Lorenzo...
Bizim Lorenzo'yu çok takdir ettim doğrusu...
Şimdi diyeceksiniz ki, "Kimdir bizim Lorenzo?"
Ne ayıp...
Tanıştırayım hemen.
IMF Türkiye Masası Şefi.
Lorenzo Giorgianni.
İtalyan kökenli, Amerikalı bir arkadaş...
Geçen hafta "baba" olmuş bizim Lorenzo.
Nerden duydun, derseniz...
Ali Babacan açıkladı.
Öyle bir Türkiye sevdası var ki bu Lorenzo'da, üç günlük bebeğini bırakıp, Türkiye'ye koşmuş... Memleketi iyi idare edip etmediğimizi kontrol etmek için.
Çünkü malum, bebek kendini idare edebilir de...
Türkiye edemeyebilir.
Mazallah.
Sizi bilmem...
Ekonomi sayfalarının satır aralarında kalan bu haber, benim ilgimi çekti hemen...
Çünkü benim ağabeyim de, tıpkı Lorenzo'nun bebeği gibi, yine böyle IMF'li bir günde doğmuştu.
1961'de...
Yani, IMF'nin kucağına "ilk" oturduğumuz yıl.
Benim birader 45 yaşına geldi...
Hâlâ o kucakta oturuyoruz.
Bu gidişle, Lorenzo'nun bebeği de 45'ine geldiğinde, hâlâ oturuyor oluruz...
Seviyoruz o kucağı çünkü.
Sayısız faydası var bize...
Bakın, Lorenzo'nun "aferin ama, biraz daha tasarruf yapın" dediği son IMF programının başarısından birkaç örnek vereyim size...
5 sene önce, 1 milyon 409 bin işsiz varmış bu ülkede... Şimdi 2 milyon 796 bin işsiz var.
İkiye katlanmış.
Devletin 101 milyar dolar borcu varmış 5 sene önce... Bugün 248 milyar dolar borcu var.
2.5 katı.
Adam başı 1.497 dolar borcumuz varmış 5 sene önce... Bugün adam başı 3.451 dolar borcumuz var.
2.5 katı.
Cari açık 9.8 milyar dolarmış 5 sene önce... 35 milyar doları bulacak bu sene...
3 katını devirmiş.
Çiftçiye 11 milyar dolar destek veriyormuşuz 5 sene önce... Bugün 3 milyar dolar destek veriyoruz.
3.5 katı azalmış.
İşçinin maaşı?
Yüzde 17 erimiş.
Peki memurun maaşı?
Yüzde 23 erimiş.
E daha ne olsun be kardeşim.
Hadi hep beraber...
İyi ki geeeldin Lorenzooo
İyi ki geeeldin Lorenzooo
İyi ki geeeldin
İyi ki geeeldin
İyi ki geeldin Lorenzooo