Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

'CHP'yi Her Zaman Dikkate Alacağım'

> 1 <

Spr[q]rLL
¢ıqLk ¢ıqLıa yanLnzM

grup tuttuğum takım
Binbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 2722 ileti
Yer: ҸסҜłưҜ
İş:
Kayıt: 01-08-2007 00:57

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #246775 16-08-2007 15:49 GMT-1 saat    
Cumhurbaşkanlığı İçin Adaylığını Koyan ve Partilerle, İşçi, İşveren ve Meslek Kuruluşlarıyla Temaslarını Sürdürdü.

Cumhurbaşkanlığı için adaylığını koyan ve siyasi parti temsilcileriyle işçi, işveren ve meslek kuruluşlarıyla temaslarını sürdüren Abdullah Gül, şayet seçilirse CHP'nin de düşüncelerini her zaman dikkate alacağını söyledi.

Gül, kendisi aleyhine söylenenlere, söyleyenlerin de inanmadığını savundu. Dün sırasıyla Türk-İş, Hak-İş, TOBB ve TİSK ve DİSK'i ziyaret eden Gül, CHP'nin kendisine yönelik eleştirileriyle ilgili soruyu yanıtlarken şunları söyledi:



BAŞBAKANDIM

"Benimle ilgili söylenen sözlerin hiçbirisi doğru değil. Benimle ilgili verilen bazı ilanlar var. Bunlarla ilgili mahkeme kararları açıklandı, karar alındı. Bu konularla hiçbir ilgim söz konusu değil. Şunu unutmayın ki Türkiye'nin en zor, en kritik döneminde, bir savaş ortamında önce başbakanlık, daha sonra Dışişleri Bakanlığı, Terörle Mücadele Üst Kurulu Başkanlığı yaptım.

ŞEFFAFIM

Türkiye'nin milli çıkarlarını savunan pozisyonda oldum. İçeride ve dışarıda bunlarla uğraştım. Ben çok şeffaf bir insanım. 1991'den beri siyasetin içerisindeyim. Benimle ilgili her şey, herkesçe biliniyor. Bu söylenen şeylere o değerli arkadaşlarım da inanmıyor, ama siyaseten söyleniyor. Kendi bilecekleri bir iştir. Ben şayet cumhurbaşkanı seçilirsem yine CHP gibi köklü bir siyasi partiyi de şüphesiz ki onların düşüncelerini her zaman dikkate almak durumunda olurum."

HAK-İŞ DESTEK

Hak-İş Başkanı Salim Uslu da Gül'ü desteklediklerini belirterek şöyle dedi: "Uzlaşmanın adresi olarak sadece siyaset dışı kurumlar ya da siyasi zeminlerdeki aktörler adres olarak gösterildi. Gerçek demokrasilerde uzlaşmanın tarafı sadece siyaset aktörleri, kimi bürokratlar değil; sivil toplum örgütleridir. Gül'ün adaylık sürecinde sivil toplum örgütlerini ziyareti, toplumsal uzlaşmanın hangi ölçülerde olduğunu gösteriyor."

TOBB DA DESTEK

Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da Gül'ün Cumhurbaşkanlığı adaylığına şu sözlerle destek verdi: "Kişiye özel demokrasi anlayışı olmaz. Milletten yetkisini alan Meclis'in yetkisi tartışılmazdır. Abdullah Gül cumhurbaşkanının taşıması gereken bütün vasıfları üzerinde taşımaktadır. Bu makamın gerektirdiği tarafsızlığı ve yerine getirmesi gerekli görevleri en iyi şekilde yerine getirecektir. Meclis'in vereceği karara da demokrasi adına herkesin saygı göstermesi gerekmektedir."

Selamladı

CUMHURBAŞKANI adayı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, dün, adaylığıyla ilgili meslek örgütlerini ziyaret etti. Sırasıyla Türk-İş, Hak-İş, TOBB ve TİSK'e giden Gül, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nu ziyaretinin ardından otomobiline binmeden önce kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşları, el sallayarak selamladı.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


No one will love you the way I do;
No one will love you;
Love you like I do;
It will never be the same

lastottoman

grup tuttuğum takım
Er Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 44 ileti
Yer: antalya
İş: öğrenci
Kayıt: 10-08-2007 18:44

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#246785 16-08-2007 16:27 GMT-1 saat    
İlk olarak böyle azıldı 'Tehlikenin farkında mısınız' denildi... bizde hep bir ağızdan 'Evet tehlikenin farkındayız. Onyıllardır hep demokrasi karşıtlığı, özgürlük düşmanlığı ve darbe çığırtkanlığı yapmış bir gazetenin yine kendisine uygun puslu hava bulduğunu açıkça görüyoruz.' dedik hep bir ağızdan...

Bu o dönemin faşist rejimlerinden etkilendiği ve koyu pozitivist/materyalist fikir akımlarından beslendiği için, her türlü özgürlüğü, çoğulculuğu ve dindarlığı düşman belledi. Bu düşman tanımı gereğince de, Türk toplumunun büyük çoğunluğunu sakıncalı vatandaş kabul etti.

Bugun caldıkları alarm zilleride o dönemden gelme aslında gerekçede şu 'laik-devlet'.Başka ülkelerdeki tanımıyla laiklik devletin toplumdaki inançlara tarafsız kalmasıdır bizim başımızdaki zihniyet ise bunu toplumu dinsizleştirme, dindarları da ezme yönündeki despot projelerinin kılıfı olarak kullandılar. Bu yüzden — örneğin Türkiye'yi, başını örten bir bayanın üniversitede okuma hakkını elinden alan dünyadaki tek ülke haline getirdikleri için — dindar kesim bu tuhaf laikliğe hep kuşkuyla baktı....

O zamandan bu zamana kadar hiç seçim kazanamadılar çünkü halkı sevmediler doğal olarak halkta bu zihniyetı sevmedı her sandıkta yerle bir etti.Ama onlar bir çaresini bulup anti-demokratik bir şekilde başa geçtiler yani kısaca miili iradeye karşı atanmış kadrolarla destek aradılar...

Son yıllarda daha da panik yaşıyorlar çünkü bazı şeylerin değişmesiyle artık Türkiyede demokrasi gelişiyor deyim yerindeyse 'Türkiyenin zencileri' iktidarda idi.Hatta öle bir hal aldı ki artık 'first lady' de elden gidiyordu ama hala onlar diretiyordu çünkü bizler zencilerdik...

Son olarak evet bizler 'göbeğini kaşıyan adamlardık' bizler 'Hasolar Memolardık' ama şunu unuttular :

SÖZ MİLLETİNDİ..!

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <