Siyasi İslam'dan korkmuyorum

Orhan Pamuk, Fransa'nın ünlü dergisi Paris Match'a verdiği röportajda bakın neler söyledi

NOBEL Ödüllü edebiyatçı Orhan Pamuk, Fransa'nın ünlü yaşam dergisi Paris Match'a hayatını sürdürdüğü New York'ta özel bir röportaj verdi. İşte “İslamcıların da ılımlı olmaya hakkı var” başlığını taşıyan röportajda Pamuk'un açıklamaları şöyle:

* AZINLIĞIM: Özünde İslamcı bir ülkeden geliyorum. Batılılaşmış bir burjuva ailesindenim. Yani azınlığım... Bu elit azınlık, demokrasi yüzünden etkisini her gün biraz daha kaybetse de insanlar üzerinde güçlü olmaya devam ediyor. Fakat Türkiye'de politik İslam Filistin'deki Hamas ya da Afganistan'daki Taliban gibi radikal değil. Son 10 yıldır ortadalar. Değiştiklerini de inkar edemezsiniz.


* İSLAMCI DEMEYİN: Siyasi İslam'dan korkmuyorum. AKP seçimleri İslam'a değil merkeze yaklaşarak kazandı. Ama devam eden milliyetçilik var. Abdullah Gül'e İslamcı derseniz mutlu olmaz. Marksistlerin sosyal demokrat, İslamcıların da ılımlı olamayacağını düşünüyoruz. Demokrasiye inanıyorsanız değişimin mümkün olduğunu kabul etmeniz gerekiyor.

* TEHDİT ALTINDA HİSSEDİYORUM: (Yazılarınız nedeniyle İslamcıların tehdidini hissediyor musunuz sorusu üzerine) Gençliğim boyunca bunu hissettim. İslamın varlığı, laik elitlerin gücünü tehdit ettiği için sürekli bir tehditti. Türkiyede İslami politikanın önce Amerika tarafından teşvik edildiğini unutmamak gerekiyor. İran devriminden sonra İslami politika bir tehdit haline geldi. Kendimi tehdit altında hissediyor muyum? Elbette... Unutmayın ki Türkiye'nin eski bir demokrasi geçmişi yok. En ufak problemde tüm direniş patlayıverir. 2 yıl önce de 1915'te yaşananlarla ilgili sözlerim nedeniyle sadece laik milliyetçiler değil popüler İslamcılar da bana saldırdı.

* AVRUPA HAKLI: Atatürk Yunanlar'la savaşmasına rağmen tam bir Batı hayranıydı. Uygarlığı orada görüyordu. 70 yıl sonra büyük değişiklikler yaşadığımız halde hâlâ tam bir demokrasimiz yok ve insan haklarından bahsedemiyoruz. Eğer Avrupa kendini Hıristiyan değerleriyle tanımlıyorsa bizim orada yerimiz yok. Ama eğer siz Fransızların gurur duyduğu özgürlük, eşitlik, kardeşlik ilkeleri; Rönesans ve aydınlanmanın mirasıyla tanımlıyorsa ve Türkiye bunlara adapte olursa yerimiz var. Avrupalıların Türkiye ile ilgili endişelerini çok iyi anlıyorum. Avruplalılara şunu söylüyorum: Korkmayın. Türkiye yarın üye olmayacak. En az 10 yıl var. Nobel Ödülü'nünün hayatımı değiştirmeyeceğini zannediyordum. Yanılmışım. Bazen gece yarısı bu yüzden uykumdan uyanıyorum.