Bizde giden dönüyor

Batı'da başarısız olan liderler hemen istifa ediyor. Bizde ise siyasetçilerin yeniden koltuğa dönmesi gelenek oldu

Batı demokrasilerinde seçimlerde başarısız olan liderlerin görevlerinden ayrılmalarına rağmen Türkiye'de başarısızlık üzerine ayrılan siyasetçilerin bir süre sonra görevlerine dönmeleri neredeyse bir gelenek haline geldi. İşte son dönemde başarısız olunca ayrılan ama yeniden politika sahnesine dönen siyasetçilerimiz...

Ağar “Ar damarım var” dedi ama geri döndü

Son olarak 22 Temmuz seçiminde partisi baraj altında kalınca Meclis'e giremeyen DP lideri Mehmet Ağar “Ar damarımız var” diyerek Genel Başkanlık'tan ayrıldığını açıkladı. Ancak resmen istifasını sunmayan Ağar, önceki gün istifasının hukuki geçerlilik taşıması için kongrenin yapılması gerektiği gerekçesiyle kongre yapılana kadar genel başkan olduğunu açıkladı.

Baykal, önce gitti sonra 'Değiştim' dedi ve geldi

Başarısız olduğu için daha önce liderlikten ayrılan iki önemli isim bugün partilerinin başında bulunuyor. CHP lideri Deniz Baykal, 1999'daki milletvekili seçiminde partisinin yüzde 9 oy alarak baraj altında kalması üzerine görevinden istifa etti.

Yaklaşık bir yıl inzivaya çekilen Baykal, “partiden yapılan çağrılara” dayanamadığı gerekçesiyle “Değiştim” diyerek Eylül 2000'de yeniden partisinin başına geçti. Baykal, 2002 ve 2007 genel seçimleri ile 2004 yerel seçimlerinde de partisinden beklenen başarıyı göstermemesine rağmen görevden ayrılmadı. Baykal, son seçimin ardından görevi bırakması yolundaki çağrılara da olumlu yanıt vermedi.

Bahçeli de koltuktan vazgeçemedi
1999 seçimlerinde yüzde 18 oy alarak koalisyon ortağı olan ancak 2002 seçiminde yüzde 8 oyla baraj altında kalan MHP'nin lideri Devlet Bahçeli de bu başarısızlık üzerine istifa edeceğini ilk açıklayan isim oldu. Ancak daha sonra istifasını geri çeken Bahçeli kongrede yeniden genel başkan seçildi.

Erbakan Hoca'yı 'yasak' durdurdu

Milli Görüş hareketinin lideri Necmettin Erbakan ise kurduğu 5 partinin 4'ünün kapatılmasına rağmen genel başkanlık koltuğunu bırakmadı. Darbe dönemleri dışında Anayasa Mahkemesi'nin partisini kapatırken kendisine de siyaset yasağı getirmesi nedeniyle bir süre genel başkanlığı Recai Kutan'a emanet eden Erbakan, yasağı biter bitmez koltuğu geri aldı. Ancak son olarak kayıp trilyon davası nedeniyle aldığı mahkumiyet nedeniyle Erbakan genel başkanlık görevini yeniden üstüne alamasa da fiili genel başkan gibi davranmaktan da geri durmadı.

Çiller gitti ama sürekli aportta...

DYP'de Ağar'dan önce aynı gerekçeyle görevden ayrılan eski Başbakan Tansu Çiller'in adı da sık sık yeniden liderlik için geçiyor. 2002'deki seçimde partisi yüzde 9.5 oy alarak Meclis'e girmeyince istifa eden Çiller'in, bu çağrılara “Partinin talebi yetmez, milletin talebinin olması gerekir” şeklinde özetlenebilecek bir yaklaşımla tamemen kapıları kapatmaması da dikkat çekiyor.

Darbelerle giden Demirel sonunda zirveye çıktı

Süleyman Demirel, başında olduğu AP'nin yüzde 53 oyla tek başına iktidar koltuğuna oturduğu 1965'ten bu yana birçok kez “gidip-geldi.” 1969'da yeniden başbakan olan Demirel, 12 Mart 1971 muhtırası üzerine görevini bıraktı. Demirel, 1971 ile 1980 arasında, 1975, 1977 ve 1979'da 3 defa daha hükümet kurdu. Başbakanken gerçekleşen 12 Eylül 1980 darbesi üzerine görevi bırakmak zorunda kalan Demirel, 7 sene siyasi yasaklı kaldı. 1987'deki referandumla yasakların kaldırılması üzerine DYP'nin başına geçen Demirel, 1991'de yeniden başbakan oldu. 1993'de Özal vefat edince de Köşk'e çıktı.

BATIDA NASIL OLUYOR?

Schröder yüzde 1 yüzünden çekildi

ALMANYA'da 1998-2005 yılları arasında başbakan olan Gerhard Schröder'in partisi SPD, 2005 yılında yapılan seçimlerde rakibi CDU'dan yüzde 1 daha az oy aldı. Schröder, CDU'nun lideri Angela Merkel'in başbakanlığını kabul edemeyeceğini söyleyerek siyasetten çekildi.

Howard oy oranı arttığı halde ayrıldı

İNGİLTERE'de Michael Howard liderliğindeki Muhafazakar Parti, 2005 seçimlerinde oy oranını yüzde 0.6 artırdı. En büyük oy dilimini aldı ama parlamentoda çoğunluğu sağlayamadı. Seçimlerin ertesi günü Howrad, yenilginin ardından “Liderliğe devam edemem” diyerek istifa etti.

Karizmatik değil diye suçlandı, istifa etti

HOLLANDA'da 2003 yılında yapılan seçimlerde İşçi Partisi'nin sandalye sayısı 45'ten 23'e düşünce partinin lideri Ad Melkert görevinden istifa etti. İşçi Partisi'nin seçim yenilgisi, partinin güncel konulara ilgisizliğine ve Ad Melkert'in karizmatik olmamasına bağlanmıştı.