Kırık Link Bildir! #275435 01-12-2007 16:11 GMT-1 saat
Günün birinde bir çiçekl, su karşılaşır ve arkadaş olurlar. Bu durum ilk önceleri arkadaşlık olarak devam eder. Gel zaman git zaman çiçek o kadar mutlu olur ki mutluluktan içi içine sığmaz. Çiçek anlar ki suya aşık olmuştur. İlk kez aşık olan çiçek, suyun hatırına etrafına güzel kokular saçar. Öyle zman gelir ki su da içinde çiçeğe karşı bir şeyler hissetmeye başlar. Çiçeğe aşık olduğunu zanneden su, ilk defa aşık oluyordur. Günler ve aylar birbirini kovalar ve çiçek "acaba su beni seviyor mu?" diye düşünmeye başlar. Çünkü su pek ilgilenmez çiçekle. Halbuki çiçek alışkın değildir, böyle bir sevgiye. Çiçek dayanamaz ve suya "seni seviyorum" der. Su, "ben de seni seviyorum" diye karşılık verir. Aradan zaman geçer ve çiçek yine suya "seni seviyorum" der. Su sabırla "ben de" der. Çiçek sabırlıdır, bekler, bekler, bekler... Ççek koku saçamaz hale gelir. Son bir kez suya, "seni seviyorum" der. Su da ona, "söyledim ya ben de seni seviyorum" der.
Gün gelir çiçek hastalanarak yataklara düşer. Çiçeğin artık, rengi solmuş çehresi sararmıştır. Su da çiçeğin başında bekler ona yardımcı olmak için. Çiçeğin öleceği bellidir ve son kez zorlukla başını döndürerek suya der ki, "seni ben gerçekten seviyorum". Çok hüzünlüdür su. Bu durum karşısında son çare olarak çiçeği kontrol etmek amacıyla bir doktor çağırır.
Muayeneden sonra doktor şöyle der:"Hastanın durumu ümitsiz artık elimizden bir şey gelmez." Su sevgilisinin ölümüne sebep olan hastalığı merak eder ve doktora sorar. Doktor, yukarıdan aşağıya bir bakar suya ve der ki:"Çiçeğin bir hastalığı yok dostum, bu çiçek sadece susuz kalmış, ölümü onun için." Su anlar ki sevgiliye sadece, "seni seviyorum" demek yetmez.
daha önce verilmiş mi bilmiyorum ama verildiyse de yeniden hatırlatmak istedim