Sahipsiz bir uçuruma düştü gözlerim
Aşkın yalnızlığına vurdum gecemi
Yine havada kan kokusu var.
Yine hüzün firarında yüreğim...
Uçurumlar özgürü bir failin günlüğünden düşüyorum.
Ve sayfa sayfa ölüyorum,
Sana yazılmış tozlu bir romanda
Beni ihbar ediyorsun ayrılığa,
Ayrılıksa kan kusturuyor,kelepçeli yalnızlığıma...
Kinim yeşeriyor sarı sayfalarda
Sisli bir kabus oluyorum.
Çatlayan bileklerim seni arıyor, dilim susuyor yine.
Olumsuz bir kent düşüyor yastığıma
Sen ölüm oluyorsun beynimin labirentlerinde.
Alnımda bir kavga duruyor ,kaşlarım ayrılığa çatılı,
Ben seni tüketiyorum ateş çemberi yaşamalarımda.
Ve tükenmişlik oluyorum ömrümün geri kalanında.
İçimde ölüyor bu şehrin insanları,
Ben yalın ayak kor taşıyorum kara kışlara.
Soğuğum sen ,gecem sen, yangınım sen ...
Bir avuç kül savruluyor uzaklara,
Gözlerimde kan sonbahar kokularında.
Her hücremde bin intihar büyüyor.
Ve sen can çekişiyorsun kuytularımda.
Bense kayboluyorum...
Yine havada kan kokusu var.
Seni çekilmiş bir yürekte senden geriye
Kocaman bir ayrılık var....
Şimdi her adımda düşüyorum,
Tuzağına takılıyor yüreğimin kenarı,uzaklara göçüyorum.
Yollara vuruyor zaman , uzadıkça uzuyor.
Mevsim tükeniyor içimde,yağmurlar ıslatıyor gözlerimi.
Hayır hayır ağlamıyorum,
Ayrılık kaçtı gözüme , belki ondan bu yaşlar...