> 1 <
Casper
Esmâ ül Hüsnâ
Yüzbaşı
1897 ileti
Yer: 192.168.0.1
İş: ½ - Abidik Gubidik :)
Kayıt: 22-10-2006 18:52
İş: ½ - Abidik Gubidik :)
Kayıt: 22-10-2006 18:52
Kırık Link Bildir! #274482 22-11-2007 19:50 GMT-1 saat
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Bir hiç uğruna yaşattığın acıların bir hiç uğruna ruhunu kemirdiğini anladığın anlardır, vazgeçişlerinin yaşandığı zamanlar
Ruhunu bedeninden ayıran vakitlerdir, ruhunu saflaştırdığın anlar
Bedenine çakılı kalmış acılarının işkenceyle çıkarmak istersin yüreğinden ve beyninden, ne kadar iyi işkence yaparsan o kadar iyi yontarsın acılarını
Gözlerinin derinlere daldığı anlarda tekrar anlarsın;
Hangi işkence yüreğini silebilir ki
Ve hangi yolda yürürsen tekrar karşılaşmazsın aynılarıyla
Sığınmaz acıların tek kişilik bedenine, tek kişilik değildir çünkü onlar
Tek kişilik olmaya müsait değildir senin diken devesi kaplı yüreğin
Yürek savaşır, yürek yarışır kendiyle en çok Tek kişilik bir savaştır ve galip gelen yenilenin kardeşidir aslında. Kim yenerse yensin iç acır, kanar
Kanayan yaranın zordur kapanması
Uçurumdan atmaya çalıştığın ve her seferinde ya beraber yuvarlandığın ya da eline zamkla yapıştırılmış gibi çıkmayan acıların izin vermez onları yok etmene, sen ne kadar didinsen de
Hangisinin doğru olduğuna karar veremezsin, kararsız senaristler gibi, öldürsen mi, yaşatsan mı başkarakteri
Bir meyve ağacının meyvelerini saymaya başlarsın saymayı yeni öğrenmiş çocuklar gibi, oyunlar bulursun kendine, unutmak için her şeyi
Kolay değildir hiç bir şey, Kolay da kolay değildir
Kolay demek yolun yarısını tamamlamak değildir, hep denildiği gibi
Kolay olmaz sileceklerin tüm camı silmesi
O yüzden bir hiç uğruna yaşattığın acıların bir hiç uğruna ruhunu kemirdiği anlardır, vazgeçişlerinin yaşandığı zamanlar,
Ve sen her vazgeçişte aslında yeniden sarılırsın vazgeçmeye çalıştığın her şeye
Ve bağlarsın onları bedeninin en saklı bölgelerine
Ve sen hep o yüzden her sabah bir iç çekersin onları yerine yerleştirmek istercesine
Sen diye bahsedersin şimdi olduğu gibi ikinci tekil şahıstan, yani kendine hepsen dersin yani ben'e
Ben işte hep bu yüzden ben diye konuşmam,
Yabancı olduğumdan en çokta kendime beklide
Hükmetmez hiçbir komutan kendisine
O yüzden ben hep sen olur hayatımın en kangren dönemlerinde
İşte ben hep o yüzden bedenime çakılı kalmış acılarımı işkenceyle çıkartmaya çalışırken hep sen derim kendime
İnsan kendi kendine işkence yapamaz diye
Sen yani Ben
Boğuldukça öğreniyorsun girdaplı vakitlerde yüzmeyi
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Ömer Hayyam'ın dünya ve insan hallerini en kestirme yoldan anlatan bir dörtlüğü.
Yıkık bir saray bu dünya dedikleri,
Gece ve gündüz atlarının durak yeri,
Yüz cemşitten arta kalmış bir dünya bu,
Yüz behram kendinin sanmış bu gökleri.
Yıkık bir saray bu dünya dedikleri,
Gece ve gündüz atlarının durak yeri,
Yüz cemşitten arta kalmış bir dünya bu,
Yüz behram kendinin sanmış bu gökleri.