Sevgili Ata'm,
Ben, bize bıraktığın cennet yurdun bir köşesinden sana sesleniyorum. Seni hiç görmedim, seninle konuşamadım. Seninle aynı havayı teneffüs edemedim. Sana çiçek sunmak isterdim. Bıraktığın cennetin bahçelerinden dal dal, boy boy; alı yeşiline karışmış demetler sunmak isterdim.
Sana, içine yurdumun kokusu sinmiş bir mektup yazıyorum. Her kelimesinde Akdeniz'i,Karadeniz'i göreceğin; her cümlesinde İzmir'i, Ankara'yı okuyacağın ve her hecesinde Samsun'un yaylalarını, çiçeklerini, pınarlarını hissedeceğin. Mektupta beni, bizi, kısaca tüm ulusumu göreceksin.
Mektubumda, sana güneşin ışıklarını, toprağımın verimini, yağmurumun bereketini getireceğim. Sana, ilkbaharda tohum saçan köylümün çalışkanlığını, tahta başında ders veren öğretmenimin azmini, ekmek ve kitap parası için sokakta simit satan çocuğun alın terini getireceğim. Şehit olmuş asker anasının feryadını, kundaktaki bebeğin hayata ilgisini, okul yolunda bir öğrencinin hayallerini getireceğim.
Kim bilir ne çok özlemişsindir Anafartalar'ı,Çanakkale'yi,İzmir'i?... Belki hâlâ özlemini duyuyorsundur Samsun'a ayak bastığın ilk günün... Bize ders olarak anlatılan Çanakkale'den, Arıburnu'ndan insanımın sesini. Bandırma Vapuru'yla Samsun'a yol aldığın Karadeniz'den köpük köpük deniz kokusunu gönderiyorum.
Aradan geçen bunca seneden sonra biz de seni çok özlüyoruz. Sana şiirler yazıyoruz. Her gün, her an sevecen bir gülümseyişle bize bakıyorsun. Sen bizi duyuyor, görüyorsun. 2000 yılında,Cumhuriyetimizin 77. yılında senin başarılarını sahipleniyor, onlarla öğünüyoruz. Bilmem bana inanıyor musun?
Ben, seni seviyorum Atatürk'üm. Seni çok seviyorum. Sana ve yurduma lâyık biri olarak yetişeceğime söz veriyorum. Sen bizlere kılavuzluk etmeyi sürdüreceksin. Senin rehberliğinde çağdaşlığa, uygarlığa, bize gösterdiğin hedeflere, aklın ve bilimin ışığına kavuşacağız. Sensiz olmuyor sevgili Atatürk'üm!
Mektubumun sonunda sevgili Atatürk, senden bize inanmanı, bize güvenmeni ve sonsuzluk uykusunda rahat olmanı diliyorum. Bizler, hepimiz, ilerde doktor, öğretmen, mühendis olacağız. Bizler, senin yenilikçi, coşkun ruhunu taşıyan MUSTAFA KEMALLER olarak yetişeceğiz. Sana söz veriyorum.
Sana bunları anlatabildiğim için, sesimi sana duyurabildiğim için, ulusumun selâmını sana iletebildiğim için mutluyum. Mutluyum, çünkü artık ben de bir MUSTAFA KEMAL'im!..
(*) Anamur Fatih İlköğretim Okulu Öğrencisi / İÇEL