Aziz Nesin MİT İçin Çalışırdı

Tempo Dergisi'ndeki habere göre İkinci Dünya Savaşı'nın tüm hızıyla sürdüğü 1943'te Almanya'nın İstanbul Sefareti'nde Türk istihbaratı için çalışan 711 kodlu ajan çok değerli bir bilgiyi bağlı bulunduğu Milli Emniyet Hizmetleri Risayeti (MAH) görevlisine iletti. 711'e göre Almanya Türkiye'ye saldırmayacaktı.

711'in bağlı bulunduğu MAH mensubu bu bilgiyle hemen Ankara'ya hareket etti. İnönü'de bu haberle rahat bir nefes aldı. Birkaç gün sonra meşhur Adana toplantısı yapılacaktı. Churchill, Adana'ya geldi. İnönü İngilizlerin önüne koyduğu bilgilere kulak asmayarak savaşa girmedi.

711'in bağlı bulunduğu MAH mensubu, bugün 100 yaşına merdiven dayamış Neşet Güriş'ti. Eyüpspor'un büyük Neşet'i, bizzat Şenkal Atasagun tarafından 1999'da evinde takdim edilen duayenlik beratına sahip ve faaliyetleri MİT okullarında ders olarak okutuluyor.

Güriş'in bir tarih olan hayatından ilginç anektodlar

MİT'in asırlık duayeni MİT'te çok mutlu oldu. Hatta bunun için çok sevdiği futbolu ve Eyüpspor'u bıraktı.

Sabahattin Ali'den, Nazım Hikmet'e, Aziz Nesin'e kadar Türkiye tarihindeki meşhur olaylara açıklık getiren Güriş Aziz Nesin'le ilgili de ilginç bir iddia ortaya attı.

"Sabahattin Ali'yi Bulgaristan'a geçerken parası için öldürdüler. Nazım Hikmet'in kaçacağını tahmin ediyorduk ama zamanı bilmiyorduk.

Aziz Nesin komünist olarak bilinen biriydi, biraz da onlara çalışıyordu. Türkiye'ye karşı da kırgındı. Teğmenken bazı haksızlıklar görmüştü. Solcu oldu. Onun bilinmeyen bir tarafı vardı: Milli Emniyet'e çalışıyordu.

1935-36 senesinde ben kendisine, Beyazıt Soğanağa Mahallesi'nde terk edilmiş bir konağın odasına aylığını götürüyordum. Bu Aziz Nesin, o odada yer şiltesi, idare lambası, bir iki de kitapla yaşıyordu. Ben Aziz'e, MİT' in aylık parasını götürüyordum. Gacur gucur bir kapıdan içeri giriyordum. Bir de onun hırpalanma meselesi var. Komünistleri çok hırpalıyorlardı. Aziz Nesin'i de yakalamışlar, fena hırpalamışlar ama konuşturamamışlar. Emniyet Müdürü Ahmet Demir de dövmüş, o esnada Aziz Nesin, "Ben MİT için çalışıyorum" demiş, "Nee, namussuz, bize haber vermezsin haa" diyerek iyice dövmüşler. Hastanelik olmuş. Sonra bana " Nedir başıma gelen, sizdenim dedim yine dayak yedim" diye dert yanmıştı. Ne gibi görevler yaptı bilmiyorum, ama yaptı ki bir şeyler MİT para veriyordu."