Gönlümüzdeki nurun farkına varmadan, zifiri karanlık geceleri yaşıyoruz. Hak'la beraber olmanın huzurunu çoktan unutmuş gönüllerimiz....
Penceremizden dışarıya bakarken gözümüzün önündeki yaprağın müthiş yaradılışını değil de geleceğimizin endişesini görüyoruz.
Âlem "Bir" diyor. Âlem uyanık. Âlem zikrediyor. Beynimizdeki müthiş kargaşa mezara kadar sürerse vay bize, yazıklar olsun bize!
Uyanıklık nedir ya, fark ediş nedir? Evvelâ bedenlerimiz uyanık olacak. Âlemin zikir hâlinde olduğu geceleri gafletle geçiriyoruz. Rab'den ilâhî muhabbet istemek yersiz bu durumda..
Gece kalkıp aşk-ı ilâhî ile feyz şebnemine tutulan kullar varken senin gibi âcizi neylesin!
Öyleyse bir "Ah!" çek derinden. Niyet et İslâm'a yeniden. Bir diriliş muştusu söyle gönlünden. Kıyâmetin çok yakın. Ân kadar yakın.
Bu dünyadan ilâhî muhabbeti kendine celbetmeden gidersen, o müthiş zevkten mahrum kalırsın yazık olur sana....!