Zorunlu din dersi Anayasa'ya zorla girdi

1982 Anayasası'na zorunlu din dersinin konulması için milletvekili seçilmek isteyen Danışma Meclisi üyeleri baskı altına alınmış

12 Eylül 1980 askeri ihtilalinden sonra yeni bir anayasa hazırlamak için Kenan Evren'in başında bulunduğu Milli Güvenlik Konseyi tarafından seçilen kişilerden oluşan Danışma Meclisinde zorunlu din dersinin , “zorla” anayasaya girdiği ortaya çıktı. O dönemde zorunlu din dersinin 1982 Anayasası'na girmesini sağlayan kişi olan Danışma Meclisi üyesi Mehmet Pamak,o günlerde bunu nasıl sağladığını Haksöz-Haber sitesine anlattı. Pamak, milletvekili seçilmek isteyen Danışma Meclisi üyelerine, “kendi illerinden din görevlilerinin katkılarıyla” halkın baskı yapmalarını sağladığını ve bu şekilde yaklaşık 70 üyenin imzasını aldığını belirtti.

Telgrafla baskı

Pamak, ayrıca Meclise binlerce telgraf çekilmesini sağlayarak, Danışma Meclisi tarafından kabul edilen anayasa metnine, zorunlu din dersinin konulmasını sağladıklarını söyledi. Pamak, kendisinin yaptığı organizasyonu fark eden dönemin Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Orhan Aldıkaçtı'nın, bir sabah elinde tomarla telgrafları göstererek, “Ya Pamak, bari biraz daha dikkatli olsaydın, Türkiye'nin bütün illerinden gelen telgraflarda satır satır aynı metin yer alıyor” dediğini ifade etti.

Pamak, kendi önergesi sonucunda, Danışma Meclisinin, “İslami eğitim mecburiyeti” ni kabul ettiğini ancak bunun MGK'da, zorunlu “din kültürü ve ahlak bilgisi” eğitimine dönüştürüldüğünü bildirdi. Pamak, “Diyanet İşleri Başkanlığı İslam'ın değişmez hükümlerine göre faaliyet gösterir” hükmünü Danışma Meclisi'nde kabul edilen anayasa metnine koydurduklarını ancak, MGK'nın bunu Diyanet'in laiklik ilkesine göre faaliyet gösteren laik bir kuruluş olduğunu hükme bağladığını anlattı. Pamak, 1981 yılının Aralık ayında Milli Eğitim Bakanı, emekli Korgeneral Hasan Sağlam tarafından İmam Hatip öğrencilerine başörtüsü yasağı getirilince, kendisinin Meclis kürsüsünden Ahzap ve Nuh suresi ayetlerini hatırlatarak “başörtüsünü” savunduğunu ve yasağa karşı çıktığını bildirdi. Pamak, başörtüsünün Allah'ın farz kıldığı bir emri olduğunu belirterek, “Nasıl başörtüsünü yasaklarsınız?” diye sorduğunu ve Milli Eğitim Bakanı'nı protesto ettiğini söyledi. Pamak, Danışma Meclisi üyelerinin sıralara vurarak kendisini yuhaladıklarını ifade etti.

Evren İstİfamI İstedİ

Pamak, bu olaydan sonra kendisini MGK Genel Sekreteri Orgeneral Necdet Üruğ'un çağırdığını ve “Sen kimsin arkadaş, MSP'li misin?” dediğini anlattı. Pamak, kendisinin de, “Ben, halkımızın da dini olan İslam'a ve İslami değerlere bağlı, haksızlıklara, yasaklara karşı çıkan 'milliyetçi'bir insanım” dediğini belirtti. Pamak, Org. Üruğ'un, Kenan Evren'i kastederek “Sayın Devlet Başkanımız çok kızdılar ve eğer bize uyumlu çalışmayacaksanız istifa etmenizi istediler” dediğini ancak kendisinin de, istifa etmeyeceğimi ve kendisini atmalarını istediğini söylediğini bildirdi. Pamak, anayasanın başlangıç bölümünün, “Allah'ın önündeki sorumluluklarını müdrik olan Türk Milleti\'85” ifadesiyle başlamasını teklif ettiğini ancak Danışma Kurulu üyesi Hayri Seçkin'in, “Bu teklif yakışmaz bu Meclise” itiraz ettiğini söyledi. Pamak, tutanaklara geçen konuşmasında, “Federal Almanya Anayasası aynı şekildedir. İsviçre Anayasası da 'Kadiri Mutlak Allah'ın adıyla'diye başlamaktadır” sözleriyle karşılık verdi. Bunun üzerine Hayri Seçkin, “Sen de oraya git” dedi. Pamak, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi önerisi ile ilgili olarak Anayasa Komisyonu üyelerinden bazılarının, “Cumhurbaşkanını halka seçtirmeye kalkarsak, kültür seviyesi düşük halk ya Zeki Müren'i seçerse ne olacak?” dediklerini belirtti.