi gerektiğine işaret ederek, İnsan, tam uykusuzluğa ancak bir hafta dayanabilir, sonra ölür. Tedavisi mümkün olan bu hastalıkla uğraşmaktansa çözümü yoluna gitmek ruh sağlığı ve biyolojik sağlık açısından son derece önemlidir diye konuştu.
No one will love you the way I do;
No one will love you;
Love you like I do;
It will never be the same