> 1 <
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, "Tüm siyasi partilerimizin kendileri ile terör örgütü arasına mesafesini açıkça koymalı" dedi.
Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen Türkiye-AB Troykası bakanlar toplantısının ardından Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Babacan, AB dönem başkanı Portekiz'in Dışişleri Bakanı Luis Amado ve Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Görüşmelerinin çok olumlu geçtiğini ifade eden Bakan Babacan, "Toplantıda, Türkiye-AB ilişkileri üzerinde görüş alışverişinde bulunduk. Bu vesileyle ülkemizin AB müktesebatına uyum açısından kararlılığını da ifade ettik. Siyasi konuların üyelik müzakerelerimizi etkilememesi gerektiğini ve AB'nin buna mani olması gerektiğini vurguladık. Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci, bazı ülkelerin siyasi tercihlerinden daha önemlidir. İlişkilerimizdeki seyir kısa vadeli hesaplarla şekillenmemeli. Toplantıda ayrıca, bazı
fasılların müzakerelere açılması için beklentimizi vurguladım" diye konuştu.
Toplantıda Türkiye'nin PKK'ya yönelik tutumunu da izah ettiğini ifade eden Bakan Bababcan, "Hem dönem başkanı Portekiz hem komisyon hem de konsey bize desteklerini teyit etti. Devletimizin vatandaşlarını koruma hakkının meşruluğu da ifade edildi" şeklinde konuştu.
Kıbrıs'ta hedefin kapsamlı çözüm olduğunun altını çizen Babacan, toplantıda BM zemininde kapsamlı çözüme yönelik beklentilerin dile getirdiklerini ayrıca, bu konuda AB zeminini KKTC aleyhinde kullanmanın doğru olmadığını belirtti. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın çözüme yönelik ancak reddolunan somut önerilere dikkat çektiğini ifade eden Ali Babacan, AB'nin olumlu tutumundan duyduğu memnuniyeti de ifade etti.
Dışişleri Bakanı Babacan son olarak, toplantıda Türkiye'nin Ortadoğu ve Balkanlardaki önemli rolüne işaret edildiğini de söyledi.
Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in ise, "Kapsamlı bir görüşme oldu. Türkiye'deki reform sürecini ve katılım müzakerelerini ele aldık. Irak, Lübnan ve Ortadoğu'nun tüm ülkelerinde istikrarın sağlanması konusunu da görüştük. Irak'ın kuzeyinden Türkiye'ye gerçekleştirilen terörist saldırıları AB olarak kınıyoruz. Türkiye, Irak ve tüm muhatapları siyasi çözüm konusunda istekli olmaya çağırıyoruz" dedi.
Türkiye'de reform sürecinin ivedilikle hızlandırılması gerektiğini söyleyen Rehn, "Ankara Protokolü Türkiye'nin taahhütlerini yerine getirecek şekilde genişletilmeli ve uygulanmalıdır. Kıbrıs'ta ise BM çatısında çözüm için desteğimiz tam olacaktır. Bazı başlıkların açılması söz konusu" şeklinde konuştu.
Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) kapatılması tartışmalarıyla ilgili bir soruya da Rehn, "Bu konuda yorum yapmak için daha fazla bilgi lazım. AB, çoğulcu demokrasiyi destekler. Bu şekilde teröre doğrudan veya dolaylı desteğe karşıyız" yanıtını verdi.
Bir gazetecinin sınır ötesi operasyon tartışmalarının ardından Irak aldığı güvenlik önlemlerinden tatmin olup olmadıklarının sorulması üzerine ise Babacan, "Irak'ta bir merkezi hükümet bir de kuzeyde bölgesel yönetim var. Biz Irak'ın toprak bütünlüğüne destek veriyoruz. Terörizmle mücadelede siyasi iradeyle fiziksel kapasite birleşmeli. Maalesef ikisini bir arada ne merkezi yönetimde ne Kuzey'de göremiyoruz. Tüm Irak'ın yönetiminde söz sahibi olan ABD ile bir çalışmamız söz konusu. Türkiye terörizmle
mücadelede kararlıdır. Terörizmle mücadele uzun solukludur; ancak biz bu konuda binlerce kayıp verdik. PKK terör örgütüne karşı her türlü enstrümanı kullanacağız. Uluslararası toplumdan da mücadelemizde destek bekliyoruz" açıklamasında bulundu.
Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari'nin "Türkiye'nin operasyon yapma ihtimali düşük" şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine ise Babacan, "Ben hem kendisiyle hem Irak Başbakanı ve birçok Iraklı yetkiliyle görüştüm. Tüm görüşmelerimde merkezi hükümetin başbakanı ve hükümet üyelerinin bu konudaki olumlu niyetlerini gördüm. Ancak, sadece siyasi irade yetmiyor fiziksel kapasite de şart. Tüm Irak hükümetinin sağlam bir duruşu olmasını arzu ederdim. Ancak ülke koşullarını biliyoruz. Amacımız,
teröristlerle mücadele. Bu mesele, Türkiye-Irak sorunu değil. Farklı etnik kökenler arasındaki bir sorun da değil. Burada bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. Hedefimiz sadece bu örgüt. Türkiye niyetini hem yakın bölgesinde hem AB'de hem de ABD'de anlattı. Giderek artan bu desteği taktirle karşılıyoruz" dedi.
Serbest kalan bazı terör örgütü üyelerinin serbest kalıp terör faaliyetlerine Kuzey Irak'ta devam ettiğinin hatırlatılması üzerine ise Dışişleri Bakanı Ali Babacan, "AB üyesi bazı ülkelerin özellikle İnterpol'ün kırmızı bülteniyle aranan tescilli teröristlerle ilgili adımlarını maalesef doğru bulmuyoruz. Bu teröristlerin kısa süre sonra serbest bırakılması kabul edilemez. Avrupa'daki tüm dostlarımızın bu konudaki sorunlarımızı anlamalarını bekliyoruz. Terörist, terörist olarak kabul edilmeli. Biz
reformlarımıza devam edeceğiz; ancak bazı münferit ülkelerdeki yaklaşımları bir kenara bırakırsak AB'nin açıklamaları Türkiye'nin bu konudaki çabalarına destek veren türdendir. Türkiye bir yandan demokrasisini geliştirirken, bir yandan da terörle mücadele ediyor. Tüm siyasi partilerimizin kendileri ile terör örgütü arasına mesafesini açıkça koymalı. Birbirleriyle örtüştükleri alanlar olmaya başlarsa bu sorundur. Bu sorumluluğu tüm partiler üzerinde hissetmeli. Siyaset mi yapacağız başka şeyler mi buna
dikkat etmeliyiz. Türkiye nasıl 5 yıldır tüm sınavlarını başarıyla verdiği gibi bundan sonraki sınavlardan da başarıyla geçecektir" şeklinde konuştu.
Olli Rehn ise "Türkiye'de DTP ile ilgili bazı gelişmeler var. Parlamentoda fikirlerin görüşülmesi bizim açımızdan önemli ve AB görüşlerine yakın bir durum" dedi.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu