> 1 <
Kırık Link Bildir! #253189 03-09-2007 06:07 GMT-1 saat
HAYRÜNNİSA GÜL'ÜN AİLESİ VATAN'A KONUŞTU
Hayrünnisa her zaman iyi giyinirdi. Zaten çok modern türban bağlıyor. Bağlama şeklini niye değiştirsin? Eleştirilere çok üzülüyoruz. Onlara söylenen her söz, bizim kalbimize kurşun olup dönüyor...
11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün anne ve babasıyla yapılan röportajlardan kamuoyu Adeviye Hanım ile Ahmet Hamdi Bey'i iyi tanıyor. Ancak Türkiye'nin en çok konuşulan kadını First Lady Hayrünnisa Gül'ün Ailesi hep sessiz kaldı. Kendileriyle yapılan röportaj taleplerini sürekli geri çeviriyorlardı. Çocuklarımız mutlu olsunlar, biz başka bir şey istemiyoruz diyorlardı. Özellikle anne Fatma Özyurt'un, son dönemde cumhurbaşkanlığı tartışmaları yüzünden tansiyonu ve şekeri sürekli yükseliyordu.
'Onlar üzülmesin diye' konuşmuyorlar
Gazetelerde, kızları ve damatlarıyla ilgili çıkan her haberi kafasına takmaması ve sağlığını etkilememesi için Abdullah Gül sık sık telefonla arıyordu. İşte bu yüzden de özellikle Fatma Hanım, Abdullah Gül'ü üzecek bir haber çıkacak diye bütün görüşme isteklerini geri çeviriyordu. Biz de bu hassasiyetlerini bildiğimiz için Erenköy halkının çok yakından tanıdığı Ahmet ve Fatma Özyurt'un Erenköy'den komşusu, mahallenin çok sevdiği Sami Abi'ye (Sami Terzioğlu) başvurduk. Onun araya girmesiyle kopardığımız 10 dakikalık röportaj izni 1.5 saate uzadı. Ahmet ve Fatma Özyurt'un, Akşam yemeği için 40 kişiye yakın misafir ağırlayacaklarını bilmesek daha da uzayacaktı...
Hayrünnisa bizim ilk kızımız, üzerine titreriz
4 erkek kardeş olan Ahmet Özyurt, hep kız kardeş özlemiyle büyümüş. İlk çocukları kız olunca da çok sevinmiş. Kayseri'deki babasına telefon açıp, Nurtopu gibi bir kızım oldu demiş. Hayrünnisa 11 aylık olduğunda Kayseri'ye gitmeleri gerektiğinde kızını otobüse bindirmeye kıyamamış. O sırada söze giren anne Fatma Özyurt, o günleri şöyle anlatıyor: Kızının üzerine titrerdi. Hala da öyledir. Hayrünnisa'nın yeri çok ayrıdır. O zaman uçağa sadece Sabancılar binerdi. Çok pahalıydı uçak. Baktım Ahmet, gitmiş aile bileti almış. Kızını otobüse bindirmeye bile kıyamamıştı. Demek ki Hayrünnisa'nın çok uçağa bineceği o zamandan belliymiş.
Geçici bir makam için kimseye hava atmayız
Fatma Özyurt, Hayrünnisa Gül'ün eskiden beri giyinmeyi çok sevdiğini söylüyor: Kızım her zaman çok güzel giyinirdi. Kendi isteğiyle kapandı. İlk pardösüsünü kendi görüp beğenmişti. Babasına telefon etmiş, babası da işi gücü bırakıp ona pardösü almaya gitmişti. Zaten çok modern türban bağlıyor. Bağlama şeklini niye değiştirsin? İnsan ilişkileri her zaman iyidir. Herkes çok seviniyor. Ancak biz buruk mutluluk yaşıyoruz. Yapılan eleştirilere çok üzüldük. Onlara söylenen her söz bizim kalbimize kurşun olup geri dönüyor. Abdullah da bu eleştirileri hiç hak etmiyor. Çok iyi bir cumhurbaşkanı olacak. Geçici bir iş, makam için ne onlar, ne de biz değişmeyiz, asla hava atmayız.
'Abdullah vekil oluyor, onu kaybettik anne'
Fatma Özyurt'un Abdullah Gül'le ilgili en ilginç anısı onun milletvekili olma kararından 2 ay öncesine dayanıyor. Kızı Hayrünnisa Hanım kendisine bu yüzden sitem bile etmiş. Fatma Hanım, başından geçen ilginç olayı bize şöyle anlattı: Abdullah siyasete girmeden 2 ay önceydi. Eşimle televizyon seyrediyorduk. Parlamentoda milletvekilleri gördüm. O zaman 'Ah ne temiz iş, keşke Abdullah da gelse de böyle bir iş yapsa, hasretlik bitse' diye aklımdan geçirdim. Bunu da kızıma söylemiştim. Sonra Ahmet'in sünneti için Kayseri'ye gittik. Abdullah telefon etti. 'Anne bize gelin, bir şey konuşacağız' dedi. Evlerine gittik, Hayrünnisa ağlıyor. 'Ne oldu' kızım dedim, 'Anne dileyecek başka bir şey bulamadın mı? Abdullah siyasete girecek ve milletvekili olacak. Onun siyasete girmesi Abdullah'ı kaybetmek anlamına gelir' diye bana sitem etti.
Damadım bize kendi elleriyle meyve soyar
Kızlarının 15 değil, 16 yaşında evlendiğini söyleyen anne Fatma Özyurt, önce gurbete gidecekleri için çok üzülmüş. Ancak Abdullah Gül, Hayrünnisa Hanım'ı 15 günde bir kendilerine getirerek, gurbetlik duygusu çekmelerine izin vermemiş. Fatma Hanım damadını yere göğe sığdıramıyor: Bize kendi elleriyle meyve soyar. Damadım ne zaman olursa, olsun yorgun eve gelse de biz ona soyacağımız yerde, o bize meyveyi kendi elleriyle soyar getirir. Gülünce yüzünde güller açar. Ben de televizyonda onu gördüğümde moralinin bozuk olup olmadığını hemen anlarım. Onun yüzü gülsün yeter. İnsan çocuklarına laf geldiği zaman çok üzülüyor. Abdullah çok güzel omlet pişirir. Bize damat değil, oğul olmuştur.
Hayrünnisa istemeseydi Abdullah'a vermezdim
Hayrünnisa Gül, bir oğlu 2 kızı olan Özyurt Ailesi'nin ilk çocuğu. O yüzden de yeri bir başka. Dolayısıyla baba Özyurt için onu evlendirmek kolay olmamış: Hayrünnisa Yıldız'da (Beşiktaş) doğdu. Gelin olarak Erenköy'den çıktı. Ancak biz karşılıklı anlaşarak düğünü Kayseri'de yaptık. Ben yaşı küçük ve okumayı çok istiyor diye taraftar olmadım. İlk kızımdı, kıyamadım. Araya hatırlı kişileri ve babamı koydular. Ben de kızıma o zaman sordum. Hayrünnisa bana; 'Sen bilirsin baba' deyince, gönlünün olduğunu anladım. Kızım istemeseydi, kim olursa olsun asla vermezdim. Kızım çok beceriklidir. Yeteneklidir. Çok afacan bir çocuktu. Yerinde duramazdı. Okuma azmi olan bir kızdı. Kendi isteğiyle kapandı. Abdullah onun tahsiline devam edeceğinin sözünü verdi. Kısmet böyleymiş. Mesleğinde damadım çok yeteneklidir.
İnsanları sever, insan ayrımı yapmaz.
Abdullah bana bahçede iş yaptırmaz
Baba Ahmet Özyurt , damatlarının başbakan da olsa, dışişleri bakanı da cumhurbaşkanı da olsa, her zaman mütevazı olduğunu, insanları çok sevdiğini anlatıyor: Buraya gelir iş yapar. 'Ben varken sana iş yapmak yakışır mı baba' der. O benim elimden alır, korumalar onun elinden... Bahçeyi kazar. Toprakla oynamayı çok sever.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu