> 1 <
Kırık Link Bildir! #296059 17-04-2008 14:18 GMT-1 saat
Astım hastalığı toplumda genellikle 'nefes darlığı' olarak biliniyor. Koşarken, oynarken ve hatta gülerken gelişen uzun süreli öksürük ya da nefes alma zorluğu, hırıltılı solunum, bu hastalığın başlıca belirtileri olarak biliniyor. Bazı hastalarda bu bulgular, aniden başlayabiliyor. İlerleyen dönemde görülen nefes darlığı ise giderek solunum yetmezliğine ve ölümle sonuçlanabilecek astım krizlerine yol açabiliyor.
Çoğunlukla kalıtsal nedenlerden kaynaklanan astım hastalığının ortaya çıkmasında, çevresel faktörler de rol oynayabiliyor. Viral enfeksiyonlar, hava kirliliği, sinüzit ve bazı ilaçlar bu hastalığın oluşma nedenlerinin başında geliyor. Uzmanlar, erken çocukluk evresinde solunum güçlüğüne en fazla viral enfeksiyonların neden olduğunu belirtiyor. Ancak, her viral enfeksiyon sonucu nefes darlığı çeken çocuğun daha sonra astım olacağı gibi bir kural bulunmuyor. Öte yandan, ilk bir-iki yılda, ikiden fazla hırıltılı solunum, bronşit, ya da zatürree başlangıcı gibi tanılar konulan bebeklerin çok dikkatle izlenmesi ve alerjik bir alt yapılarının olup olmadığının incelenmesi gerekiyor.
Çocukluk çağında en sık görülen astım nedenlerinden biri de alerjiler. Erken çocukluk çağına özgün alerjenler olan tanımlanan inek sütü, yumurta ya da solunum yoluyla alınan küf, ev tozu akarları, evde yaşayan evcil hayvanlar, astım hastalığına zemin hazırlayabiliyor.
Astımda erken tanı büyük önem taşıyor. Erken tanı ile hastalığın yerleşmesi ve kemikleşmesi önlenebiliyor. Modern tıpta bu hastalığa karşı çok etkin ilaç tedavileri bulunuyor. Ancak, çevre faktörlerinin kontrol edilmesi, en az ilaç tedavisi kadar önem taşıyor. Çocuklarda hastalığın erken tanısı için birçok kan, deri ve solunum testleri bulunuyor. Uzmanlar, astım belirtileri gösteren çocukların bir an önce bir hekim tarafından incelenmesini ve gerekli önlemlerin mümkün olduğunca erken alınmasını öneriyor.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu