Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

bir kaç kısa bilgi

> 1 <

Spr[q]rLL
¢ıqLk ¢ıqLıa yanLnzM

grup tuttuğum takım
Binbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 2722 ileti
Yer: ҸסҜłưҜ
İş:
Kayıt: 01-08-2007 00:57

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #264921 11-10-2007 14:26 GMT-1 saat    
hanım kelimesinin kökeni

Söylenir ki, bir gün Cengiz Han, tüm hanlarini toplamis, sag yanina da esini oturtmus;
Cengiz Han hanlarina,
-- "Ben Hanlar Han'i Cengiz Han, hepinizin Han'ıyım", eşini göstererek;
-- "Bu da benim Han'ım" demis.
Işte erkeklerin "eşim" anlamına söyledikleri "hanım" kelimesi oradan geliyormuş.. .
Ne kadar insanca degil mi?

Kadinin adi da var, yeri de. Üstelik saygınlığı da.


__________________



Pi sayısı Efsanesi...

Bir Japon psikiyatr, virgülden sonrası sonsuza giden pi sayısının 83 bin 431 basamağını ezberden oku***** bir rekor kırdı.

Pi sayısı (3.14 ) dairenin alanı ve çevresini bulmaya yarayan matematiksel bir değer. Ancak rakam sanıldığı kadar masum değil, pi sayısının virgülden sonrası sonsuza kadar uzuyor. Japonya'da bir psikiyatr pi sayısının virgülden sonraki 83 bin 431 basamağını ezbere saymayı başardı. Japon gazetelerinde yer alan habere göre, 50 yaşındaki Akira Haraguchi bunu trans haline geçerek başarıyor.
Japon psikiyatr Akira Haraguchi, Tokyo'nun doğusundaki Çiba kentinde yapılan rekor denemesinde yüzlerce izleyicinin önünde, pi sayısının virgülden sonraki rakamlarını saymaya başladı. Haraguçi, öğlene doğru yaklaşık 16 bininci basamakta iken bir rakamı unuttu. Bir süre dinlenen Haraguçi, virgülden sonrasını saymaya yeniden başladı ve 11 saat sonra önceki rekoru olan 54 bin'inci basamağa ulaştı.
PES ETMEDİ 80 BİN YAPTI
Haraguçi, ertesi günün sabahında 80 bin'inci basamağı telaffuz etti. Guiness uzmanları, 54 bin basamaklık önceki rekorunun incelemesini daha bitirmemişken, Haraguçi, ikinci bir rekora imza atmış oldu. Tasdik edilmiş son rekor, 42 bin 195 basamakla yine bir Japon'a ait.
BABİL'DEN SÜPERBİLGİSAYARLARA Pİ
Dairenin çevresi ve alanının hesaplanmasında kullanılan pi sayısı, ilk Eski Mısır ve Babil'de ortaya atılmıştı. Daha sonra Sirakuza'lı Arşimet M.Ö. 200'de pi sayısını 3.14 olarak tespit etmişti. Galli matematikçi William Jones, 1706'da Yunanca pi anlamına gelen 'Π' harfini kullanmıştı.
Bunun nedeni, İngilizce çevre anlamına gelen perimeter sözcüğünün Yunanca Π harfinin p'sini barındırmasıydı. Pi sayısı, 20 yüzyıl'da uluslararası bilim dili haline gelen İngilizce'nin, bu süreçte ilk örneklerinden oldu.
Pi sayısı her ne kadar 3.14 olarak kabul edilse de aslında sonsuza gidiyor. Sayının şimdiye dek 200 milyon basamağı resmi olarak hesaplandı. Tokyo Üniversitesi uzmanları 2002'de süperbilgisayar yardımıyla pi sayısının virgülden sonraki 1.24 trilyon'uncu basamağına ulaşmıştı.
3.14 ŞİMDİLİK YETERLİ
Bilim insanlarına göre, pi'nin 1000'inci basamağından sonrası somut olarak bir değer ifade etmiyor. Pi sayısının 1000'inci basamağından sonrası ancak formüllerin ve süperbilgisayarların test edilmesinde kullanılıyor. Matematiksel hesaplamalarda pi sayısı genel olarak 3.141592653589793238462643383279502884197169399375 şeklinde alınıyor.
__________________

elektrik üreten bakteriler
Dünyamızda yaşayan canlılardan boyut olarak en küçük ama sayıca en çok olan bakteriler, yapılarındaki basitliğe rağmen yaptıkları işler açısından mükemmellik ve ilginçlikleri ile dikkatimizi çekiyorlar. Diğer hücrelerden farklı olarak, organeli olmayan, sadece dış zar ve zar içerisinde yüzen bir dizi molekülden ibaret bu minik yaratıklar en umulmadık yerlerde, en umulmadık besinleri kullanarak “hayat”ın dünya üzerinde ne kadar yaygın ve muhteşem olduğunu bizlere gösteriyorlar.

İlginç bakterilere bir örnek de Geobacter ailesine ait bakterilerdir. Bu bakterilerin özelliği 'demir oksit' solumaları. Yani biz karbonhidratları karbondioksit ve suya parçalarken, oksijenden yararlanıyoruz, Geobacter'ler ise bu işlem için oksijen yerine demir oksit kullanıyorlar.
Elektron transfer kabiliyetleri ile ilgi çeken Geobakter'ler, ilk olarak 1987'de Washington yakınlarındaki bir nehirden alınan örneklerin incelenmesi sonucu bulunmuştur. Geobakter'lerin önemli bir özelliği ise petrolü besin olarak kullanıp, zararsız karbondioksite dönüştürebilmeleri. Bu ilginç bakteriler sadece petrol kirliliğini yok etmekte değil yeraltı sularındaki radyoaktif fosillerin temizlenmesinde de kullanılabiliyorlar.

Massachusetts Üniversitesi'nden Derek Lovey ve öğrencileri yeraltı sularındaki uranyum kalıntılarının temizlenmesinde kullanılabilecek bakterileri ararken, kaza eseri başka bir amaçla kullanılabilecek bir bakteri keşfettiler. Lovey ve öğrencilerinin yaptıkları çalışmada bakteri örnekleri demir içeren ortamda bırakılarak, hangilerinin yaşayıp çoğalabildikleri tesbit edilmeye çalışılmıştır.

Bu deneyler sırasında Kevin Finneran Rhodoferax ferrireducens adı verilen bir bakterinin, diğerlerinden farklı olduğunu gözlemlemiş ve bakteriyi yakından tanımak amacıyla Dr. Chaudhuri deneyler yapmıştır. Bu deneyler sounucunda R. ferrireducens bakterisinin Geobacter'ler gibi elektron transferi yapabildikleri bulunmuştur. Bu bakteriler bulundukları ortama iletken bir elektrod konulduğunda, bu elektrod üzerine tutunarak çoğalmaktadırlar.

Sonra bakteriler sıvı içindeki glikozu (veya diğer karbonhidratları, şekerleri) karbondioksite parçalarken açığa çıkan elektronları, üzerinde bulundukları elektroda verirler ve böylece elektrik akımını başlatmış olurlar. Diğer bir deyimle bu bakteriler ile biyo-piller yapılabilmektedir. Bu çalışmayı benzer biyo-pillerden ayıran en önemli özelliklerden biri verimin %80'in üzerinde olmasıdır. Daha önce ancak %10 verimle çalışan bakteriler bulunabilmiştir.

R. ferrireducens biyo-pilleri ile bir kâse şeker kullanılarak, 60 wattlık bir ampül 17 saat boyunca yakılabilmektedir. R. ferrireducens biyo-pillerinin başka bir avantajı da, diğer biyo-pillerin aksine, zehirli kimyasallara gereksinim duyulmayışı ve bakterinin glikoz haricinde diğer şekerleri de tüketebilmesidir. Bakterilerin glikoz haricindeki diğer organik maddeleri tüketebilmesi, besin olarak atık su veya şeker üretiminde ortaya çıkan yan ürünlerin kullanılabilme ihtimalini gündeme getirmektedir. Bu şekilde üretilen pillerin çevre dostu olup, çevre temizliğine katkıda bulunması ümit edilmektedir.

R. ferrireducens bakterileri ile denizler de dev pillere dönüşebilir. Amerika Deniz Araştırmaları Ofisi'nden elektrokimyacı Leonard Tender bütün bir okyanusu kocaman bir pil olarak düşündüğünü söylüyor. Okyanus tabanına yerleştirilecek olan elektrodların üzerinde kümelenen R. ferrireducens bakterileri okyanus tabanına düşen organik maddeleri besin olarak kullanıp elektrik üretebilir. Özellikle okyanus dibindeki deprem alıcıları veya deniz canlılarını araştırmak için yerleştirilen alıcılarda R. ferrireducens biyo-pillerinin kullanılabilmesi üzerine çaışılıyor.

R. ferrireducens biyo-pilleri ile ilgili çalışmalar henüz çok yeni. Bu pillerde verim diğer biyo-pillere oranla çok yüksek olsa da şu anda çok yavaş çalışmaktadırlar. Elektrod olarak kullanabilecek daha iyi iletken malzemeler bulunması, yüzey alanını genişletip bakteri sayısını artırmak ya da genetik mühendisliği metodları ile bakterileri değiştirerek pillerin daha kullanılabilir hale gelmesi üzerine çalışmalar devam etmektedir. Yakın gelecekte elektrikle çalışan aletlerimizin bir kısmı mikrop gücüyle çalışır hale gelebilir. Yani bir zamanların beygir gücünden sonra gelecek yüzyıl da mikrop gücünden yararlanacak gibi.

Milyonlarca bakteri içinden isteneni bulmak hakikaten zor bir iş. Yine pek çok defa olduğu gibi görünüşte tesadüf, ama gerçekte tevafuk eseri bir tanesi daha biz insanların dikkatine sunuldu. Endüstriyel atıkların temizlenmesi, ilaçtan deterjanlara, plastik üretimine kadar sayamadığımız çok farklı yerlerde yararlandığımız bakteriler umuyoruz ki yakında ucuz ve temiz enerji üretiminde de bizlere yardımcı olacaklardır.

Özellikle fosil yakıtların azaldığı, alternatif enerji arayışlarına yöneldiğimiz bu yüzyılda böyle bir buluşun yapılması çok önemli. Her zaman olduğu gibi yine en verimli, en ucuz ve çevre dostu çözümleri yine tabiatın içinden buluyor, gözümüzle göremediğimiz minik kimyacılardan ders almaya ve onların daha keşfedilmememiş nice sırlarını aramaya devam ediyoruz..
__________________

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


No one will love you the way I do;
No one will love you;
Love you like I do;
It will never be the same

şüheda

grup tuttuğum takım
Er Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 34 ileti
Yer:
İş: öğrenci
Kayıt: 23-10-2007 16:08

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#269563 30-10-2007 14:47 GMT-1 saat    
gsll bilgiler saol

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <