Ataman iddialı konuştu

Beşiktaş Cola Turka Erkek Basketbol Takımı Antrenörü Ergin Ataman, yeni sezonda hedeflerinin şampiyonluk olduğunu belirterek, “Beşiktaş'ı basketbol rekabetinde birinci sıraya taşımak için geldim” dedi.

Ataman, siyah-beyazlı kulübün resmi yayın organı Beşiktaş Dergisi'nin ağustos sayısında yer alan röportajında, Beşiktaş camiasına iddialı mesajlar verdi.

Son yıllarda “Üç Büyükler” içinde basketbolda büyük bir kıvılcım ortaya çıktığını, özellikle Ülker'in sponsorluğuyla basketbolda ciddi hamleler yapılmaya başlandığını ifade eden Ataman, “Bu da Türkiye'deki basketbol sevgisini yeniden hareketlendirdi ve ciddi bir rekabet ortamı oluştu” dedi.

Beşiktaş yönetimini, siyah-beyazlı ekibi yeniden eski günlerine döndürmek, Türkiye ve Avrupa'da iddialı bir takım haline getirme çabası içinde gördüğünü kaydeden Ergin Ataman, Beşiktaş'ı tercih etmesinin nedenini şöyle anlattı:
“Beşiktaş'ın bu durumu beni çok etkiledi. Ayrıca ben de yeniden İstanbul'a dönüp, çok özlediğim bu şehirde ve sevdiğim insanlarla birarada yaşamak istiyordum. Bu anlamda anlaşmamızın doğru zamanda doğru bir birleşme olduğunu düşünüyorum. Herkesin beklentisinin fazla olduğunu biliyorum. Ama bilinmesini isterim ki, Beşiktaş'ın başarısı için herkesten çok benim beklentim var. Beşiktaş'ı basketbol rekabetinde birinci sıraya taşımak için gedim. En büyük amaçlarımdan bir tanesi de taraftarlara basketbolu sevdirmek ve BJK Cola Turka Arena'yı, BJK İnönü Stadı'na çevirmek.”

Beşiktaş'ın seyirci potansiyelinin, bugüne kadar çalıştırdığı bütün kulüplere oranla daha büyük olduğunu ifade eden Ataman, “Şimdiye kadar doğal olarak hep futbol ön planda olmuş. Ancak futbolda Avrupa çapında başarı yakalamış Barcelona, Real Madrid, Olympiakos, Panatinaikos, Benfica gibi kulüpler, yönetim tarzı, kurdukları takımlar ve seyirci ile bütünleşmeleriyle basketbolda da Avrupa'nın sayılı takımları arasındalar. Beşiktaş'ın da bu yolda önemli bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“YENİLGİYE VE MÜCADELE ETMEYEN OYUNCUYA TAHAMMÜLÜM YOK”

Avrupa basketbolunda artık fizik güce ve savunmaya dayalı, agresif oynayan, tam sahada sürekli topa baskı yapan, rakip oyuncuyu oynatmamaya çalışan, hücumda da süratli oynayan bir sistemin geçerli olduğunu belirten Ataman, kendilerinin de bu sistemi uygulayacaklarını anlatarak şöyle devam etti:

“Sahada hem sert hem göze hoş gelen bir oyun oynayan hem de kazanan bir takım yaratacağız. Bunların dışında istikrar da çok önemli. Sezon içinde Efes Pilsen'i yenebilirsin ama ligi 5. sırada bitiriyorsan bunun bir anlamı olmaz. Biz de bu istikrarı yakalamaya çalışacağız. Benim yenilgiye ve sahada mücadele etmeyen oyuncuya tahammülüm yok. Bunu da her şekilde oyuncuya belli ederim. Ama oyuncu şunu da bilir ki, mücadele ettiği ve benim söylediklerimi yaptığı takdirde karşılığını fazlasıyla alır.”

“BEŞİKTAŞ'IN HEM FANATİK HEM DE ELİT BİR SEYİRCİSİ VAR”

Beşiktaş'ın yeni antrenörü, taraftarları salona çekmek için hedefi büyük bir takım ve kaliteli bir atmosfer gerektiğini kaydederek, “Hedefini şampiyonluk olarak belirleyeceksin ki, seyirci de başarılı gördüğü takımını desteklemekten zevk alsın. Bunun yanında seyirci maça geldiği zaman oturduğu yeri bilecek, basketbol dışında şovlar seyredecek, arabasını rahat park edecek, kaliteli yemek yiyebilecek, medeni bir ortamda maçını seyredecek. Beşiktaş'ın hem çok fanatik hem de çok elit bir seyircisi var” şeklinde konuştu.

Altyapıya önem vereceğini belirten Ergin Ataman, altyapıdan çıkan 2-3 oyuncunun (A) takım kadrosunu rahatlattığını kaydederek, “Bu anlamda çok değerli bir antrenörümüzü altyapımızın başına getirmeyi düşünüyoruz. Beşiktaş'ta çok canlı bir altyapı organizasyonu yaratmak istiyoruz ki, gelecek yıllarda (A) takıma sadece kontenjan doldurmak için yükselen değil, ilk beşi zorlayacak isimler yaratabilelim” dedi.

“TÜRK BASKETBOLUNDA REFORM YAPACAĞIZ”

Avrupa'da, Türkiye'nin önünde olan liglerin hepsinde, federasyondan bağımsız, Kulüpler Birliği'nin düzenlediği organizasyonlar bulunduğunu ifade eden Ataman, şunları söyledi:

“İspanya'da her maçta ortalama 8 bin seyirci bulunuyor. Yabancı sınırlaması olmadığı için oyuncular arasında da büyük bir çekişme var. Ama nedense Türkiye bu anlamda muhafazakar bir tutum içinde. Herkes kendini federasyonun yönetimine bırakmış durumda. Federasyon da kulüplerden çok Milli Takım'ı düşündüğü için duyarsız davranıyor. Bu da Avrupa arenasında Türk takımlarının daha en başta geriye düşmesine sebep oluyor. Ama Beşiktaş'ta bazı şeyleri değiştireceğimizi umut ediyorum. Yönetimimiz beni sadece antrenör olarak değil, basketbolun genel direktörü olarak buraya getirdi. Biz büyük bir camiayız ve diğer camiaları da peşimize takarak Türk basketbolunda reform yapacağız.”