> 1 <
Kırık Link Bildir! #322650 06-09-2008 05:04 GMT-1 saat
İki Bez Parçası...Hayatımızda bazı "simge" ler vardır.Kimisi küçük bir amblem,kimisi bir işaret,kimisi de sadece ve sadece "bez parçası", önemli olan bu simgeler değil onların"gerçekliği" ve ifade ettiği şeyler uğruna yapılan mücadelelerdir...ancak o zaman kutsal ve değerli olurlar...ms 500 lü yıllar....arabistan çölleri...bu coğrafya da bol miktarda olan kum ve şiddetli rüzgar bir araya gelince kadın-erkek herkesi oldukça rahatsız eden kum fırtınaları oluşmakta.(hala da mevcut....) ve bu olaydan bir nebze kurtulmak için kadın ve hatta erkekler yüzlerini,gözlerini ve vücutlarının belirli bölgelerini "kumdan" korumak için örtünmeye başlamıştır...bu yıllar boyunca büyük bir zorunluluk ve sonucunda o bölgenin " giyim kültür" ü olmuştur...işte tam bu yüzyıllarda, en son ve en mükemmel din olan "islamiyet" arabistan halkına,peygamberimiz Hz. Muhammed vasıtasıyla gelmiştir.Geçen zaman sürecinde kurallar,yasaklar ve güzel bilgiler bir arada toplanmış ve Kuran oluşturulmuştur.Daha sonra tüm dünyaya yayılmış ve bu güzel dine inananların sayısı milyarları bulmuştur...bu kadar güzel bir din insanları güzelleştirip "doğru" yolu gösterirken "birileri" çıkıp bu güzel dini "kendi çıkarları" için kullanmak gibi ÇOK BÜYÜK BİR SUÇ VE GÜNAHA a bulaşmıştır...ve kendilerince Kuran ın HİÇ bir satırında yazmayan kuralları "din büyükleri!" yolu ile yıllar boyunca ve sonsuz empoze yöntemleri ile küçük yaştan itibaren insanların bilinçaltına yerleştirmeye çalışmıştır...ve her geçen saniye bir yerlerde hala yapmaktadırlar...sizlerinde bildiği gibi bu bir "bez parçasıdır"...sadece ve sadece bir bez parçası...bu öyle bir bez parçası ki kadınları namuslu-namussuz,iffetli-iffetsiz diye ayıracak kadar korkunç bir ayrım için kullanılmakta.bunu artık açık açık bir çok yayın organında aleni,hiç korkmadan,rahat rahat dile getirmekteler...bunlar olmasa bile sokağa çıktığınızda her gün gördüğünüz bir bakış hatta sessizce atılan bir laf her şeyi anlatmakta...havaların çok sıcak olduğu bu aylarda çağdaş Türk kadını güzel bir etek ve kısa kollu bir bluz ile hayatın içine katılmakta....kimisi işine gitmekte kimisi dolaşmak için sokağa çıkmıştır...artık sayısı hızla artan "penguen aileleri" de sokaktadır...çağdaş Türk kadını "onları" o garip durumlarda görmekte ama hala(acıma ile birlikte) büyük bir saygı ile yanından geçip gitmektedir.Ama "penguen ailesi" nin üyeleri o güzel kadını baştan aşağı süzmekte,küstahça gülmekte,dudak bükmekte ve içlerinden neler geçirdikleri herkesin malumu...bazı küçük yörlerimizde,onları rencide eden, açık açık arkalarından kötü sözler bile söylenmektedir...çünkü o kadın onların gözünde "namus fakiri" dir..ve kesin cehennemde yanacaktır...Bu nasıl bir "namus ve iffet" tir ki bir bez parçasını kafana geçirmekle temizlenmekte ya da korunmaktadır...ilkel çağlarda bu yöntemin bir nebze işe yaradığı olmuştur...sümerlilerde hayat kadınlarının kendilerini gizlemek için bu yöntemi kullandığı artık kabul edilmiş tarihi bir gerçektir...bu bez parçasından ÇOK daha kutsal bir simge olan bir bez parçamız daha var; kırmızı üzerine beyaz ay-yıldızlı,Laik Türkiye Cumhuriyetinin simgesi olan Türk bayrağı(m)...onun uğruna on binlerce şehit verdik....hala da vermekteyiz...o simgeyi özgürce dalgalandırmak için uzun yıllar çok büyük sıkıntılar çektik...büyük bir nesil gençliğini,çocukluğunu yaşayamadan cennete gitti...ama dünya tarihinde yapılmayanı yaptık ve bunu başardık...o kahramanların kanları ile kıpkırmızı olan bayrağımızı gönedere çektik ve asla indirmeyeceğiz...o simge için yapılan kurtuluş savaşında erkeklerimiz cephede savaşırken fedakar Türk kadını "zafer yolunda" bir atımlık top mermisini kilometrelerce uzağa götürmek için aç ve yorgun ama NAMUSLU bir şekilde yıllarca gitti geldi...kimi zaman yağmur yağdı ,bebeğinin kundağını o top mermisinin üzerine örttü,ıslanmasın diye...kimi zaman o güzel "baş örtüsünü" hiç düşünmeden çıkarıp merminin üzerine örttü...namusuna ve bizim namusumuza binlerce değer katarak...kimi zaman geldi...o mermiyi cepheye yetiştirmenin gururu ile gülümserken diğer mermi için geri dönerken bir an kısa bir an başında ki o güzel baş örtüsü aklına geldi..bulamadı...kim bilir nerede unuttu...ama sonra düşündü belki de mermiyi teslim ettiyi Kemal çavuş ya da Mehmet onbaşı da kalmıştır...olur ya dedi ALLAH göstermesin cephede yaralanırsa o baş örtüsü ile pansuman yapar belki...gene gülümsedi, saçları rüzgarda gururla ,namusla dalgalanırken....ama yolda hain bir pusu vardı..yunan askeri kalleşçe saldırdı...mermileri yerine tesilim ettikleri için hiç korkmadılar...kimi erkekler öldü...kadınlarımızın "ırzına geçildi".... saatler sonra baygın bir şekilde kalktı gülümseyen ,dalgalı saçlı kız...cephedeki yavuklusu aklına geldi...onunla evlenecekti savaştan sonra...o da diğer anneleri ve kız arkadaşları ile birlikte yunan askerinin o vahşice sapıklığına kurban gitmişti..birbirlerine sarılıp dakikalarca ağladılar.... kadınların en bilge ve en yaşlı olanı dedi ki: cephedeki yiğitlerimiz mermi bekler, yola koyulalım....o kahraman güzel annelerim,kızlarım hiç itiraz etmeden ve daha bir azimle ve DAHA BÜYÜK BİR NAMUSLA,başları dik yola koyuldular...yolda gizlice döktükleri gözyaşları onları hemen temizledi....onlar Türkiye tarihinin en namuslu,en güzel ve en gurulu kadınları olarak cennete gittiler...yıl 2008... Laik Türkiye Cumhuriyetinde "malum kesim" ve onun piyonları "bir bez parçasını"NAMUS,İFFET VE (sözde) İSLAMİYETİN kuralı olarak dayatmak için büyük bir çaba harcamakta ve her saniye bu uğurda çalışmakta...bu siyasi simgenin getirdikleri daha şimdiden hayatımızda yer almaya başladı...öyle ki; bir kadın düşünün erkek doktor var diye hastahane kapısında doğum yapıp "namuslu" olmaya çalışıyor...bir kadın düşünün ki dolmuşta iki erkek arasında oturmamak için ayakta gitmeyi yeğleyip "namuslu" olmaya çalışıyor...bir kadın düşünün kü dostça bir selam için uzatılan eli geri çevirerek "namuslu" olmaya çalışıyor...ve daha yüzlerce örnek...şimdi soruyorum; yaşadığınız bölgede kum fırtınası yoksa ,İslamiyetin Güzel,Yüce ve Kutsal kitabı Kuran da sadece ve sadece "ar yerleri" için kaptma emri verken( ki hepimiz iç çamaşırı giyiyoruz) ve hayatının bir döneminde "utanılacak bir şey" yapmadı isen niçin o "bez parçası" için bu güzel ülkenin kaosa sürüklenmesi için ısrar edersin....niçin o güzel kırmızı bayrağımı "yeşile" çevirmek için çabalarsın....niçin o güzel Çağdaş Türk kadınını lekelemeye çalışırsın....ve niçin o bez parçasını başına geçirip iki üçünüz kol kola girip etrafa küstahça gülücük saçarsın...Bu saçmalıklar içinde yaşarken ve bu saçma emellerinizi gerçekleştirme umudu ile en güzel din olan islamiyeti kirletirken bir şeyi ÇOK BÜYÜK bir şeyi unutunuz...o güzel,namuslu ve saçları dalgalı kız hala içimizde ve yeri geldiğinde o top mermisini tam hedefine yerleştirmek için bekliyor...sevgi ve saygı ile arz ederim...
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
#345969 22-11-2009 13:25 GMT-1 saat
damar12 bu kadar güzel yazıları nerden buludun.bayıldım vallaha.eline sağlık.kopyasını aldım.bir mahsuru yoktur sanırım.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
boronay
Breakin' Through
Teğmen
330 ileti
Yer: Fox River
İş: Takin' Down The Company
Kayıt: 03-09-2008 10:50
İş: Takin' Down The Company
Kayıt: 03-09-2008 10:50
#345971 22-11-2009 15:44 GMT-1 saat
Bir de bunu oku o zaman.
Nûr SURESİ 31. Ayet:
Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü'minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz! (Nûr SURESİ 31. Ayet)
Nûr SURESİ 31. Ayet:
Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü'minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz! (Nûr SURESİ 31. Ayet)
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Quick_man34
-- AdministratoR --
Yüzbaşı
1029 ileti
Yer: Bangalore
İş: Although I would say
Kayıt: 25-08-2009 17:13
İş: Although I would say
Kayıt: 25-08-2009 17:13