Kırık Link Bildir! #255892 08-09-2007 05:53 GMT-1 saat
Çamur akıntıları, bunlar, normal akışa en yakın olan kütle hareketleridir. Su ile doygun hale gelmiş olan maddeler oldukça hızlı bir şekilde ve vadileri izleyerek hareket ederler. Çamur akıntıları, yarı kurak ve kurak bölgelerde çok görülür ve bu sahalarda topografyayı şekillendiren etkenlerden biri olarak rol oynar.
Yamaçların dik olması, ıslanınca kayganlaşan formasyonların, özellikle killi maddelerin varlıkları, sağanak halinde şiddetli yağışlar ve sonuçta bitki örtüsünün azlığı çamur akıntılarının oluşmasını kolaylaştıran başlıca koşullardır.
Bu şekilde harekete geçen kütleler, aslında çamurdan oluşmakla birlikte, birkaç ton ağırlığında kayaları da beraberinde sürükleyebilirler. Kurak ve yarı kurak bölgelerde dağların eteklerinde oluşum sahalarından çok uzaklara kadar sürüklenmiş bağımsız iri blokların (erratik bloklar) çamur akıntıları ile buralara taşınmış olmasını bir olasılık olarak hatırlamak gerekir.
Çamur akıntısının cephesi, ileriye doğru hareketi sırasında önüne çıkan büyük küçük taşları ve blokları toplar; bir süre sonra kaya parçalarından ve çamurdan oluşan sulu bir hamur halini alır. Fakat ilerledikçe, yeni yeni maddelerin bu hamura katılması sonucunda giderek daha kıvamlı bir hal kazanır ve sonuçta hareket özelliğini kaybederek durur.
Katılaşan ön kısımda hareketin durması, geride henüz sıvı halde olan çamur kütlesinde bir takım hareketlere ve dalgalanma şekillerine neden olur. Çamur akıntılarının sürükleme kuvvetleri çok fazladır. Bunlar bir çok yapıları temellerinden sökebilir; yolları, tarlaları ve yerleşmeleri yıkabilirler.
Çamur akıntılarının yarı kurak ve kurak bölgelerde çok yaygın bir kütle hareketi şekli olduğu yukarıda açıklanmıştır. Bunlar Akdeniz Bölgesinde de görülür ve örneğin İtalya'da Frana adı altında tanınır. Ülkemizde 13 Temmuz 1995'te o günkü yağışın 28.2 mm'yi Temmuz ayı toplamının 88.8 mm'yi bulduğu, Beşparmak Dağının kuzey eteğinde kurulu olan Senirkent'te beş ayrı koldan meydana gelen çamur akıntısı neticesi 74 kişi hayatını kaybetmiştir.
Olay günü şiddetli yağışlarla özellikle yamaçlardaki kayalıkların önünde yer alan bol miktarda kil, döküntü malzeme, Senirkent konisinin malzemesi ve zirve kesimlerindeki moren depolarının harekete geçmesi ile yamaçların sahip olduğu kuvvetli eğim (60°-65°) ve kısa mesafede yükselti değerlerinin artışı, ayrıca var olan Karaağaçların kesilmiş olması gibi bitki örtüsünün zayıflığı bu sellenme hareketi ile çamur akıntısında etkili olmuştur.