> 1 <
Casper
Esmâ ül Hüsnâ
Yüzbaşı
1897 ileti
Yer: 192.168.0.1
İş: ½ - Abidik Gubidik :)
Kayıt: 22-10-2006 18:52
İş: ½ - Abidik Gubidik :)
Kayıt: 22-10-2006 18:52
Kırık Link Bildir! #264147 09-10-2007 20:32 GMT-1 saat
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Dogrusu hiç aklima gelmemisti, yüzyillik bir takvimin dörtte üçünü tüketip, arkamda birakacagim.
Gençken ömür gölünün öteki kiyisi, o kadar uzaklarda görünüyor ki... Ve kiyiya yaklastikça, çok yakin görünüyor arkada biraktigin kiyi. Kiyilari her yolcusuna göre degisip duran, büyülü bir sudur ömür gölü...
* * *
Bazen düsünüyorum: - Hayat bana ne ögretti, diye... Pek bir yanit bulamiyorum. Sadece gözlemim o ki, bedelini ödemeden geçemiyorsun ömür gölünü. Ya bedelini pesin pesin ödeyerek yaklasiyorsun öteki kiyiya; ya öteki kiyiya bedelsiz yaklasmaya kalkiyorsun ve kabaran dalgalariyla göl, mutlaka senden çikartiyor geçisin bedelini.
Bazen "basari nedir", "mutluluk nedir" sorulari da takilir aklima. Ömür gölünden geçerken gördüm ve anladim ki, insanlar bu tür soyut kavramlarin tanimlamasiyla pek ilgilenmiyorlar. Örnegin kimi servet sahibi olmayi basari zannediyor, kimi politik paye sahibi olmayi. Bana sorarsaniz "basari"nin çitasi çok daha yüksek.
"Kimseye yalan söyleme ihtiyacini duymayacak bir düzeye erismis olarak yasamaktir basari; dürüst oldugundan ötürü degil, ihtiyaç duymadigindan ötürü". Picasso, yahut Einstein; kime karsi duyacakti ki, yalan söyleme ihtiyacini?
"Mutluluk ise, sevdiginle zamani süresiz unutmaktir" bence...
"Basari"yla "mutluluk" da pek beraber olmuyor. Mutlular, bos veriyorlar, zamani basariya dogru kanatlanarak unutmaya... Ve yine bendenize göre, ömür gölünü geçerken sevdigin isle ugrasmaktan aldigin lezzet; ondan sagladigin kazanci harcarken aldigin zevkten daha büyükse, pekala "yasamis" sayilabilirsin.
"Varlikli" olma hasmetiyle gözleri kamasanlar, görmeyebilirler "var olma" nakislarinin gizli tadini...
akadaşlar nette dolaşırken bu yazıya rastladım * hoşuma gitti umarım begenirsiniz
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Ömer Hayyam'ın dünya ve insan hallerini en kestirme yoldan anlatan bir dörtlüğü.
Yıkık bir saray bu dünya dedikleri,
Gece ve gündüz atlarının durak yeri,
Yüz cemşitten arta kalmış bir dünya bu,
Yüz behram kendinin sanmış bu gökleri.
Yıkık bir saray bu dünya dedikleri,
Gece ve gündüz atlarının durak yeri,
Yüz cemşitten arta kalmış bir dünya bu,
Yüz behram kendinin sanmış bu gökleri.