> 1 <
FuRKaN216
Albay
7836 ileti
Yer: lere tükürmeyin tükürülcek o kadar surat varken:D
İş: de bu benim profilim:)
Kayıt: 13-12-2006 18:56
İş: de bu benim profilim:)
Kayıt: 13-12-2006 18:56
Kırık Link Bildir! #279604 04-01-2008 22:54 GMT-1 saat
Uzun süre özentiyle paket taşıdım mintanımın cebinde. Duman içerisinde olmaktan hoşlanmasam da, nikotini canım çekmese de kendimi, büyüdüğümü onunla ispat etmeye çalışıyordum. 'Ben asla tiryaki olmam' diye de kendimi ve çevremi sözde rahatlatıyordum. Gerçekten de bu melun maddeye alışacak gibi görünmüyordum. 'Ben asla sigaraya alışmam' iddialı düşüncesine sahiptim. Tiryakilik ve bağımlılık kavramları havsalamdan uzaktı. Dumanını içime çekince boğulacak gibi oluyordum. Öksürüğüm etraftan yankılanıyordu. Onun içindir ki dumanı ağzımda biriktirip üflüyordum. 'Ben dudak tiryakiliğinden öteye gitmem' diyordum kendi kendime. Tiryakilik hikâyelerine de içten içe gülüp geçiyordum.
Geçen zaman çok şeyi değiştirdi hayatımda. Kokusundan nefret ettiğim sigara, hayatıma iyiden iyiye girmeye başladı. Sigaraya bakışımda köklü değişiklikler oldu. Artık onsuz yapamıyordum. Gösteriş merakıyla başladığım bu illet, kanıma girmişti. 'Sigarayı yakan aslında kendini de yakar' düşüncesi ilk gençlik yıllarımda bana uzaktı. Fakat geçen zaman bana bunu gösterdi. Her sigara yakışımda biraz da sağlığımı, umutlarımı, kendimin ve sevdiklerimin geleceğini yakıyordum. Fakat bunun farkına vardığımda artık çok geç olmuştu. Çünkü zamanla roller değişmiş, ilk yıllarda kontrolümde olan sigara, beni kontrol altına almıştı. İnanmak istemesem de ben bir tiryakiydim. Üstelik dudak tiryakisi filan da değil
Gençliğimde kuş gibi çıktığım yokuşlar zamanla kâbusum olmuştu. Üç katlı apartmanın merdivenlerini çıkınca komaya giriyordum. Gece öksürükleri ve hırıltıları sadece eşimi değil, komşuları da rahatsız ediyordu. Nefes darlığı çekmeme rağmen bu kötü arkadaştan birkaç gün üst üste ayrı kalamıyordum. Zihnimden eski bir şarkının 'ne seninle ne sensiz dizesi geçiyordu hep Dost sandığım sigara, beni dik yokuşlarda yapayalnız ve çaresiz bırakıyordu. Fakat tuzağına düşürmüştü beni bir kere. Hayatımın bir parçası olmuştu. Sapsarı olmuştu inci gibi bembeyaz dişlerim Yürürken bacaklarım, yazarken ellerim, okurken dudaklarım titriyordu. Sabahları kalktığımda ağzımda hep bir acılık hissediyordum.
Geçen zaman aleyhime işliyordu. Sigarayla süren yirmi yıllık zorunlu birlikteliğim beni hayat yolunda yaya bırakmıştı. Doktora gitmiş, tedaviye başlamıştım. Doktor; çektiği akciğer röntgenimi bana göstermiş, mevcut durumu uzun uzun izah etmişti. İçimde avuç dolusu zehir saklıydı. Zifir bağlamıştı akciğerlerim. Fakat bununla da kalmamış, korktuğum başıma gelmişti. Sigaradan neşet eden akciğer kanseri hücrelerimin dengeli çoğalmasını bozmuş, adeta bir köstebek misali yuvalanmıştı. Kanser vücuda yayılıyordu. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de kangren olan ayağım kesildi. Ben sigarayı bırakamadım, fakat sigara beni ayaksız bıraktı. Artık her geçen gün hayattan biraz daha kopuyordum. Hayata tutunacağım dallar sert rüzgârlarda kırılmış. Çok yalnızım, sevdiklerim de terk etmiş beni.
Şimdi karanlık köşe başlarında korku ve tedirginlik içerisinde ölümü bekleyen umarsız bir hayal avcısından farksızım. Artık sigarayla yollarımız ayrıldı. Fakat iş işten geçti bir kere. O, yapacağı hainliği yaptı, beni benden kopardı, başka kurbanlar seçmek için vazifesine döndü. Gençler, siz siz olun, iradenize sahip olun, o lanetlinin tuzağına düşmeyin. Onun sahte gülücüklerine kanmayın. Benim gibi kor ateşlerde yanmayın. Hadi atın elinizden onu...
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu