> 1 <
Kırık Link Bildir! #291341 15-03-2008 09:08 GMT-1 saat
Madde 4. Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez.
Madde 6. Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olmaksızın yayınlanamaz.
Madde 12. Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarla yapmaktan sakınır.
Yukarıda yer alan 3 madde Basın Konseyi tarafından belirlenen Basın Meslek İlkeleri'nin maddelerindendir. Söz konusu ilkeler, gazetecilik mesleğinin saygın ve olması gerektiği gibi icra edilmesi ve gazeteciliğin saygınlığının korunması amacıyla hazırlanan toplam 16 maddelik bir bildiriden ibarettir. Gazetecilik yapan ve bu işi onuru ile yapmaya çalışan her muhabir, köşe yazarı, editör, yayın yönetmeni kısacası tüm basın çalışanları bu ilkeleri uygulayarak mesleğin gereklerini yerine getirmeye çalışır.
Bu ilkeleri alıp yanına Hıncal Uluç'un yazılarını koyduğunuzda hemen her yazısının bu ilkeler ile sürekli çelişen ve ters düşen unsurlar içerdiğini görmek zor değildir. Hıncal Uluç yazılarını kaleme aldığı köşesinde kural tanımaz ( ya da sadece kendince bilinen ve kabul gören yakışıksız kuralları içinde) etik ve meslek ilkelerinden uzak yazıları ile adeta kendi nefret imparatorluğunu kurmuştur.
Kendi hayal dünyasında çirkin senaryolar yazan insanlara ve kurumlara saldıran, okuyucularını adam olanlar ve olmayanlar diye tasnif eden Hıncal Uluç'u bu noktada okuruna saygılı gazeteci ya da köşe yazarı olarak nitelemek de mümkün değildir.
Zaten bu tarz nefret dolu ve gerçeklikten uzak yazıları kaleme alan bir kişi kendi kafasındaki gizli gündemi şahsi çıkarları doğrultusunda takip ettiğinden gazetecilik gibi bir kamu görevini yerine getirmesi mümkün değildir. Hıncal Uluç şunu bilmelidir ki gazete köşeleri kendini tatmin etme ve kişisel nefret kusma yeri değildir.
Hıncal Uluç bir gazetecinin olması gerektiği şekilde objektif ve tarafsız değildir. Bu mesleğe yıllarını vermiş olsa da son yıllarda gözünü bürüyen Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe nefreti artık bu mesleği yapabilmesine olanak bırakmayacak noktalara varmıştır. Hıncal Uluç yıllardan beri Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım düşmanlığı ile bölücülük yapmakta toplumu kamplara bölerek takım taraftarları arasında düşmanlık tohumları ekmektedir.
Hıncal Uluç'un yazdıklarına bakacak olursanız Fenerbahçe adeta bölücü ve derhal kapatılması gereken bir yasadışı kurumdur. Bir köşe yazarı milyonların gönül verdiği desteklediği bir spor kulübüne karşı nasıl bu şekilde yakıştırmalar yapabilmektedir?. Dürüstçe Hıncal Uluç kendine şu soruların cevabını verebilmekte midir?;
Fenerbahçe Kulübünün gelişmesinde marka değerinin büyümesinde Aziz Yıldırım'ın nasıl bir şahsi çıkarı olabilir?
Fenerbahçe'nin her alanda büyümesi nasıl bir tehdit oluşturmaktadır?.Neden Fenerbahçeliler potansiyel suçlu olarak gösterilir?
Neden Fenerbahçe'nin tüm başarıları ardında şüphe, rakiplerin başarıları ardında özellikle Fenerbahçe'ye karşı mücadele ile elde edilen zafer arayışı vardır?
Sporu düzenleyen üst kuruluşlarda görev alan Fenerbahçeliler neden Hıncal Uluç'a göre hep taraflı sadece rakipler objektiftir? Fenerbahçeli yöneticilerin bu kuruluşlarda görev alması neden hep komplo senaryoları ile izah edilir?
Fenerbahçe Spor Kulübü illegal bir örgüt müdür? Üyeleri illegal bir örgütün üyesi midir?
Fenerbahçe Spor Kulübü'nün büyümesinde Hıncal Uluç nasıl bir tehdit görmektedir?
Başarılı olanı ve başarıyı yazmak yayınlamak neden Hıncal Uluç tarafından kutsal ittifak(medya) gibi son derece yakışıksız ve çirkin bir kavramla izah edilir? Neden Fenerbahçe ile ilgili olumlu yayınlar taraflı görülür? Bu yayına izin veren spor müdürleri neden yönlendirilmiş olmakla suçlanır?
Aslında tüm bu soruların doğru ve tarafsız yanıtları Hıncal Uluç tarafından da bilinmektedir. Ama Hıncal Uluç'un gözünü kör eden düşmanlık ve nefret bunları görmesine engel olmaktadır. Hıncal Uluç'a tavsiyemiz; bu mesleği artık bırakması ve yerini basın meslek ilkelerine bağlı objektif kişiler devretmesidir.
Bundan sonra eminiz ki aklıselim herkes Hıncal Uluç'un, yazılarını okumayacak ve yorumlarını takip etmeyecektir. Adının gereği olarak neden olduğunu anlayamadığımız bir şekilde yıllardır başta kulübümüz olmak üzere tüm spor dünyasından hınç almaya çalışmaktadır ama artık bunu bırakma zamanı gelmiştir.
Başta taraftarlarımız olmak üzere tüm sporseverleri Hıncal Uluç'un köşe yazarlığı yapmaya devam etmesi halinde kendisinin yazdıklarını okumamaya, yaptığı TV yorumlarını dinlememeye davet ediyoruz. Bu Türk sporunda nefretin, yerini sağduyu ve fair play ruhuna bırakması için önemli bir adım ve başlangıç olacaktır.
Fenerbahçe Spor Kulübü
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu