Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

BeybLaDe

beyblade güçleri

Forumlar / Eğlence / Çizgi Roman

 
> 1 <

Assasin

grup tuttuğum takım
Binbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 2082 ileti
Yer: Manhattan
İş: Öğrenci
Kayıt: 25-03-2006 08:01

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #309844 15-07-2008 08:42 GMT-1 saat    
Beyblade güçleri ve beyblade hakkında herşey



Japonya'da önce oyuncak olarak piyasaya çıkan, çizgi filminin yayınlanması ile bir salgın halini alan ve bütün dünyaya yayılan "BEYBLADE" yepyeni bölümleriyle atv ekranlarında fırtına gibi esmeye devam ediyor. Takao ve arkadaşları topaçlarını döndürüyorlar ve tarihin bütün gizli güçlerini yanlarına çekiyorlar. Çocuklar tarafından tiryakilikle izlenen "BEYBLADE", macerayı seven tüm çocukların beğeniyle izlediği bir çizgi film haline geldi.



Anime kelimesi, anlamı animasyon veya çizgi film olan Fransızca'dan alınmış olan Japonca bir kelimedir. Genel olarak Japon çizgifilmi olarak tanımlanabilir.

Osamu Tezuka Japonya'da çağdaş animenin öncüsü olarak kabul edilir. Genç yaşta 8 mm'lik kamerasıyla küçük animasyonlar çekmeye başlamış ve bu animasyonlarında Walt Disney ve Max Fleischer'ın eserlerinden ilham almıştır. Onun izinden yürüyen sanatçıların yapıtlarıyla anime adı verilen yeni bir stil ortaya çıkmıştır.

Anime ve diğer çizgi filmler
Animeler normalde insanların anladığı şekilde çizgi filmler değillerdir. Çizgi film denilince insanların ilk aklına gelen şey Bugs Bunny, Tweety, Scooby Doo gibi çocuk zekasındaki animasyonlardır. Halbuki animeler her yaştan insan için yapılır ve gerçek hayatta olan veya olmayan hemen her şey onun konusu olabilir. Çizimleri çok farklı ve etkileyicidir. Hatta Japonya da Prime Time denilen izlenme aralığına konan milyonlarca kişinin izlediği animelerde bulunmaktadır. Çoğu animenin içerisinde cinsellik öğeleride vardır ve bunu Walt Disney ekolü animasyonlarda göremezsiniz. Küçük izleyicilerin anlamayacağı sadece yetişkinlerin sezebileceği yapımlardır. Örneğin meşhur Sailormoon animesinde lezbiyen karakterler bulunmaktadır. Tabiki anime sadece cinsellik üzerine kurulu değildir. Örnek olarak pokémon adlı animede ash adlı pokémon eğitmeninin dünyanın en iyi pokémon eğitmeni olmak için gösterdiği çaba ve maceraları anlatılmaktadır. Buna pek çok örnek daha verilebilir.

Bazı animelerde karakterlerin büyük gözleri, uzun bacakları vardır. Bunu Japonların kısa boylu ve çekik gözlü olmalarının yarattığı bir komplekse bağlayarak açıklayanlar vardır ancak bu açıklama çizimlerin kökeninde batlı örnekler olduğunun bilinmemesinden kaynaklanır . İlk Walt Disney çizgi filmlerindeki karakterlerin büyük gözleri ve uzun bacakları vardı (Bambi vb.). Bu çizim tarzı bugün bazı batı animasyonlarında hala kullanılmaktadır. Örnek olarak Show TV ve TRT'de yayınlanmış olan Genç Pocahontas'ı ve İngiltere'de yapılmış olan Genç Robin Hood'u gosterebiliriz. Bu çizgi filmlerde de büyük gözleri, uzun bacakları olan karakterler kullanılmıştır ama bunlar anime değildir.

Walt Disney'den etkilenen Osamu Tezuka'nın yapmış olduğu animeler Disney'in bu tür çizimlerini kullanmışlardır ve bu uygulama bazı animelerde bügün de sürmektedir. Yani bu çizimlerin kökeni Japonların kısa olması değil, Walt Disney'in etkisidir. Bütün animelerde uzun bacak ve büyük göz kullanılmaz. Türkiye'de genelde sadece bu tür de olan animeler yayınlandığı için bu konuda bilgisi olmayan insanlar böyle sanmaktadır.

Japonların boy-göz takıntıları nedeniyle böyle şeyler yaptıklarına dönük inanç tamamen bir Aristo Mantığı'nın bir çıkarımıdır. Yani "biber acıdır, hayat da acıdır, demek ki hayat biberdir" gibi bir önermedir. Bu konuda doğru ve gerçek yorumlar yapabilmek için derin bir tarih ve psikoloji bilgisine ihtiyaç vardır. Uzakdoğu insanında böyle bir takıntı olduğu yadsınamaz. Japonya'da çoğu genç kız uzun topuklu ayakkabı giyer. Ama unutulmaması gereken bir şey varsa bunun sadece uzakdoğuya özgü bir takıntı olmadığıdır. Bu takıntı az veya çok dünyadaki bütün ülkelerde, bütün ırklarda vardır.Ama animelerde sadece büyük gözler uzun bacaklar değildir göze çarpan çoğunluğunda bizim normal hayata verdiğimiz tepkiler mimikler ve jestler daha fazla abartılı bir görsellikle ifade edilir.Örn: ağlayan bir anime çizgi kahramanın gözü yaşlarından sel olması başından dumanlar çıkması gibi...

Animelerin dünya animasyonundaki yeri
Türkiye'de bilinmemesine karşın birçok anime dünya çapında hayranlıkla izlenmekte ve değişik ülkelerdeki birçok saygın festivalde ödüller kazanmaktadır.

İlk renkli anime sinema filmi olan 1958 yapımı The White Snake Enchantress'ın Venedik, Meksika ve Berlin festivallerinde ödüller kazanmasının ardından dünya çapında söz sahibi olmaya başlayan animeler, uluslararası yarışmalardaki bu başarılarını her yıl daha da arttırarak sürdürmektedirler.

Anime'nin başarısına doğal olarak batılı animasyon şirketleri de kayıtsız kalmamaktadır. Uzun süredir batılı şirketlerle ortaklaşa birçok proje yapılmaktadır ve sonuçta ortaya mükemmel animeler çıkmaktadır. Buna Fransız-Japon ortak yapımı olan Mysterious Cities of Gold (Türkiye'de bilinen ismiyle Güneşin Oğlu Esteban) gibi birçok örnek sayılabilir. Ayrıca, batı animasyonun temsilciliğini yapan Disney de artık anime'lerin başarısını açıkca kabul etmektedir.

Bu nedenle, 1996 yılında yapılan Disney-Tokuma anlaşmasıyla Disney, Japon animasyonunun en büyük temsilcisi olan Studio Ghibli'nin anime filmlerinin dünya çapında dağıtımını ve pazarlanmasını üstlenmiştir. Ayrıca Disney, Studio Ghibli'nin hazırladığı anime filmlerinin üretim masraflarının bir kısmını karşılayarak bu filmlere yatırım yapmaya başlamıştır. Mesela Studio Ghibli'nin Tonari no Yamada-kun (My Neighbors the Yamadas) adlı filminin 2.4 milyar yen tutan üretim maliyetinin %10'u Disney tarafından ödenmiştir. Ayrıca Disney, anlaşma uyarınca dağıtımını üstlendiği Studio Ghibli filmlerinden olan Princess Mononoke'nin İngilizce dublajı için 2.4 milyon dolar harcayarak animelere vediği önemi bir kez daha vurgulamıştır.

Manga (çizgiroman)
Manga, Japonların çizgi roman için kullandıkları sözcüktür. Manga kelimesinin bilinen ilk kullanımı 1770'li yıllara dayanmaktadır. 19. yüzyıl boyunca kelime özel olarak, üzerinde karikatürler bulunan ağaç bloklarını, özellikle de Hokusai Katsushika'nın 1819'da yayınlanmış olan ve öğrencilerinin kullanması için kendisinin çizdiği taslak, çizim ve karikatürlerini adlandırmakta kullanılmıştır. Hokusai çizdiği taslakları iki Çince karakterin ["man" (kaygısız, ilgisiz) ve "ga"(resim)] birleşiminden oluşan “manga” kelimesiyle tanımlamıştır.

Japonya din ve kültür anlamında büyük ölçüde Çin'den etkilenmiştir. Özellikle 6. ve 7. yüzyıllarda yeni ve güçlü bir din olarak Budizm'in Japonya'da benimsenmesiyle birlikte, Budist tapınaklarının yapımını ve duvar resimlemelerini de beraberinde getirmiştir. Nara şehri bölgesinde bulunan Toshodoiji ve Horyuiji tapınaklarının duvarlarına ve tavanın arkasına İnsanları ve hayvanları konu alan çok çeşitli karikatürler yapılmıştır.

Japonya'nın bilinen ve tarihi kayıtlara geçmiş ilk karikatürler, 12. yüzyılın başlarında, Toba adında bir Budist rahip tarafından çizilen Chojugiga (Hayvan Yazıları)dır. Öyküsel ve resimli bu çalışmalar Japonların kendi mizah anlayışlarını da ekledikleri Çin sanatından köklerini almıştır. Chojugiga gibi resimli yazıların, Japon öyküsel çizgi roman sanatının hayatta kalan en eski örnekleri arasında olduğu kabul edilmektedir. Resimler ve yazılar günümüz çizgi romanlarındaki gibi sayfaların ya da çizimlerin çerçevelere bölünerek kullanılmasa da, bir sürekliliği sağlayacak şekilde, uzun bantlar halinde resimlenmiştir. Bütün kültürlerdeki ilk sanat türlerinde olduğu gibi, birçok erken dönem Japon resimli öyküsü de dini temalar içermektedir. Fakat konuların ciddiyeti sanatçıların mizahi yaklaşımını etkilememiştir. 1192-1333 yılları arasında süren Kamakura dönemi sırasında yaşanan savaşın tüm ülkede en yoğun olduğu zamanlarda resimler, Budist inancın altı dünyası olan cennet, insanlar, dev tanrılar, hayvanlar, aç hayaletler ve cehennemi betimlemek için yapılmıştır. Görüntüleri deforme edilen şeytanların insanları korkutması, karnı aç yaratıkların cesetleri ve pislikleri yemesi, hastalıkların ve deliliğin ölümlülerin evlerine girmesi, garip ve sakat insanlarla çok korkunç bir dünya tasvir edilmiş ama sanatçılar bunları mizahi karikatürler gibi çizmişlerdir.

Edo dönemindeki tahta blok basımıyla, dünyanın bilinen ilk “çizgi roman kitapları” basılmıştır. İlk dönem dini resimlerde olduğu gibi ardışık panelleri ve sözcük balonlarını içermeyen, fakat yirmi sayfalık ipli cilt veya akordeon katlama tarzıyla bağlanmış bu kitapların yapımı ve çoğaltılması ilerleyen yıllar boyunca geliştirilmiş ve halk tarafından çok sevilmiştir. Bu örneklerden en ünlüleri 1702 yılında “Hayvan Yazıları”nın devamı niteliğinde bir eser ortaya koyan Shumboku Ooka'nın Toba Resimleridir (Toba-e). Tek renk basılan ve kitapçık haline getirilen Toba-e'lerden binlerce basılmıştır. İçindeki tek renk çizimleri renklendiren okuyucular tarafından çok tutulmuştur.

1853 yılında Amiral Perry tarafından yönetilen Amerika Birleşik Devletleri Donanması kendi kabuğuna çekilmiş olan Japonya'yı Batı ile ekonomik ilişkiler kurması için zorlamıştır. Elli yıl içerisinde feodal bir krallıktan çağdaş ve batılı bir topluma dönüşmeye başlayan Japonya'da sanat da dahil olmak üzere yaşamın bütün dallarında bir devrim yaşanır. Frederic Schodt bu durumu şöyle ifade etmektedir: “Japonyadaki toplumsal düzen ve teknoloji, karışıklıklarla ve çelişkilerle beraber geldi. İki kılıçlı eski Samuraylar palto ve melon şapka giymiş bir şekilde caddelerde dolaşmaya, eskinin vejetaryenleri de biftek yemenin yüceliklerini övmeye başlamıştı. Japonya'da binalara girerken ayakkabıları çıkarma geleneğine sadık kalan Japonlar bu kez ilk trenlerine binerken de garda ayakkabılarını çıkarmışlar ve gidecekleri yere vardıklarında ayakkabıları olmadığını görünce şoke olmuşlardı.”

Japonya'da, Avrupa tarzı çizgi romanlar İngiliz Charles Wirgman (1835-1891) ve Fransız George Bigot (1860-1927) tarafından tanıtılmıştır. Japonya'da “Wakuman” olarak anılan Wirgman, “Resimli Londra Gazetesi” için 1857 yılında Japonya'ya muhabir olarak gönderilmiştir. Bu ülkede bir evlilik yapan ve yaşamı boyunca Japonya'da kalan Wirgman kendini yetiştirmiş yetenekli bir sanatçı olarak tanınmıştır. Çağdaşlık bağlamında önemli değişimlerin yaşandığı Japonya'da karikatür ve çizgi roman sanatının en önemli dönüm noktalarından biri olarak nitelendirilen bir ilk gerçekleştirilmiş, İngiltere'de “British Punch” olarak bilinen derginin “Japan Punch” uyarlaması Charles Wirgman tarafından yayınlanmıştır. Gülmece içerikli “Japan Punch” dergisi Yokohama'da yaşayan yabancı topluluk için hazırlanmış, fakat daha sonra Japonlar için yeni bir mizah ve tarz sahibi olan bu dergi Japonca'ya çevrilerek basılmaya başlanmıştır. Japan Punch, içerik olarak yabancı topluluğun dışındaki yaşantıyla fazla ilgilenmemiş, tipik İngiliz davranış biçimlerini resimlemiştir. Zamanla Japon toplumunun yaşantısıyla ilgilenmeye başlayan Wirgman, Japon toplumunun modern hayata uyum sağlama sürecini eğlenceli fakat küçük düşürmeyen bir yaklaşımla çizmiştir. Japonlar için çizgi roman konusunda önem taşıyan ikinci isim Fransız George Bigot'dur. Bigot'nun Japon geleneksel hayatına bağlı olarak yaşadığı, örneğin kimono ve sandalet giydiği ve bir geyşayla evli olduğu bilinmektedir. 1887'de Japon toplumunu eleştiren karikatürler çizdiği dergisini yayın hayatına geçirmiştir.

1900'lerin başında Amerikan gazetelerinde yaygınlaşmaya başlayan çizgi bantların ve çizgi roman parçalarının etkisinde kalan japon çizerlerden biri olan Kitazawa, ilk sürekli karakterli Japon çizgi roman dizisini yaratmıştır. ”Togosaku to Mokube no Tokyo Kembutsi” adındaki çizgi roman parçaları Birleşik Devletler'deki benzerlerini örnek alan renkli pazar eki “Jiji Manga” dergisinde yayınlanmıştır. 1920'lerde Japonya'da siyasi ve toplumsal düşünce tarzlarında özgürleşmenin günlük yaşama taşındığı görülür. Amerikan etkisi, müzikten modaya ve dekorasyona kadar güncel olan her şeyde kendisini göstermeye başlamıştır. Bu dönemde çizgi roman sanatçıları, yozlaşma eğiliminde olan toplumu resmetmişlerdir.

Japonya'nın modern yaşama geçme çabası beraberinde ekonomik ve toplumsal bunalımları getirmiştir. Bu dönemde birçok entellektüel sanatçı, işçi sınıfı için propaganda amaçlı karikatür ve çizgi roman üretiminde bulunmaları için seçilmişlerdir. 1917'deki Rus Devrimi'nin başarısı Japonya'da benimsenmeye başlandığında, 1920 ve 30'lu yıllarda Japonya'da kurum karşıtı bir sanatçı olmak Marksist olmak anlamına gelmiş ve yetişkinler için hazırlanan kısa politik çizgi bantlar oldukça güncel olmuştur. Yeni bir güncel kültür ve çalışanlar sınıfı oluşmuş, feminist hareketler başlamış ve ekonomik eşitsizlik, politik adaletsizlik gibi sorunlar eleştirilerin hedef noktası olmuştur. Sol görüşlü sanatçılar tarafından Japon Manga Sanatçıları Federasyonu (Nihon Mangaka Renmei) gibi bazı bağımsız manga federasyonları kurulmuştur. “Musansha Shimbun” (Proleter Haberleri) ve “Senki” gibi dergiler düzenli olarak “Japonya Proleter Sanat Takımı” gibi sol gruptaki sanatçıların radikal görüşlü eserlerine yer vermiştir.

Son yıllarda görsel pop kültürün geleceğiyle ilgilenen herkesin dikkatini çeken japon çizgi romanları, Japon kültürüyle ve Japonya'nın 2. Dünya Savaşı'ndan sonra yaşadığı zor koşullu dönemle iç içe geçmiş durumdadır. Bu dönemde Japon çizgi romanı bir tür evrim geçirmiş ve çok farklı türler ortaya çıkmıştır. Japonya'da savaş sonrası tüm ülkeye egemen olan ağır hayat şartları, ekonomik güçlükler ve kağıt sıkıntısı nedeniyle yayınevlerinin okuyucularına ulaşabilmek için kiralık manga uygulamasını başlamasına sebep olmuştur. "1950'lerin ortasında manga kiralayan dükkanların (kashihonya) sayısı hızlı bir artış gösterdi ve 30.000 dükkana ulaştı. İsteyenler 10 Yen karşılığında istedikleri bir kitap veya dergiyi 2 günlüğüne kiralayabilmekteydiler. Shadow (Kage) (Gölge) ve Street (Machi) (Sokak) zamanın en büyük iki kiralık 'manga' dergisi oldular. 1956-59 yılları arasındaki kiralık 'manga'ların her biri ayda yaklaşık 160.000 genç erkek tarafından okunmaktaydı."

Günümüzde Durum
Günümüzde, Japon çizgi romanlarının en bilinen şekli öykülü çizgi romanlardır. İlk defa çizgi roman dergilerinde seri halde yayınlanmış daha sonra da kitap haline getirilmişlerdir. Hepsinin tamamı binlerce sayfa uzunluğuna erişmektedir. Birçok Japon çizgi romanının ilk defa görüldüğü çizgi roman dergileri birbirinden ayrı türler olarak, genç erkekler, genç kızlar, yetişkin erkek ve kadınlar için hazırlanmıştır. Ancak günümüzde hepsi, giderek artan değişik kültürlerdeki okuyucu kitleleri tarafından okunmaktadır. Amerikan çizgi romanlarıyla aralarında çok az benzerlik vardır. Mangaların en büyük farkları, çok sayıda sayfaya sahip olmalarıdır. Amerikan çizgi romanları genellikle 30-50 sayfa kadar basılırken, Japonya'da haftalık bir çizgi roman dergisi yaklaşık 400 sayfa olarak basılmaktadır.

Japon kitap piyasasının % 30'unu kapsayan Manga endüstrisi ayrıca önemli bir ekonomi faktörü olmuştur. İstatistiklere göre her Japon yılda 15 Manga almaktadır. Buda ekonomiye yılda 250 Milyar Yen (31 Milyar YTL) gibi büyük bir katkı yapmaktadır.






Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu



ali_bak857

grup tuttuğum takım
Cezalı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 200 ileti
Yer: C:/Evren/Dünya/Türkiye/İstanbul
İş:
Kayıt: 19-05-2009 00:44

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#330338 22-05-2009 21:45 GMT-1 saat    
vah ߀ kardesşim araştırmanı bizlerle paylaştıgın için saol

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Hawk
Süper Admin

grup tuttuğum takım
Yönetici Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 731 ileti
Yer: Biga
İş: Programcı
Kayıt: 20-01-2007 05:21

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#349540 25-01-2012 19:59 GMT-1 saat    
Beyblade güçleri konusu için teşekkürler.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <