ZAZ ekolünün devamı niteliğindeki filmlerin son örneği olan En Süper Kahraman, adından da anlaşılacağı üzere, süper kahraman filmlerinin bir parodisi. Fakat türün çoğu örneğine göre oldukça tembel bir parodi karşımızdaki. Çünkü sadece ilk Örümcek Adam filminin öyküsünü kendince yorumlayarak tekrarlıyor. Araya da Batman ve X-Men serisine yönelik birer sekans ve küçük bir detay olarak Fantastik Dörtlü'den bir karakter ekliyor.
İlk Örümcek Adam filmini hatırlıyorsanız, öyküsünü tekrarlamaya gerek yok aslında. Bu kez, okul gezisi sırasında laboratuarda geliştirilmiş bir yusufçuk tarafından ısırılan asosyal genç oğlanımız doğaüstü yeteneklere sahip oluyor. Yine komşunun güzel kızına aşık. Ve okulun popüler oğlanının ilaç şirketi sahibi babası, kendi geliştirdiği teknolojiyle bir canavara dönüşüyor.
Bu alt türün seyircisi hala var; en son Korkunç Bir Film 4'ün gişe başarısı bunu gösterdi. Fakat karşımızdaki yeni örnekte, parodisi yapılmaya soyunulan filmlerin bile mizah unsurunu daha başarıyla kullanabildiğini görmek meseleyi özetliyor. Örümcek Adam filmlerinde Sam Raimi'nin mizahı her zaman mevcuttur ve gerçekten güldürmeyi de başarır. En Süper Kahraman ise aynı komik durumları tekrarlarken bile güldüremiyor seyirciyi.
Zaten, ele aldığı yapımlardaki sahneleri -daha absürd bir tonda- tekrarlamaktan daha fazlasını yapması gerekmez mi bu filmlerin? Bağımsız bir final oluşturmaya çalıştığı son 15 dakika içinde yüzümüzde bir gülümseme yaratmayı bile başaramaması, kendi mizahını oluşturamadığının ispatı. O zaman bunu kendi klasmanının başarılı örneklerinden biri sayamayız.
Zeka parıltısı göstermeyen, kendisi zaten parodi içeren filmleri aynı ölçüde yaratıcı olamadan kopyalayan, sinema salonlarındaki bir kontenjanı doldurmaktan fazlasına yaramayacak bir film En Süper Kahraman. Tabii ki boş bir vakit geçirme aracı arayanları salonlara çekebilir ama gerçekten kimseyi eğlendirebilir mi? Zannetmiyorum