Bırak Hayalim Sevsin
Hangi cennet bulutu getirdi,
Yüreğime damlayan yüreğini
Hangi firari akıllar göremedi,
Bakmaya doyulmayan güzelliğini
Hangi uğultu fısıldadı,
Kulağıma merhametini
Bana mı geldin!
Gökyüzü sandığım, odamdaki tavana konmuş bir karasinek,
Ne kadar yıldızsa, o kadar parlaktı benim geleceğim.
Sesi soluğu kesilmiş sevinçlerimin merhemi,
Ve olmayan yarınlarımın ümidi olmak için mi geldin?
Bana mı kaldın!
Gelmişsin artık haydi gir yüreğime
Uyandırma elvedalarımı
Basma kuru dallarına terkedilmişliğimin
Yoksa yine bana kesilir bu sevdanında faturası
Ödeyemez meteliksiz kaderim.
Gördüğünde kör olmak, yandığında kor olmaksa aşk
Bu kör yangınıyla sana biriken beden
Hasretinle her gün kalp ağrısıyla sevişsede yeniden
Merak etme, Birgün bile sormayacak Neden!
Ama gideceksin biliyorum.
Aslında sen,
Ucuz bir şarabın en pahalı hayaliydin
Tütünümün dumanındaydı saçların
Bir çay bardağını kavradığımda hissederdim
İnce belini, sıcak tenini, şeker dilini
Birazdan doğar güneş
Başlar savaş kaldığı yerden
Birazdan gelir bir nefret
Kovar beni kalbindeki yerimden...
Şimdi ölü kuşlar satılır yüreğimin tezgâhlarında
Kanadında yarım kalmış bir umut
Gözlerinde ise bu sevdayı unut sözcüğü...
Doğma güneş, doğma. Bırak hayalim sevsin.
Ben darağacıyım, nar değil
Bu sevda, hasretime bile yar değil...