Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Müslüm'ün koynndan Ergenekon'a

> 1 <

FuRKaN216

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 7836 ileti
Yer: lere tükürmeyin tükürülcek o kadar surat varken:D
İş: de bu benim profilim:)
Kayıt: 13-12-2006 18:56

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #317005 08-08-2008 12:57 GMT-1 saat    
Refahyol iktidarının yıpratılması sürecinde bir anda ortaya çıkarak inançlı insanları töhmet altında bırakan, medyanın cilaladığı Müslüm Gündüz, Fadime Şahin Ali Kalkancı üçlüsü hakkında dün ortaya atılan iddia o korkunç günlerin acısını çeken insanların adeta kanını dondurdu.

28 Şubat sürecinde, Aczimendi Tarikatı'nın ağına düşüp iğfal edilmiş mağdur kızı olarak tanınan Fadime Şahin'in aslında pavyonda çalışan bir telekız, TV ekranlarını uzun süre meşgul eden 'irtica' haberlerinin başlıca konuğu, Fadime Şahin'in “Bana tecavüz etti” dediği sahte Şeyh Ali Kalkancı'nın da işsiz güçsüz bir alkolik olduğu Yeni Şafak'ın yayınladığı Ergenekon davasına gizli tanık olan kişinin ifadelerinde yer aldı…

Potsmodern darbeye zemin hazırlayanların çirkin oyunlarını yayınlayan Yeni Şafak Gazetesi'nin haberindeki Ergenekon iddianamesine ifade veren gizli tanığın iddiaları irtica yaygarasıyla inançlı insanları karalayarak 28 Şubat askeri müdahalesine zemin hazırlamak üzere kurulan kirli tezgahı yıllar sonra aydınlatacak cinsten...

Gizli sanığın iddiları, 1995 seçimlerinde aldığı yüzde 21'lik oy oranı ile Türkiye siyasetini planlayan güçlerinin hesaplarını alt üst eden Refah Partisi'nin, Tansu Çiller'li DYP ile Muhsin Yazıcıoğlu'nun dışarıdan verdiği destekle kurduğu Refah-Yol Hükümeti'nin yıpratılmasında etkili olan Fadime Şahin odaklı kirli tezgahın eksik olan yap-bozu tamamlar mı bilinmez ama 12 yıl önce yaşanan süreç zihinlerden asla çıkmayacak gibi...

Ekranlara çıkıp tabiri caizse Levent Kırca gibi rol kesen Fadime Şahin'i, Şahin'in kızlığını bozduğuna ilişkin iddiaları soran muhabirin mikrofonunu, “Sen yolunu Allah'a adamış bir tarikat liderine nasıl böyle bir soru sorarsın” bakışlarıyla elinin tersi ile tokatlayan Ali Kalkancı ve tabii, basıldığı 20'li yaşlardaki Fadime Şahin'i '20 yıllık karım' diye tanıtıp, yarı çıplak halde gazeteci ve polislerin doldurduğu evde güç bela mintanına ulaşıp “Ne oluyor! Ne oluyor!” şeklinde feryat eden Müslüm Gündüz'ün bu ülkenin başına ördüğü çorabı unutmak mümkün değil.

O AĞLADIKÇA HALK İKTİDARA DİŞ BİLİYORDU
28 Şubat sürecinde 'Işık söndürme eylemlerinden' kat be kat etkili olan Fadime Şahin vakası zihinlerde ciddi bir yer kaplarken Türk televizyon tarihinde de çok önemli izler bıraktı. Müslüm Gündüz'le basılma olayından sonra bir anda yıldızı parlayan Fadime Şahin çıktığı İnterstar televizyonunda, "Yağmurdan kaçarken doluya tutuldum" diyerek bu yollara nasıl düştüğünü gözyaşları içinde anlatıyor, Türkiye televizyon tarihi de hala kırılamayan bir reyting rekoru ile tanışıyordu.

Tüm ülke, önce Ali Kalkancı sonra da Müslüm Gündüz tarafından, inançları doğrultusundaki hedefleri istismar edilerek kandırılıp iğfal edilen, gözü yaşlı, mazlum, hıçkırıkları yürek parçalayan bu genç kızı gündemine almıştı ve akıllarda da bir takım soru işaretleri oluşuyordu. İktidarda muhafazakar insanlardan oluşan bir hükümet, ekranda düştüğü boşluktan kurtulmak için sığındığı cemaatin liderleri tarafından tecavüz edilen masum bir kız. Yani tam anlamıyla; “Vay şerefsizler vay! Ne varsa bu hacı hocalarda var” denilecek bir ortam oluşmuştu… Fadime Şahin ağlıyor, medyanın ateşlediği halk, iktidardakilerle eş tuttuğu Ali Kalkancı ve Müslüm Gündüz'e lanetler yağdırıyordu… Darbeye giden süreçte plan hızla işliyordu.

Ekranda doğru düzgün cümleler kuramayan, kekeleyen, zaman zaman tekleyen Fadime Şahin, o gün Ali Kalkancı'nın kendisini kullanılmış bir mendil gibi buruşturulup attığını ifade ederken, yıllar sonra, Fadime Şahin'in post modern süreçte iktidara ateş püskürenlerin 'sahte vicdan mekanizması' olduğu anlaşılıyordu.

MİLLİYET HALA DAHA ETKİSİNDE!
İktidarı değiştiren olayların başında gelen Fadime Şahin olayının Cumhuriyet Tarihinin en büyük davası olarak bakılan Ergenekon davası ile kesişmesi bir anlamda sürpriz olsa da, aklıselim yorumcular yıllardan beri bu olayların düzemce bir komplo olduğunu yazıp çizdiler defalarca. Tamer Korkmaz, Mehmet Barlas, Fehmi Koru (Taha Kıvanç) ve Ekrem Duman'lı gibi yazarlar defalarca bu konuyu böyle ele alırken, Milliyet Gazetesi'nin uzun zamandan beri ekranlarda gösterimde olan 'ceza' klipinde Fadime Şahin ve Aczimendi olaylarına göndermeler yapması da yadırganmadı değil.

İĞFAL EDİLEN FADİME'NİN ACILARI RAYTİNG REKORU KIRDI
Müslüm Gündüz'le basıldıktan sonra canlı yayınlara çıkan Fadime Şahin , cinci hoca olarak bilinip ilk ve son resmi eşi tarafından seks manyağı olarak tanımlanan Ali Kalkancı ile karşılaşmasının isteyerek olmadığını söylemişti. "Bu acıyı 2.5 senedir çekiyorum. Dindardım, liseyi bitirdikten sonra bunu ilerletmek için Fatih'teki Ali Kalkancı hocanın dergahına gittim. O dergaha gitmekle hayatım sona ermiş oldu. Dergahta baştaki kişi hipnotizmayı, büyüyü, sihiri, cinleri, hepsini kullanıp oradakileri kendisine bağlıyor. Oturak gibi bir şey oluyor, kadınlar etrafından dönüyor. Güzel bulduğu kızları nikahına alıyor. Bana `Senin kaderinde üç evlilik var, biri de benim' dedi. Beni zorla nikahına aldı. Bunun birçok kişiyle mafyayla ilişkisi vardı. Elinde bir milletvekilinin kızı bile var. Bana `Yasemin adındaki kız beni şikayet etti, sonra kendi zararlı çıktı' diyerek, ölümle tehdit etti." diyen Fadime Şahin, Kalkancı'nın bir sene dört ay önce telefon konuşmasında kendisini boşadığını, bu nikahı ailesine açıklayamadığını iki ay bekledikten sonra Siirt'teki Ulucami İmamı Şeyh Muhammed Bedrettin Sancar'a olayı anlattığını fakat Kalkancı'nın onun uyarılarına kulak asmadığını söylüyordu. Altına pembe far çektiği yaşlı gözleri ile…

ŞÖFOR ADAYLIĞINDAN MÜSLÜM GÜNDÜZ'ÜN NİKAHINA
Hüseyin Üzmez'in Erenköy'deki evinde Müslüm Gündüz'le basılan ve Gündüz'ün “Ne oluyor! Ne oluyor!” replikleri arasında medyaya 'ailem' diye tanıttığı Fadime Şahin, Gündüz'le tanışmalarını ise şöyle anlatmıştı: "Bir sürücü kursunda tanıştığım imam, Gündüz'ün telefonunu verdi. Telefon açtığımda gayri ihtiyari sorunumdan bahsettim. `Allah rızası için gittiğim biri bana zarar verdi, yardım edin' dedim. Onun yapacağı yardım da dua etmektir. Bu şekilde Gündüz'ü dört ay önce ablasının evinde gördüm. Ablasının evinde ilkin `Sen benim kızım yerindesin, torunum yaşındasın, bir sahtekara rast gelmişsin' dedi. Daha sonra yanına duasını almak için gittiğim de `Sende büyü var, seni iyileştirmek için nikah yapmam gerekir. Nikahlıyken sana dokunmayacağım, ama dua etmem için yalnız kalmamız lazım' dedi. Beni kullanmak istediğine inanamadım, kıyafetine aldandım. Nikahımızda şahitlik yapmak üzere kendi tarikatından iki talebesini getirdi. Onları `Elazığ'daki eşim Saniye benle İstanbul'a geldi, ama nikahımız şüpheye düştü. Bu yüzden tekrar nikah yapıyoruz' diye kandırdı."

POLİSLERE; 'NEREDE KALDINIZ' FIRÇASI

Gündüz'le Fadime Şahin'in basılma görüntüleri basın tarihinde de bir ilk olmuştu. Bir süredir yaptıkları zikirlerle gündemde olan Aczimendi Tarikatı'nın lideri İstanbul'un en lüks semtlerindeki 'emanet bir evde' genç bir kızla basılmıştı. Ve ilk defa polisle medya ortak bir operasyon düzenlemişti. Aşağıda da izleyeceğiniz görüntülerde, Müslüm Gündüz yarı çıplak hali ile yüzünü ellerinin arasına almış genç bir kızın uygunsuz uygun hali bir iktidarın yıkılmasına giden yolun asfaltlanmış şekliydi… Bu basılmayla ilgili en ilginç iddia ise Tamer Korkmaz'ın Zaman Gazetesi'nde yayınlanan bir yazısında geçiyordu. Kameraların yarı çıplak görüntülediği Müslüm Gündüz baskın için gelen polislere 'nerede kaldınız' diye çıkışmıştı.

ÖNCE AÇILDI SONRA "FLAŞ! FLAŞ!" DİYE MAGAZİN HABERİ OLDU
Fadime Şahin'in türbanının bağlama biçimi ve altına taktığı bone kısa sürede tesettür aleminde -hala daha vazgeçilmeyen- moda olurken Şahin, 28 Şubat sürecinin gerçekleşmesinden hemen sonra Hürriyet'ten Ayşe Arman'a konuştu. Yaşadığı olaylar yüzünden hayata küsüp evinden çıkmayan bir kişi olup çıktığını söyleyen bir yıl öncesinin sansasyonel kızı Fadime Şahin; “Mutsuzum, yalnızım ve çok sıkılıyorum. Çünkü sürekli evde hapisim. Ya kitap okuyorum ya da yazı yazıyorum...” diyordu. Yazıyorum diyordu çünkü Fadime Şahin yaşadığı 'kötü anıları(!)' kitaplaştırma fırsatını tepmemişti. “Sahte tarikatın perde arkası” isimli anılarından oluşan bir kitap çıkaran Şahin'in daha sonra açılıp saçalarını sarıya boyattığı ile geldi gündeme. Bir zamanlar çektiği acılarını gündeme getirip gözyaşlarını reytinge çeviren medya şimdi de sarı saçlı Fadime Şahin'e kilitlenmişti. Adı bile reyting sayacının ibresini şaşırtıyordu. İnançları uğruna tecavüze uğrayan 'cahil saf kız' psikolojik bunalıma girmiş ve yeni bir sayfa açmıştı kendisine. Şahin'in koruma kalkanları bu psikolojik durumu yorumlarken, sosyolojik tespit yapanlar ise bu tarz aldanmaların toplumlarda ciddi travmalara yola açtığının tespitini yapıyordu. Daha sonra Fadime Şahin'in psikolojik bunalımları devam etti. Örtünme biçimi idol olan Şahin önce başını açmış şimdi de şarkıcılığa soyunuyordu. Şarkıcı olacağı iddiaları çok inandırıcı olmasa da 28 Şubat sürecinde malum medyanın en büyük kozu olan Fadime Şahin, “Flaş! Flaş!” diye sunulan magazin haberlerine düşmüştü artık. Ama Şahin'i herhangi bir sahnede elinde mikrofonla, “Ne acılar çektim ben. Hey Hey! Şimdi bana mutluluk yakışır” şarkısını söylerken gören ya da duyan olmadı. Sarıya boyalı saçları ve dar kot pantolonu ile arabasına binerken görüntülenen, yoksul aile çocuğu Fadime Şahin'in, önce sarı saçlarını bukleleştirip Antalya'ya yerleştiği daha sonra da Armutlu'da bir yazlıkta ikamet ettiği bilgisi kaldı elde sadece.

O'NA BENZETİLMEK BİLE İSYAN ETTİRDİ
En son, Fatih Altaylı'nın programında Atatürk'ü sevmiyorum. Humeyni'yi seviyorum diyerek bir anda 'gündem olan' Nuray Canan Bezirgan'ın “Ben Fadime Şahin değilim” diye ettiği serzenişlerle akıllara gelen Fadime Şahin'in, din konusunda eğitim almış bir konsomatris olduğunun ortaya çıkması ile Türkiye istemese de 12 yıl öncesine gitti. Kısaca Sisi olarak tanınan ve 90'lı yıllar boyunca 'Travestiler Kraliçesi' olarak anılan Seyhan Soylu'nun büyük paralar vaat ederek, hemen bir tesettür mağazasına götürüp, iki takım tesettür kıyafeti ve renk renk eşarplar alarak, 28 Şubat sürecini başlatan Aczimendi liderlerine pazarladığı kadın Fadime Şahin'i şimdi de bu haliyle tanıdık.

ZİHİNLERİ ZORLAYAN BİLGİ
İstanbul'a göç etmiş yoksul bir ailenin genç kızıyken içine düştüğü bunalımlardan kurtulmak için dine sarılan, sığındığı tarikatın sözde lideri tarafından 1 buçuk yıl nikahında kalan ve daha sonra sığındığı diğer bir limanda afişe olan Fadime Şahin'in darbe yapacak ortamı hazırlamak için kiralanan bir telekız olması, aklı zorlayan bir olay gibi görünse de, Ergenekon iddianamesi ile gün yüzüne çıkan bilgiler Fadime Şahin olayının aslında böyle çirkin bir tezgah olduğuna inandırtmaya yetiyor.

(Haber 7)

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


hedehödö
fe eyne tezhebun!

grup tuttuğum takım
Yarbay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1323 ileti
Yer: evet yerim
İş: yalova müftüsü
Kayıt: 19-10-2006 21:35

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#318143 11-08-2008 19:00 GMT-1 saat    
Bunları görüp de ne çıkıyosa hacıdan hocadan çıkıyo diyen salyangozlar türemişti o dönem gerçi hala varlar onlar

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <