> 1 <
Kırık Link Bildir! #292306 19-03-2008 15:43 GMT-1 saat
Başörtüsü ve Kur'an-ı Kerim dağıtan, seçim otobüsüne türbanlı kadın fotoğrafı koyan ve genel merkezde aşure pişiren CHP yönetimi, başsavcının 'laiklik tanımı'nı çiğniyor.
İddianamedeki suç isnatları, aslında tüm partilerin kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu. Bu çerçevede özellikle CHP'nin dosyası kabarık. CHP, 22 Temmuz seçimleri öncesinde vatandaşın gözündeki 'başörtüsü karşıtı' imajını kırmak için Yozgat'ta başörtüsü dağıttı.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarında da Trabzon'da aynı yola başvuruldu. Sakarya örgütü, üzerinde türbanlı kadın fotoğrafı olan seçim otobüsüyle vatandaştan oy topladı. CHP Genel Başkanı Baykal, çeşitli tarihlerde türbanlı üniversite öğrencileriyle fotoğraf çektirdi.
Bu fotoğraflar, CHP'nin resmî bülteninde ve internet sitesinde defalarca yayınlandı. Anamuhalefet partisi, yıllardır parti genel merkezinde dinî bir gelenek olarak kabul edilen aşure tatlısı dağıtıyor. CHP'nin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) raporuna göre CHP'li milletvekilleri, 50'yi aşkın bölgede aşure törenlerine katıldı. CHP, başsavcının kapatma gerekçesi gördüğü dinî bayramlaşmaları da yıllardır parti genel merkezinde sürdürüyor.
Baykal, büyük günahları saydı; İmamı Azam'ı anlattı
İddianameyi, "objektif ve tarafsız" bulduğunu söyleyen Baykal'ın anamuhalefet liderliği sürecinde kullandığı birçok ifade, başsavcıya göre 'laikliğe aykırı.' Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında başörtüsüyle ilgili görüşlerini anlatırken Kur'an-ı Kerim'i ve hadisleri kaynak gösterdi. Hanefi mezhebinin kurucusu Ebu Hanife'den örnekler verdi.
İmamı Azam Ebu Hanife'nin namaz kılarken dahi saçın dörtte birinin görünmesinin namazı bozmadığını söylediğini hatırlatarak, "Ne oldu şimdi? Türban anlayışının en azından bu söylediğimiz büyük düşünürler tarafından benimsenmediği ortaya çıktı. Ben bunu hatırlatıyorum. Boş konuşmuyorum, bir şeye dayanarak söylüyorum. Başbakan çıksın, Ebu Hanife ile tartışsın. Ebu Hanife söyleyeceğini söylemiş." diye konuştu.
Baykal, aynı grup toplantısında anamuhalefet lideri sıfatıyla İslamiyet'teki büyük günahları saydı: "Allah'a ortak olma, büyü yapma, adam öldürme, faiz ve yetim hakkı yeme, savaştan kaçma, namuslu kadınlara iftirada bulunma, yalan şahitlik, sözünde durmama, emanete ihanet; İslamiyet'teki büyük günahlar arasındadır." Baykal, 30 Ocak'ta ise "Biz türban takan kızlarımıza sahip çıkıyoruz, onları koruyoruz." ifadesini kullandı.
Sefa Sirmen'den hacılara Kur'an-ı Kerim
Ocak 1993: CHP İzmit Belediye Başkanı Sefa Sirmen, hacca gidenlere Kur'an-ı Kerim dağıttı. Kur'an'ın iç sayfasında "Bu Kur'an-ı Kerim, İzmit Belediye Başkanı Sefa Sirmen'in 1993 yılında hacca giden Kocaelililere armağanıdır." yazısı yer aldı. Kur'an-ı Kerim'in, İstanbul'da bulunan Şenyıldız Yayınevi tarafından Sel Matbaacılık'a 50 bin adet bastırıldığı ortaya çıktı.
Yozgat ve Trabzon'da başörtüsü dağıtıldı
13 Temmuz 2007: CHP, Yozgat'ta farklı bir seçim çalışması yürüterek vatandaşlara başörtüsü dağıttı. Kadın Kolları İl Başkanı Özgür Karslıoğlu, "Başörtüsü karşıtı gibi gösteriliyorduk. Bundan rahatsızlık duyduğumuz için gittiğimiz yerlerde eşarp dağıtmaya başladık." dedi.
8 Mart 2008: Trabzon Kadın Kolları Başkanı Sevgi Erol, kadınlara başörtüsü dağıttı.
Seçim otobüsünde türbanlı kadın kullanıldı
21 Temmuz 2007: CHP Sakarya İl Örgütü, üzerinde kapalı kadın fotoğrafı olan seçim otobüsüyle halktan oy istedi. Parti yönetimi konuyla ilgili tatmin edici bir açıklama yapamadı.
Genel merkezde aşure merasimi
23 Ocak 2008: Alevilerin yas orucunun sona ermesi nedeniyle, CHP Genel Merkezi'nde aşure dağıtıldı. İlk aşure tasını CHP Genel Başkanı Deniz Baykal doldurdu.
İddianamede Sezer'e 15 kez atıf yapılmış
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın hazırladığı iddianameyle ilgili tartışmalar sürüyor. Başvuruda, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in adından sıkça söz ediliyor. Sezer'in, hükümetin birçok kanuni düzenlemesini veto ettiğine dikkat çekilirken buna ilişkin gerekçelere geniş yer veriliyor. Başsavcı, kendisini bu göreve atayan Sezer'e 15 kez atıfta bulunuyor. İddianamede, 'laiklikten ne anlaşılması gerektiği' konusunda, 'devletin dinsel özgürlükleri sınırlayabileceği' savunuluyor. Bu görüş de Sezer tarafından Harp Akademileri'nde yaptığı konuşmada dile getirilmişti.
15 yıl önce yaşanan Madımak olayı iddianamede
15 yıl önce yaşanan Madımak hadisesinin hatırlatılması kapatma davasının dikkat çeken yönlerinden biri. 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta gerçekleştirilen Pirsultan Abdal etkinlikleri sırasında yakılan Madımak Oteli'nde 37 kişi hayatını kaybetmişti. Hadisenin olduğu tarihte Süleyman Demirel'in başbakanlığındaki DYP-SHP hükümeti işbaşındaydı. İddianamede şöyle denildi: "Davalı partinin söylemleri incelendiğinde Cumhuriyet devrimlerinin ve özellikle laiklik uygulamalarının 'inananlar için bir zulüm' olduğu iddiası sürekli vurgulanarak toplumda Cumhuriyet'e karşı bir inancın oluşturulmasının amaçlandığı görülmüştür. Oysa Cumhuriyet tarihi de, insanlık tarihi de, zulmedilenlerin köktendinciler değil, farklı bir şeye inandığı, inancının gereğini yerine getirmediği ya da inanmadığı, laik hukuka göre karar verdiği, laikliği savunduğu için yakılanların, öldürülenlerin, laikler olduğuna tanıklık etmiştir."
'Cemevi, cami gibi olmaz' diyen vekile yasak istedi
İftar çadırları kapatma gerekçesi olarak gösterilirken Başbakan Erdoğan'ın Alevilerin Muharrem iftarına katılmasından hiç bahsedilmedi. Cemevleriyle ilgili yorum yapan AK Parti'nin Alevi kökenli Kütahya Milletvekili Hüseyin Tuğcu hakkında ise siyaset yasağı istendi. Tuğcu, "Cemevleri resmî statüde camiler gibi birer ibadethane olamaz. Bu durum, Müslüman Türk toplumunun ayrışmasında ve birbirlerine karşı bakış açılarının sertleşmesinde etkin rol oynayabilir. Ne Osmanlı ne de Cumhuriyet döneminde cemevi kavramı olmadı. Alevi-Bektaşi Türk kültüründe toplantı mekânı olarak geçmişte 'dedeevi' tabiri kullanılırken günümüzde cemevi kavramı ön plana çıkmıştır." şeklinde konuşmuştu.
Çocuklara bisiklet dağıtılması suç
Dava dosyasında, belediyelere Kur'an kurslarını teşvik ettikleri suçlaması yöneltildi: "Bazı belediye başkanları din istismarını çocuklara kadar indirerek, Kur'an kursu öğrencilerine bisiklet, bilgisayar, top gibi hediyeler dağıtmışlar, çocuklara hitaben yaptıkları konuşmalarda yaşıtlarının Kur'an öğrenmek yerine, yazlıkta, denizde tatil yapmalarını eleştirmişlerdir." Hükümetin YÖK'le ilgili yaptığı düzenleme hatırlatılırken de 'yasanın karşısına dikilen sivil toplum örgütleri' olarak Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı sayıldı.
Dosyada 'bikini' sürprizi
Meclis'te yaşanan 'bikini' tartışması, davanın ilginç delillerinden biri. CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, "Bikiniyle Meclis'e gelsem ne olur?" diye sormuştu. Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç, cevap verdi: "Bikiniyle Meclis'e girmemeli, yaşı geçmiş." Başsavcı, Arınç için bu ifadesi sebebiyle yasak istedi. Diyarbakır Valiliği tarafından yayınlandığı gün yalanlanan bir haber de 'kapatma gerekçeleri' arasında. 15 Şubat'ta bazı gazetelerde 'Diyarbakır'da içki yasağı var' şeklinde bir haber yayımlanmıştı. Diyarbakır Valiliği İl Dernekler Müdürü Mehmet Selim, bu haberi anında tekzip etti. Selim, lokallere 31 Mart 2005'te yürürlüğe giren Dernekler Yönetmeliği'ndeki hususlara uyulması konusunda bir tebligat gönderdiklerini açıklamıştı.
'Başörtüsü gereklilik' diyen Diyanet'e kızdı
Başörtüsü tartışmalarında konunun dinî yönüyle ilgili görüş belirten Dinayet İşleri Başkanlığı, suçlamalardan nasibini aldı. Diyanet, 'başörtüsünün dinin gereği olduğunu' belirtmişti. İddianamede, buna şöyle cevap verildi: "Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından türbanın dinin gereği olduğunun belirtilmesi, bu örtünme biçiminin laik hukuk düzeninde korunma göreceği sonucunu doğurmaz, aksi düşünce, dinin gereği olduğu tartışma götürmeyen İslam şeriatının miras, devletler, aile, ceza hukuku gibi konulardaki bazı kurallarının da uygulanmasına kapı açar."
27 Nisan bildirisindeki hususlar yok
İddianamede, Köşk seçimleri sırasında Genelkurmay Başkanlığı'nın yayımladığı 27 Nisan bildirisindeki hususlara yer verilmedi. Kamuoyunda tepki çeken bildiride 'Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri' eleştiriliyordu. Eğitimin önemli bir yer tuttuğu dosyada Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine temas edilmedi. Sadece, 'dinî bayram ve günlerin ulusal bayramları gölgeleyecek bir tanıtım ve gösteriş içinde kutlanması'nın suç olduğuna yönelik bir ifade kullanıldı.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
hedehödö
fe eyne tezhebun!
Yarbay
1323 ileti
Yer: evet yerim
İş: yalova müftüsü
Kayıt: 19-10-2006 21:35
İş: yalova müftüsü
Kayıt: 19-10-2006 21:35
#292385 19-03-2008 21:42 GMT-1 saat
Güzel bir yerden yakalanmış. Bunları Chp yaparsa suç değil Akp yaparsa suç. Komik...
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
FuRKaN216
Albay
7836 ileti
Yer: lere tükürmeyin tükürülcek o kadar surat varken:D
İş: de bu benim profilim:)
Kayıt: 13-12-2006 18:56
İş: de bu benim profilim:)
Kayıt: 13-12-2006 18:56
#292387 19-03-2008 21:57 GMT-1 saat
Nedense bunlar hep görmezlikden geliniyor. Merak adiyorum bu resimleri Bassavci nasil yorumlardi...
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Alıntı:
FuRKaN216 :
Nedense bunlar hep görmezlikden geliniyor. Merak adiyorum bu resimleri Bassavci nasil yorumlardi...
Güzel soru gidip bi soralım
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Kan kaybedîyør hayatım.Can çekîşîyør hayaLLerîm..Gîdîyørum..yanLış hayat Døğru yaşanmaz asLında..öğreniyorum
SEFA NERDESİN
SEFA NERDESİN