> 1 <
Kırık Link Bildir! #284651 04-02-2008 12:40 GMT-1 saat
Bedir harbinde öldürülen müşriklerin bir çukura konulması emredildi. Birkaç gün sonra peygamber efendimiz, çukurun başına gelip durdu. Çukurdakilere kendilerinin ve babalarının isimlerini birer birer söyleyerek buyurdu ki:
(Rabbinizin size söz verdi ine kavuştunuz mu? Ben Rabbimin söz verdi ine kavuştum.)
Hazret-i Ömer, bunu işitince, Yâ Resûlallah, leş olmuş kimselere mi söylüyorsunuz? dedi. Bunun üzerine Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Beni Peygamber olarak gönderen Rabbim hakkı için söylüyorum ki, siz beni onlardan daha iyi işitmiyorsunuz. Fakat cevâb veremezler.)
Kabir ehli de acı ve zahmet çekti i için Peygamber efendimiz, ölünün kemiklerini kırmayı yasaklamıştır. Kabrin üstüne oturan kimseye buyurdu ki:
Yazıklar olsun sana!..
(Ölüye kabirlerinde ezâ etmeyiniz! Diriler, evlerinde, elem, zahmet duyup hissettikleri gibi, ölü de kabrinde öylece elem ve ezâ duyar.)
(Ölü, kabre konulunca, ardından gelenlerin ayak seslerini duyar. Mezardan başka onunla konuşan olmaz. Mezar der ki: Benim nasıl oldu umdan ve bendeki korku ve sıkıntılardan sana söylenilenler azdır, benim için ne hazırladın? Yazıklar olsun sana ey insano lu! Ben varken neye gururlandın? Benim, sıkıntılı, karanlık, yalnız ve böceklerle, kurtlarla dolu bir yer oldu umu bilmiyor muydun? Üzerimden geçerken, bir aya ın geride, bir aya ın ileride şaşkınca durdu un zaman, neye aldanmıştın?
E er o kimse sâlihlerden ise bir ses der ki: Ey mezar, neler söylüyorsun, o do ruluk üzere idi? Emr-i maruf nehy-i münker yapardı. Ona elbette yeşil bahçeler hazırladım.
Sonra bedeni nura çevrilir, ruhu gö e çıkarılır.)
(Bir kimse, tanıdı ının mezarı başına gidip selâm verince, ölü onu tanır ve selâmına cevâb verir. Tanımadı ı kimsenin de kabrine gidip selâm verince, ölü selâmına cevâb verir.)
(Ölü, yakınlarının kendisine ba ırarak a lamasından azâb duyar.)
(Müminin rûhunu rahmet mele i alır. Ölüler, dünyada müjde isteyenlerin toplandı ı gibi, bunun etrafına toplanırlar. Ona çeşitli sorular sorarlar. İçlerinden birkaçı da, Kardeşinizi bırakın dinlensin! Çok sıkıntılı yerden geliyor derler. Etrafına üşüşürler. Dünyadaki tanıdıklarını sorarlar.)
(Bir ölü, dünyada sevdi i bir kimse, kendisini ziyârete geldi i zaman sevinir.)
(İnsanların yaptıkları işler, pazartesi ve perşembe günleri, Allahü teâlâya arz olunur. Enbiyâya, evliyâya ve ana-babaya cuma günleri gösterilir. İyi işleri görünce sevinirler. Yüzlerinin parlaklı ı artar. Kötü işlerinizi görünce üzülürler. Allahtan korkun, ölülerinizi incitmeyin!)
Kabir meyyiti sıkar...
Meyyit, kabre konulunca, ne kadar sâlih olsa da kabir onu sıkar. Nitekim, eshâb-ı kirâmın büyüklerinden Sad bin Muâz hazretleri sayısız fazîlet ve kerâmetler sahibiydi. Hattâ vefât edince Arş-ı rahman onun için titremişti. Buna ra men kabre konuldu unda toprak onu sıktı. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Toprak Sad bin Muâzı öyle sıktı ki, iki tarafındaki kemikler birbirine geçti.)
(Ölü îmânsız ise, kabir onu öyle sıkar ki, kaburga kemikleri birbirine geçer. Kabirden kalkıncaya kadar azâb içinde kalır.)
Kabir sıkması, kâfirlere azâb müminlere ikrâm içindir. Meselâ bir anne kaybolan o lunu bulsa, sevinçten onu nasıl ba rına bastırırsa, kabir de sâlihleri böyle sıkar.
Ebülleys-i Semerkandî hazretleri buyurdu ki:
Kabir azâbından kurtulmak isteyen, namaza devam etmeli, sadaka vermeli, Kurân-ı kerîm okumalı, Allahü teâlâyı çok tesbih etmeli; hainlikten, dedikodudan ve üzerine idrar sıçratmaktan kaçmalıdır.
Peygamber efendimiz iki kabrin yanından geçerken buyurdu ki:
(Şu iki kimse azâbdadır. Biri, üzerine, idrar sıçratırdı, di eri ise insanlar arasında söz taşır, ko uculuk ederdi.)
Korkunç manzara!..
Gurbetten gelen bir kimse, hastalanan kız kardeşinin ziyâretine gitti inde, onu vefât etmiş buldu. Bir kabir kazıp onu defnetti. Eve döndü ünde para cüzdanını kabirde düşürdü ünü anladı. Kabristana gitti. Kardeşinin mezarını açıp cüzdanı buldu. Fakat bu anda korkunç bir manzarayla karşılaştı! Kabri hemen kapatıp eve dönünce annesine sordu:
- Kardeşimin ne gibi hatâları vardı?
Annesi dedi ki:
- Kardeşin namaza gevşek davranır, dedikodu eder, söz taşır ve üzerine idrar sıçratarak temizli e riâyet etmezdi.
Kardeşi, azâbın bu günâhlar sebebiyle oldu unu anladı.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu