'G.Saray'lı olduğumu herkez bilir'

İşte Emre'nin soru cevap şeklindeki röportajındaki açıklamaları;

Geçen sezonu dışarıdan nasıl gördün?
Geçen sezon başında beraberdik, sezon içinde ayrı kaldık ama dışarıdan gördüğüm kadarıyla o arkadaşlık, o takımdaki birlik çoğalarak artmış ve her hafta ilerledikçe daha da üstüne koydular gördüğüm kadarıyla. Hakikaten inancın zaferi diye bir söz var ya, tamamen uyuyor. Çünkü son haftalarda hiç puan kaybetmediler ve şampiyon oldular. Şampiyon olduk diyeyim ben de, artık tekrar Galatasaray'a döndüm. Tabi çok mutlu oldum. Çünkü herkes biliyor ki ben Galatasaraylıyım. Bunu şu anda da söyledim buradan ayrılırken de söylemiştim. Tekrar geri döndüm ve tekrar söylüyorum; ben bununla gurur duyuyorum her zaman.

Senin için geçen sezon nasıl geçti?
Her ayrılık üzüntülüdür. Yani ayrıldığım için içimde burukluk vardı ama geri döneceğim için ufak da olsa bir sevincim vardı. Tekrar döneceğimi biliyordum. İyi bir sezon geçirdim Ankaraspor'da. Milli Takım da öyle. Avrupa Şampiyonası'nda takımla beraber iyi bir yerde bitirdik. Avrupa 3.'sü olduk. Geçen sene benim açımdan bakıldığında sezon başı harici iyi bir sezon geçirdim diyebilirim. Artık bu sene umarım ben ve Galatasaray açısından çok daha iyi bir sezon olur.

Ankaraspor'da olduğun zamanda Fatih Terim'in seni Milli Takım kadrosuna dahil etmesi pozitif bir durum oluşturdu mu?
Tabii ki. Sonuçta Anadolu'dan tek futbolcu bendim Ankaraspor'dan. Ama Fatih Hoca her zaman bana güvendiğini, çağırdığı ve oynattığı dönemlerde de konuşarak gösterdi; en zor maçlarda Norveç maçında olsun, Bosna maçında olsun, bu Avrupa Şampiyonası'nda olsun en zor dönemlerde gösterdi bana güvendiğini. Ben de onu mahcup etmediğimi düşünüyorum. Artık bu sene inşallah her şeyimizle Galatasaray için savaşacağız.

Ankara'da nasıl geçti günler, Ankaraspor'da ortam nasıldı?
Ankaraspor'da daha sakin, basından uzak bir ortamdı. O da hoşuma gitti açıkçası. Çünkü hakikaten özellikle İstanbul'un bu karmaşasından biraz uzak kalmak bana iyi geldi zannedersem. Takım arkadaşlarım da çok iyiydi. Neredeyse buradaki kadar iyi bir arkadaşlık vardı diyebilirim. Kolej takımı gibiydik. Ankaraspor'da da iyi günlerim geçti diyebilirim.

Milli Takım kampı başlarken senin inancın nasıldı?
Ben takımda 3-4 kişiden birisiyim Dünya Şampiyonası'nı da yaşayan. Dünya Şampiyonası'nda da her zaman şey vardı. İlk maçı kaybetmiştik orada, Brezilya maçıydı. Ondan sonra yine böyle kötümser bir tablo çizmişti herkes ama biz inancımızı kaybetmedik, özellikle finale kadar çıkabileceğimizi düşünüyorduk. Bunu hiçbir zaman kaybetmedik ama gruptan çıkmak çok önemliydi, gruptan çıkmak hakikaten zordu. Burada da öyleydi. O zamanlar hatta kendi aramızda bazen şakalaşıyorduk; haydi şimdi valizleri topladık gidiyoruz falan gibi. Ama o gün 54 gündü kamp, bugün de 50 gün ağabey - kardeş - eş - arkadaş ortamı gibi oldu. Yani herkes birbirinin sıkıntısından en iyi anlarına kadar birbirine yardımcı oluyordu. Herkes her şeyi biliyordu. Yani nasıl anlarsınız yanınızdaki insanın neler yapabileceğini, nereye koşabileceğini, nerede duracağını artık herkes birbirini çok iyi tanıyordu. Çok güzel bir ortam vardı gerçekten. Onun da yansıması Avrupa Şampiyonası'nda iyi bir derece elde ettik. Umarım Galatasaray'da da bu sene özellikle Avrupa'da iyi bir şeyler başarırız.

Almanya maçından sonra neler hissettin?
Turnuvanın en iyi maçıydı ama bazen iyi oynamak yetmiyor. Hiç olmayacak bir anda gol yedik ve son dakikaların dönen takımı artık onu çıkartamadı ve elendik. Hak etmemiştik gerçekten. Herkes birbirine bakıp biz bunu hak etmedik diyordu ama sonuçta futbol 90 dakika.

Sağlık durumun nasıl?
Şu an iyi sağlık durumum. Yaklaşık 15 gün izin yaptık zaten. Tatil güzel geçti, tatiller zaten her zaman güzeldir. Çok fazla ara vermediğimiz için bir şey kaybettiğimizi zannetmiyorum. Şimdi Cevat Hocayla birlikte çalışıyoruz, 2-3 gün sonra takımla birlikte çalışacağız. Takım idmanlarına bir an evvel başlayıp bir an önce eski formumuza kavuşmaya çalışacağız.

Takımın havasını nasıl buldun?
Galatasaray bıraktığım gibi. Hakikaten hiç bozulmamış hepsi pırlanta gibi çocuklar. Ya da suyunda bir şey var ki gelen bir şekilde bu ortama ayak uyduruyor, tamamen dört dörtlük futbolcu oluyor. Burada öyle bir hava var. Umarım bu hava lige de iyi yansır.

Harry Kewell transferini nasıl değerlendiriyorsun?
Bence çok iyi bir transfer. İdmanlarda top alışı, sürüşü, duruşu, onlar bile belli ediyor. Bilmesen bile o iyi bir futbolcu diyebilirsin yani 2-3 hareketinden sonra. Çok da iyi bir profesyonel. Dışarıdan gözlemliyorum. Bence çok iyi, çok isabetli bir transfer, bunu da çok yakın bir zamanda Türk futbol izleyicileri, özellikle Galatasaray izleyicileri ne kadar haklı olduğumuzu görecekler.

Savunma oyuncususun. Galatasaray'da da çok önemli isimler var. Bu hücum hattı Galatasaray'ı sırtlayabilir mi?
Bence kesinlikle geçen sene de öyleydi bu sene de öyle. Bu sene biraz daha üstüne koydu, Harry Kewell geldi. Zannedersem bir santrfor daha alacaklar ama bu isimler bile yeterli bence. Ankaraspor'da iken çekindiğim tek forvet hattı Galatasaray'ındı. Şimdi aynı takımda olduğumuz için ligde fazla çekinilecek bir forvet hattı kalmadı. Umarım hayırlısı olur bizim için.

Servet ve Emre Güngör'ün performansını nasıl değerlendirdin?
Emre Güngör çok kısa bir zamanda yaklaşık 6-7 ay içinde çok fazla şeyler katetti, iyi yerlere geldi. Oturup konuştuğumuzda da bunu söylüyorum. Çok yetenekli bir futbolcu. Emre olsun Servet olsun. Servet zaten kendini artık belli bir yere götürdü belli bir şekilde kanıtladı Türkiye'de ve Avrupa'da. Hem fizik olarak hem oyun mantalitesi olarak her zaman üstüne koyuyor. Emre de hem yetenekli hem de ileride çok daha yetenekli olacağına inandığım bir futbolcu. O yüzden bu sene özellikle defansta çok fazla sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyorum.

Forma rekabeti ile ilgili neler söyleyeceksin?
Böyle olması daha iyi; eğer koyduğun yerde 3-4 tane seçenek varsa herkes formdaysa o zaman takımı yukarı taşıyabilmesi için daha bir avantaj oluyor. Çünkü formayı almak için daha çok çalışıyorsun. Hocanın gözüne girmek için daha fazla mücadele ediyorsun ve bu üstüne koyarak gidiyor. O yüzden forma rekabeti her zaman başarıyı getirir diye düşünüyorum.

Teknik heyeti nasıl değerlendiriyorsun?
Ben 3-4 gündür çalışmalarda gözlemlediğim kadarıyla hakikaten mükemmel bir hoca. Gördüğüm kadarıyla gerek futbolcularla diyaloğu, gerek sahadaki duruşu açısından; taktik açısından da gayet iyi. Umarım Galatasaray için hayırlı olur diyorum tekrar.

Ümit Davala'nın takımın başında olması senin için nasıl bir duygu?
Takım arkadaşımızdı, hoca olarak başımızda olacak artık. Önceden takım arkadaşı olmamız ona kesinlikle bir saygısızlık yapmamız anlamına gelmez. Ümit Davala da Ümit Milli Takımda özellikle kendini kanıtladı belli bir yere geldi, belli bir tecrübesi oldu. Güzel olacak yani.

Galatasaray için bu sene Avrupa'da başarı sınırı ne olmalı?
Gruptan çıkmak çok önemliydi bizim için Avrupa Şampiyonası'nda. Çünkü gruptan çıkmak zordu. Gruptan çıktığımız için 2 basamak çıkıp yarı finale geldik. Aynı şekilde burada da onu düşünüyorum. Öncelikle ön elemeyi geçip gruba kalmak. Gruptan çıkmak çok önemli bizim için. Ondan sonra oturup konuşmak lazım yarı final mi final mi. Ama tabi gönül ister ki final. Çünkü gerçekten çok kaliteli bir kadro var. Rusya'dan bir takım olursa iyi olur gibi geliyor bana.

Taraftarla ilgili neler söyleyeceksin?
Giderken de beni bağırlarına bastılar, buraya ilk geldiğim gün de bağırlarına bastılar. Ben tekrar öyle olacağına inanıyorum. Sami Yen'i çok özledim. 1 yıl ara az bir şey değil benim için. Taraftarı çok özledim. İnşallah kaldığımız yerden en iyi şekilde devam edeceğiz.

Geçen sezon ki maçları izlerken duygulandın mı Galatasaray taraftarı olarak?
Çok sevindim tabiî ki hep aklımda benim de o formayı giymem lazımdı, kadroda olmam lazım diye geçti ama olmasam da çok sevindim çok gurur duydum. Özellikle Sami Yen'deki Fenerbahçe maçında tüylerim diken diken oldu diyebilirim. Hak ettiğimiz bir şampiyonluktu ve şampiyon olduk. Bu sene de tekrar ederiz inşallah.

Kaynak=Spor3